İmrahor'da nefesimizin kesilmesine izin vermeyeceğiz

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, dava süreçleri devam ederken Kanal Ankara Projesi’ne start verilmesine tepki göstererek, “Akıl dışı projelerle vadilerin yok edilmesine, Ankara’nın nefessiz bırakılmasına ve Ankara’nın su varlıklarının yok edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in proje kapsamında Eymir Gölü’nü istemesine ilişkin olarak ise “Eymir Gölü, Büyükşehir'in elinde Mogan Gölü’nün dönüştüğü duruma dönüşür. Önce Mogan’a yapılanların hesabını versin” diyerek tepki gösterdi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, İmrahor Vadisi’ni ve Ankara’nın doğal yaşam alanlarını,su havzalarını ve hava koridorunu yok edecek olan Kanal Ankara Projesi’ne ilişkin dava süreçleri devam ederken, proje kapsamında inşaata başlanmasına tepki gösterdi.

Mücadeleye devam edeceğiz

Konuya ilişkin açıklama yapan  Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, vadilerin akıl dışı projelerle yok edildiğini belirterek, şunları söyledi:

“Ankara’nın nefessiz bırakılmasına vadilerinin yok edilerek ölümle karşı karşıya kalmasına izin vermeyeceğiz. Her yeri rant ve beton olarak gören yöneticilere Ankara’yı teslim etmeyeceğiz.  Kanal Ankara’ya ilişkin davalar devam ederken, yeni plan kararlarıyla davaların önü kesilmeye çalışılıyor. Ancak biz süreci gün ve gün takip ediyoruz. Kamu yararı için hukuksuz uygulamaların karşısında olmaya ve mücadeleye devam edeceğiz.”

Eymir Gölü de tehdit altında

Bu projeyle İmrahor Vadisi ile birlikte Eymir Gölü’nün de tehdit altında olduğuna dikkat çeken Candan, “Proje kapsamında Eymir Gölü ile Mogan Gölü’nün birleştirileceği, bu iki gölün arasında ASKİ tarafından pis su arıtma tesisi inşa edileceği belirtiliyor. Ankara’daki su varlığının en önemli ekolojik eşiklerini kaybediyoruz. Bu göller suyun ekosistem servis alanı. Mogan Gölü’nün kurtarılması için Cumhurbaşkanı talimat vermiş. Mogan’ın bu hale gelmesinin nedeni Ankara Büyükşehir Belediyesi'dir. Yapılanlar ortada, Mogan kaybedilmek üzere” diye konuştu.

Mogan'a yapılanların hesabı verilsin 

Avrupa Peyzaj Sözleşmesi’nde rekreasyonun peyzaj için bir tehdit olarak algılandığına dikkat çeken Candan, “Gökçek neresi için rekreasyon diyorsa ürkütücüdür. Mogan Gölü’nde yaptığı rekreasyon çalışmasından sonra kimse gölü kurtaramıyor. Su varlıklarını koruma karnesi bu kadar zayıf birine Eymir Gölü teslim edilemez. 'Eymir’i istiyorum' sevdasından vazgeçip, önce Mogan’daki tahribat giderilsin. Bu sebeple Eymir ve İmrahor’a girme hayalinden vazgeçsin”  dedi.

 İmrahor Vadisi hepimiz için yaşam kaynağıdır

Candan, İmrahor Vadisi’nin önemini ise şöyle anlattı:

Kent bütünü içerisinde Ankara için hazırlanmış tüm planlarda  yapılaşmayı önleyici  yeşil aks olarak belirlenen İmrahor Vadisi su havzası özelliği, bitki ve hayvan çeşitliliği, toprak ve sulu tarım özellikleri, topografyasıyla, kültürel ve arkeolojik özellikleri, hava koridoru olması ve yeşil kuşak içerisindeki yeriyle hepimiz için yaşam kaynağıdır. İmrahor Vadisi'nde hala arıcılık ve hayvancılık yapılıyor. Vadi, sulu ve kuru tarım için bir cevher değerinde. Ankara’nın nefessiz bırakılmasına vadilerinin yok edilerek ölümle karşı karşıya kalmasına izin vermeyeceğiz.”