GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Çayırhan’dan Nallıhan’a Tarih ve Kültür Dolu Bir Gezinti
Çayırhan’dan Nallıhan’a Tarih ve Kültür Dolu Bir Gezinti Sabah erken saatlerde baÅŸlayan yolculuÄŸumuzda ilk durağımız Çayırhan’da bulunan Sarıyar Baraj göleti oluyor. Göl kenarında yaptığımız yöresel, doÄŸal ürünlerden oluÅŸan nefis kahvaltıdan sonra bir saat boyunca sürecek olan tekne gezimize baÅŸlıyoruz. Tekne gezimiz esnasında rehberimiz tarafından göletin oluÅŸum süreci, su altında bulunan frigyalılar döneminden kalma yerleÅŸim yerleri, gölet içerisinde bulunan flora ve faunayı yok eden sodyum sülfat fabrikası hakkında bilgilendiriliyoruz. Tekne gezimizin ardından on dakikalık bir otobüs yolculuÄŸu ile Juliopolis nekropol alanına geldikten sonra burada açığa çıkarılmış ve hala kazı çalışmalarının yapıldığı bölgede hellenistik dönemde küçük bir kasaba olan bölgenin Roma Ä°mparatoru Augustus döneminde ÅŸehir statüsüne dönüştürüldüğünü öğreniyoruz. Rehberimiz Hasan bey, o dönem bölgede yaÅŸayan insanların öldükten sonra sosyo-kültürel ve ekonomik durumlarına göre mezarlarının hazırlandığını ve buna göre defnedildikleri bilgisini veriyor. Çayırhan Nallıhan karayolu arasında muhteÅŸem bir görüntü karşılıyor bizleri. Burası tarihi ipek yolu üzerinde ve Sakarya nehri havzasında bulunan Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alınmış Nallıhan kuÅŸ cenneti. Ä°l Özel Ä°daresi tarafından yaptırılan bina içerisinde bir yandan çayınızı yudumlarken bir yandan da size verilen dürbünle bölgeyi gözleyebiliyorsunuz. Bölge sulak, çamurlu alanlar, kayalık, bozkır ve aÄŸaçlık gibi çeÅŸitli yerlere sahip olduÄŸundan 179 ayrı kuÅŸ türüne ev sahipliÄŸi yapabiliyor. Türü tükenmekte olan Kara Leylek en çok bu bölgede görülüyor. Bölgenin ilerisinde bulunan tepeler jeolojik olarak çökelme sahası olduÄŸundan sarı, kırmızı ve kahverengi tabakaların üst üste sıralanmasıyla izleyenlere görsel bir şölen sunuyor. KuÅŸ cennetinden ayrılıp Nallıhan’a doÄŸru devam ediyoruz. Nallıhan’da ilk durağımız Taptuk Emre Türbesi. Türbe giriÅŸinde Taptuk Emre’nin deyiÅŸleriyle karşılanıyoruz. Yol boyunca deyiÅŸlerin yazılı olduÄŸu küçük tabelaları okuyarak tırmanıyoruz türbenin yolunu. Rehberimiz burada da bizi Taptuk Emre’nin yaÅŸamı hakkında bilgilendiriyor. Yunus Emre ve Hacı BektaÅŸ-i Veli ile olan iliÅŸkilerini hikaye tadında uzun uzun anlatıyor. Türbe küçük olduÄŸundan beÅŸerli gruplar halinde türbe ziyareti de gerçekleÅŸtirildikten sonra öğle yemeÄŸi için çıkıyoruz Akdere köy sofrasına. Öğle yemeÄŸini yediÄŸimiz yer, Nallıhan’a hakim bir yerde belediye tarafından restore edilmiÅŸ köy evlerinin olduÄŸu bir bölgede. Tarhana çorbası, kuru fasulye, bulgur pilavı, yoÄŸurt, salata, yaprak sarması ve ev baklavasından oluÅŸan menümüzü bitirdikten sonra Nallıhan merkezinde bir saat serbest gezi yapılıyor. Bu esnada Ayhan Sümer Kültür Merkezi’nde bulunan iÄŸne oyası sergisi geziliyor, eÅŸe dosta takı seti ÅŸeklinde tasarlanmış çeÅŸitli iÄŸne oyaları hediye alınıyor ve el dokuması atölyeleri ve satış evleri ziyaret ediliyor. Bu arada hava iyiden iyiye kararmaya baÅŸlıyor ve saat 18,00’i gösteriyor. Yüzlerde güzel bir gezi gününün memnuniyeti ve biraz da yorgunluÄŸu ile geri dönüş baÅŸlıyor.
Toplam Görüntülenme : 13975 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|