Sobe Gazetesi 2024 - Stephane Hessel Öldü mü?
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Stephane Hessel Öldü mü?

Stephane Hessel Öldü mü?

Stephane Hessel birkaç gün önce aramızdan ayrıldı.

Kim miydi bu 95 yaşında dünyaya veda eden?

Yaşamını insanı savunma mücadelesine adamış bilge.

Fransız Direniş Hareketi savaşçısı.

Naziler tarafından işkence edilmiş.

Toplama kamplarında idamdan kurtulmuş.

Sosyalist.

Paranın insanı ezmesine karşı çıkmış.

Cezayir’in bağımsızlığını savunmuÅŸ.

Filistin’in haklarından yana tavır almış.

Küresel iklim felaketine dikkat çekmiş.

Barış ve insanlık savaşçısı.

95 yaşında aramızdan ayrıldı.

Genç. Çok genç yaşında kaybettik onu.

Gerçekten kaybettik mi?

***

Geçen akşam (28 Şubat 2013 akşamı) AkSanat merkezinde Sevgili Merih Akoğul ile bir söyleşi yaptık.

Çocukluktan söz ettik.

Ben, Sapanca’da, Kandıra’da, Gebze’de geçen çocukluÄŸumdan söz ettim. KonuÅŸtukça da yaÅŸadım.

Daha otomobiller istila etmeden bomboş olan sokaklarda oynadığımız oyunlar, korular, kırlar, Sapanca gölü, ırmaklar, kediler, köpekler, koyunlar gibi hayvanlarla dostluk günlerimiz, çocuk grupları olup çılgınca koşmalarımız gözümün önüne geldi.

Meyveleri dallarından koparıp yediğimiz, doğanın bir parçası olarak yaşadığımız günlerimiz, yıllarımız.

Pablo Neruda’yı tanımamıştık.

Daha sonra o bizi anlatacaktı.

“Benim hayatım bütün hayatlardan oluÅŸmuÅŸ bir hayattır.”

Böyle dizelerle anlatacaktı bizi.

Özgür çocukluğumuz sadece bizim değil, ülkemin de anıları olacaktı.

Artık öyle bir Sapanca olmayacaktı.

Kandıra. ÇocukluÄŸumun Kandıra’sı deÄŸildi.

Gebze, fabrikalarla dolacaktı. Sonra gittim ve gördüm.

Çocuklar artık meyveleri dallarından koparmıyordu.

Çocuklar meyveleri AVM’lerde görüyorlardı.

Manav reyonlarında floresan ışıklarının altında.

Ağaçlar yerine yapay palmiyeleri görüyordu çocuklar.

Hayatları burgerlerle gofretler arasında geçiyordu.

Çocukluk artık pazar ekonomisinin reyonlarına konmuştu.

Stephane Hessel, benim çocukluğumu savunuyordu.

***

“Öfkelenin” diyordu bu insanlık savaşçısı.

Ä°nsanın paraya teslim ediliÅŸine “öfkelenin.”

Zalimin zulmüne “öfkelenin.”

EmeÄŸi sömürerek zenginleÅŸen krallara “öfkelenin.”

Adaleti kendi emellerine alet edenlere “öfkelenin.”

ÇocukluÄŸu pazar malı yapanlara “öfkelenin.”

Gençleri marka maymunu yapanlara “öfkelenin.”

Ä°nsanları hayatlarının kölesi yapanlara “öfkelenin.”

Kadınları kadınlıklarıyla ezenlere “öfkelenin.”

Ä°nsanı piyasaya sürülmüş meta yapanlara “öfkelenin.”

Dünya insanları bu çağrıyı duydular.

Dünyanın her yanında öfkelenenler bir araya geldiler.

Paranın egemenliğine tepki duydular.

***

Stephan Hessel burada kalmadı, yeni çağrısını yaptı:

“Kayıtsız Kalmayın,

Mücadeleye Katılın”

Dünya ölçeğinde insanlar mücadeleye katıldı.

Madrid’de, Atina’da, Tel-Aviv’de, Santiago’da insanlar ayaÄŸa kalktı. Wall-Street iÅŸgal edildi.

Ama para öyle kolay yenilmez.

İnsanın açgözlülüğü yabana atılamaz.

En yoksulu bile, “belki bir gün” diye boynunu büker.

Benim ülkem mi?

***

Benim ülkemin başka dertleri var.

Benim ülkem “Ä°mralı ne diyor?” derdine düşürülmüş.

Benim ülkem “aman başıma bir ÅŸey gelmesin de” telaşıyla sindirilmiÅŸ.

Benim ülkem artık yer adlarıyla yaşamaya alıştırılmış.

İmralı ne diyor?

Kandil’den ses çıkıyor mu?

Silivri’den haber var mı?

Ankara uyuyor mu?

KiÅŸiler mekânlarla yer deÄŸiÅŸtirdi.

Yeni bir şifreli dile döndük.

Bölünmenin adı “kimlikli yaÅŸam.”

Amerika’ya bağımlı olmanın adı “model ülke olmak.”

Adaletsiz yaÅŸamanın sıfatı “ileri demokrasi.”

Ülkemde öfkelenecek insan kalmadı.

Katılım da “indirim kampanyasına katılın” ile açıklandı.

Öyle anlaşılıyor ki,

Stephane Hessel’i 95 yaşında biz öldürdük...

 

Erdal Atabek Cumhuriyet  


Toplam Görüntülenme : 45653
Kategori Haberleri

16 Nisan’da hikayemizin gücüne inanalım Olumsuz söylemlere sağır olalım
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, 16 Nisan’da Hayır çaÄŸrısı yaparak vatandaÅŸları oylara sahip çıkmaya davet etti
12 Nisan 2017
Hayır demek için binlerce sebebimiz var
Referandumda Hayır demek için binlerce sebep olduÄŸunu belirten Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, 16 Nisan’da tüm vatandaÅŸları Cumhuriyet deÄŸerlerine sahip çıkmaya davet etti.
29 Mart 2017
Türkiye aklını ve varlıklarını kaybediyor
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, Son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bilim emekçilerinin ihraç edilmesine, ülkenin varlıklarının talan edilmesi anlamına gelen Varlık Fonu’na, “Bu bir siyasi yıkım projesidir. KHK’lar ve Varlık Fonu bu yıkım projesinin argümanlarıdır. Ãœlkenin felakete sürüklenmemesi için referandumda oylarımıza sahip çıkarak, Hayır demeliyiz” diyerek tepki gösterdi.
08 Åžubat 2017
Uğur Mumcu özlemle ve saygıyla anıldı
Aradan 24 yıl geçmesine raÄŸmen faillerinin hala yargılanmadığı gazeteci yazar UÄŸur Mumcu özlemle ve saygıyla anıldı. Anmaya katılanlar ellerinde ve yakalarında “hayır” vurgusu yapan küçük kartlar ve dövizler taşıdı. Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, Mumcu için yapılan anıta “UÄŸur Mumcu Hayır Diyor” yazısı bıraktı.
24 Ocak 2017

<<< <
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!