Sobe Gazetesi 2024 - Kızılay’a Makyaj
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Kızılay’a Makyaj

Kızılay’a Makyaj

Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi, geçtiÄŸimiz günlerde Atatürk Bulvarı esnafının çaÄŸrılı olduÄŸu bir toplantıda “Kızılay DeÄŸiÅŸiyor” adlı projesini tanıttı. Genel seçimler sürecinde Ankara için önerilen “çılgın projelerden” aÅŸina olduÄŸumuz bu proje “Kızılay DeÄŸiÅŸiyor” adıyla tarif ediliyor. Projenin amacının Kızılay’ı canlandırmak ve modern hale getirmek olduÄŸu, bu amaç doÄŸrultusunda da Atatürk Bulvarı üzerindeki 135 binanın dış cephe giydirmeleri ve ışıklandırılmasının deÄŸiÅŸtirileceÄŸi belirtildi. Projeye göre, dış cephelerde Japonya’dan getirilecek malzemeler kullanılacak ve çalışmalar mülkiyet sahiplerinin vereceÄŸi muvafakat nameler ile baÅŸlayacak. Muvafakat  vermeyen, yani projeye rıza göstermeyen vatandaÅŸların binalarında kamulaÅŸtırma yoluna gidileceÄŸi ve bina sahiplerinden hiçbir ücret talep edilmeyeceÄŸi de bu toplantıda dile getirildi.

Bugün gelinen noktada Kızılay’ın bir  sönükleÅŸme, eski önemini yitirme, hatta yer yer çöküntüleÅŸme sürecine girdiÄŸi gözleniyor. Bu süreç 1990’larda konut alanlarının kent çeperine taşınması ve birçok ticaret ve ofis iÅŸlevinin merkezden çıkarak alt merkezlere ve kent çevresine doÄŸru dağılması ile baÅŸladı. Son yıllarda alışveriÅŸ merkezi kültürünün yaygınlaÅŸmaya baÅŸlaması ile daha da hızlandı.
Bir zamanların en saygın maÄŸazaları Kızılay bölgesini terk etmekte, pasajlar boÅŸalmakta. Bugün Kızılay bölgesindeki iÅŸyerleri giderek niteliksizleÅŸmekte, küçülmekte ve sürekli el deÄŸiÅŸtirmekte. Kamu kurumları kent dışındaki binalara taşınmakta, Kızılay’ı terk eden her iÅŸlev bölgeyi biraz daha fakirleÅŸtirmekte. Ankara’ya gelen yabancı ziyaretçi ve turistler Kızılay’a artık uÄŸramıyorlar. Eskiden
kent merkezinde olan işlevler ve çeşitlilik azalmakta, kent merkezini kullanan bazı toplumsal kesimler kent merkezinden uzaklaşmakta. Böylece, kent merkezi farklı toplumsal kesimlerin bir arada yaşama
mekanı olma özelliÄŸini de kaybediyor. Anlaşılan o ki, Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi Kızılay’daki tüm bu olumsuz geliÅŸmelerin günahını Atatürk Bulvarı üzerindeki yapıların cephelerine yüklemek istiyor. Oysa asıl sorun, kent merkezinin canlı kalabilmesini saÄŸlayacak kurguyu iÅŸler kılmaktır. Åžehir planlama tam bu anlama gelmektedir. Yapılması gereken, kent merkezini canlı tutacak iÅŸlevlerin çeÅŸitliliÄŸini desteklemek, bu iÅŸlevlerin kullanıcısı olan kentlilerin merkeze ulaşımını özendirmek ve yayaların merkezde dolaşımını kolaylaÅŸtırmaktır. Bu açıdan baktığımızda, Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi’nin 18 yıllık uygulamalarının Kızılay’ın sönükleÅŸmesindeki rolünü görmek zor olmasa gerek. Özellikle yaya
dostu olmayan ulaşım politikalarıyla Atatürk Bulvarı bir otobana dönüştürülürken Kızılay’ın cephe düzenlemeleriyle canlanacağını düşünmek ne kadar gerçekçidir?

Bir baÅŸka sorun da, Kızılay’daki büyük ölçekli yapıların atıl halidir. Her birisi Belediye’nin farklı ölçekte sorumlu olduÄŸu teknik konularla çözümsüzlüğe mahkum olmuÅŸ bu binların hali de Kızılay’ın yaÅŸadığı kan kaybında önemli rol oynuyor. Yıllarca boÅŸ duran Kızılay binası ancak geçtiÄŸimiz günlerde bir AVM olarak açıldı. Kızılay’ın sembolü olan Gökdelen, kaçak tadilatlarla tahrip edilmiÅŸ ve yine hukuki bir çözümsüzlüğe terk edilmiÅŸ durumda. BüyükÅŸehir Belediyesi’nin boÅŸalttığı bina da hala boÅŸ vaziyette. Çankaya Belediyesi’nin Kızılay’ı canlandırmak amacıyla yenilemeye çalıştığı SSK Ä°ÅŸhanı konusunda da BüyükÅŸehir Belediyesi’nin sergilediÄŸi “yıkıcı” tutum herkesin malumu. Böyle olunca Ankara büyükÅŸehir Belediyesi’nin Kızılay’ın canlandırma projesinin ikna ediciliÄŸi giderek zayıflıyor.

