Sobe Gazetesi 2024 - Rönesansın Kalbine Yolculuk-İtalya izlenimleri
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Rönesansın Kalbine Yolculuk-İtalya izlenimleri

Rönesansın Kalbine Yolculuk-İtalya izlenimleri

Figen Saral- Gülsüm Tarım

2015’de EXPO’ya ev sahipliÄŸi yapma hazırlıklarında olan Milano’da ÅŸehir merkezinde rehber eÅŸliÄŸinde yaptığımız gezintide Duomo meydanına geliyoruz. Karşımıza dünyadaki ikinci en büyük Gothic Kilisesi Piazza Del Duomo Katedrali çıkıyor. Ardından dünyanın modern anlamdaki ilk alışveriÅŸ merkezlerinden biri olan Galleria Vittorio Emanuelle II Binası… En önemli özelliÄŸi ise Ä°talya'da da cam ve metal kullanılarak yapılan ilk çatıya sahip olması.

Milano’dan UNESCO tarafından korumaya alınmış “rüya kent” Venedik’e gitmek üzere yola çıkıyoruz. Ä°lk olarak, 1300 yılından beri önemli bir cam-üretim merkezi olan camdan yapılmış hediyelik eÅŸyalarıyla ünlü Murano Adası’na gideceÄŸimizi öğreniyoruz.

Ve sırada Burano; rengarenk çiçekli sokakları ve dantelleriyle ünlü balıkçı kasabası. EÄŸlenceli bir oyunun renkli sahne dekorunu anımsatıyor ada sokakları. Motor ve dalga sesleri ile birlikte yol alırken Venedik'in güvercinleriyle ünlü Napolyon’u kendine hayran bırakan San Marco Meydanı’na varıyoruz. Dükler Sarayı ve Çan kulesini fotoÄŸraflıyoruz. Venedik sokakları sürprizlerle dolu. Terk edilmiÅŸ evler, köprüler, kanallar, gondollar, gondolcuların ıslık sesleri, yosun tutmuÅŸ duvarlar, çiçekli pencereler… Düklük Sarayı ile Yeni Hapishane arasında kapalı olarak inÅŸa edilmiÅŸ, mahkumların zindana gitmeden önce son kez Venedik’e baktıkları İç Çekenler Köprüsü’nün önünden geçip tüm güzellikleri arkamızda bırakarak Vaporetto’ya binmek üzere  ayrılıyoruz.

Öncelikle, Floransa’yı ÅŸehrin doÄŸusundaki Arno Nehri’nin güney kıyısındaki Floransalı mimar tarafından tasarlanan Michelangelo Tepesi’nden keÅŸfetmek ve fotoÄŸraflamak üzere tepeye çıkıyoruz. Medici ailesinin izlerine bakıyoruz. Floransa’da metro yok, belediye otobüsleri belirli yerlere götürüyor, halk bisiklet ile ulaşımını saÄŸlıyor.

Ä°nanılmaz kalabalığın olduÄŸu Duomo Meydanı’na geliyoruz. Santa Maria Della Fiori Katedrali’nin bulunduÄŸu meydanda Vaftizhane’ye geçiyoruz. Ardından Palazzo Vecchio (Eski Saray)’dayız. Signoria Meydanı (Piazza Della Signoria), heykellerle dolu olması adeta, bir Açıkhava müzesi sanki. Özellikle ünlü Davut heykeli, en solda Cosimos 1, Ammanati’nin eseri olan Neptün ÇeÅŸmesi’ni (Fontana del Nettuno) görebilirsiniz.

Arno Nehri kıyısından yol aldığımız Pisa ÅŸehrinin, geçmiÅŸte önemli Deniz Cumhuriyeti olduÄŸunu öğreniyoruz ve ÅŸehrin en güzel yeri olan Piazza dei Miracoli (Mucizeler Meydanı)’nına giriyoruz. Pisa Katedrali (Duomo di Pisa), Vaftizhane (Baptisterio) ve Anıt Mezarı (Camposanto) görüyoruz. Pisa Kulesi’nin kurtarılış hikayesini anlatıyor rehberimiz.

Siena’da kale duvarı gibi uzun taÅŸ duvarlar, dar ve kıvrımlı ara sokaklar, hafif kasvetli ve hüzünlü bir hava karşılıyor bizi. OrtaçaÄŸ zaman tünelindeyiz sanki. Siena'nın tarihi ÅŸehir merkezi, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınmış. Ve elbette o meydanların en ünlüsü olan istiridye biçimindeki Campo Meydanı'ndayız! Buradaki en önemli yapıların Palazzo Pubblico (Belediye Sarayı) ve onun 103 metrelik çan kulesi Torre del Mangia olduÄŸunu söyleyebiliriz. Heykellerle süslü Gai ÇeÅŸmesi’nde (Fonte Gala) mola verip ara sokaklara geçiyoruz. Yapılarda malzeme olarak tuÄŸla kullanıldığı için ÅŸehrin bütününde kızıllık hakim. Eski ÅŸehrin merkezine mini metro ile ulaşıyoruz. Perugia’nın kalbi olan Piazza IV Novembre Meydanı’nda Duomo, Palazzo dei Priori (Prori Sarayı) ve Fontana Meggiori adlı çeÅŸmesini görüntülüyoruz…

Dünyanın en küçük devletinin olan Vatikan’ın ana meydanı olan San Pietro Meydanı’nda önce San Pietro Kilisesi’ne ardından da Santa Maria Maggiore Kilisesi’ne giriyoruz. Ve Gladyatör filminin bütün canlılığıyla anlattığı Collesseum’dayız. Antik Roma’da gezilecek yerler listemizde; Arch of Constantine, Palotino TepesiRoma Forumu,  Circus Maximus, DomusArea, Trojan’s Market, Torajan’s Column ve Arch of Titus var. Piazza Venezia’yı fotoÄŸraflıyoruz. Mausoleo di Augusto (Augustus Mozolesi) dikkatimizi çekiyor. 138 basamaktan oluÅŸan Treinita Dei Monti (Ä°spanyol Merdivenleri) ve merdivenlerin hemen önünde Barok La Fontana della Barcaccia (çirkin gemi) Ã§eÅŸmesi ile Fontana Di Trevi (AÅŸk ÇeÅŸmesi) de görülmeye deÄŸer. Ve iÅŸte Pantheon bütün ihtiÅŸamı ile bizi büyülüyor. AkÅŸam vakti Pizza Navona Meydanı’nda Dört Irmak ÇeÅŸmesi (Fontana dei Quattro Fiumi), Moor ve Neptün ÇeÅŸmeleri’nde serinliyoruz.

 

Pompei, Ä°sa' dan önce kurulmuÅŸ. Roma zenginlerinin yaÅŸadıkları, Vezüv yanardağı eteklerinde mekan tutan bir ÅŸehir.Napoli, deniz kenarında bulunan, halkının balıkçıklıkla geçindiÄŸi turistik bir ÅŸehir. Ayrıca Ä°talya’nın en lezzetli pizzaları Napoli’de yapılmakta meraklısına duyurulur.

Tarih kokan bu iki ÅŸehrin sokaklarında kayboluyoruz. Rönesans’taki muhteÅŸem yolculuÄŸumuzun son günü. Dönüş için 12.00’de Roma Havaalanı’na geliyoruz.

 


Toplam Görüntülenme : 12814
Kategori Haberleri

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!