Projeye biraz daha yakından baktığımızda, bir dizi başka sorun daha gündeme geliyor. Her birisi yapıldığı dönemin önemli örneklerinden olan ve döneminin mimarlık kültürünü yansıtan yapılar, hem kent belleğini, hem de kent merkezinin barındırdığı çeşitliliği yansıtır. Bu açıdan da, bu yapıların çeşitliliği, önemli bir kültürel zenginliktir. Bu zenginliği yok edip tek tipleştirmeye çalışmak, kent yaşantısını totaliter bir çerçeveye hapsetme girişimi anlamına gelir. Bu cephelerin temizlenmesi ve özellikle reklam panoları ve tabelaların belli bir düzene getirilmesi ne kadar doğru bir öneri ise, cephelerin tek tipleştirilmesi de o kadar yanlış bir girişimdir.

Son olarak, binaların cephelerinin, kente mal olmuÅŸ mimari eserler olduÄŸunu hatırlamak önemli. BüyükÅŸehir Belediyesi’nin bu güne kadarki uygulamaları mimarlık kültürüne verdiÄŸi önemin pek az olduÄŸunu defalarca kanıtladı. Hatırlatmak gerekir ki, binaların dış cephelerinin deÄŸiÅŸtirilmesi, sadece bina sahiplerini ve esnafı ilgilendirmemektedir. Bu konunun önemli bir tarafı da, bu binaların projelerini üretmiÅŸ olan mimarlardır. Konunun öncelikle binaların proje müellifleri ile paylaşılması ve onların fikirlerinin ve muvafakatlerinin alınmasını gerektirmektedir. Zira Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 16.maddesi uyarınca eser sahibinin izni olmadıkça eserde deÄŸiÅŸiklik yapılamaz. Bu açık kanun hükmü karşısında Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi’nin proje müellifi mimarların telif haklarına karşı duyarsız
kaldığını görmekteyiz.

Kent merkezi, tüm kentlilerindir. Kent merkezinin canlandırılması ve iyileştirilmesi, herkesin istediği ve destekleyeceği bir çabadır. Ancak bu girişimin tepeden inme yöntemlerle değil, kentliler yararına ve tüm ilgili kesimlerin katılımıyla kurgulanması gereklidir.


Toplam Görüntülenme : 104945
Kategori Haberleri

Demir Kafes 7. Plan da iptal edildi, YDA acilen mühürlenmelidir
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Demir Kafes alanının 29096 ada 10 parsele ilişkin 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar planı değişikliğini (7. plan değişikliği) onaylayan 16.03.2018 tarih ve 458 sayılı Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis kararının hukuka aykırı olması gerekçesiyle dava açmıştı. Ankara 11. İdare Mahkemesi hukuka aykırı yapılaşmaya izin veren 7. plan değişikliğini iptal etti.
12 Åžubat 2020
Bakımsız ve kimsesiz kalan Hasanoğlan Köy Enstitüsü korunmalıdır
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi’nin de içinde yer aldığı  HasanoÄŸlan Çalışma Grubu, Cumhuriyet mirası HasanoÄŸlan Köy Enstitüsü’nün yerleÅŸkesinin korunması için mücadele ediyor. 
12 Åžubat 2020
Kanal İstanbul, Kanal Çeşme derken Kanal Ankara İmrahor Vadisi’ni katlederek başladı
DoÄŸa katliamı olan Kanal Ä°stanbul ve Kanal ÇeÅŸme tartışmaları  devam ederken, Çevre Åžehirlik Bakanlığı tarafından Gökçek dönemi çılgın projelerinden olan ve Ä°mrahor Vadisi’nin katledilmesine neden olacak Kanal Ankara’nın inÅŸaatına baÅŸlandı. 
03 Åžubat 2020
Yargı, Oyak’ta kamu yararını gözetti, Mimarlar Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne inşaatı mühürle çağrısı yaptı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bilime, tekniğe ve kamu yararına aykırı uygulamalara karşı mücadele etmeye devam ediyor.
10 Ocak 2020

<<< <
34 35 36 37 38 39 40 41 42 43
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!