Sobe Gazetesi 2024 - Mimari Vandalizm: Baraj Gazinosu’nu da yıkmışlar
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Mimari Vandalizm: Baraj Gazinosu’nu da yıkmışlar

Mimari Vandalizm: Baraj Gazinosu'nu da yıkmışlar

Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, Kent Ä°zleme Merkezi çalışmaları kapsamında yerinde inceleme ve denetimleri sürdürüyor. Bu incelemeler sürecinde Çubuk Barajında bulunan 1937-1938 yıllarında yapılan Baraj Gazinosu’nun yıkımını tespit eden Mimarlar, yıkıma sert tepki gösterdi. 

Atatürk Evi de tehdit altında 

Konu ile ilgili yazılı açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan "Cumhuriyet dönemi eserlerine yönelik yok etme girişiminin bir örneğini de Baraj Gazinosu'nun yıkılması ile yaşadık.Bu kültürsüzlük ve Vandallık nereye kadar. Büyükşehir Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

Candan, Atatürk'ün Çubuk Barajı'na gittiği zamanlarda kaldığı evin de tehdit altında olduğunu belirterek, "Yeşillikler içindeki bu baraj da hemen gazinonun yanında bulunan Atatürk Evi de tehdit altında, biz bu olayın takipçisi olacağız. Tarihi ve kültürel mirasımızın korunması için mücadeleye devam edeceğiz" diye konuştu.

Yıkılan Cumhuriyet'in özgürlükçü mekanlarıdır 

Atatürk Orman ÇiftliÄŸi'nde Marmara Köşkünün yıkımından sonra Baraj Gazinosu’nun yıkılması ile birlikte Cumhuriyet dönemi mimari eserlerine yönelik sistematik bir saldırının en üst noktaya geldiÄŸini ifade eden Candan şöyle devam etti:

 "Yapılı çevremiz yoÄŸun bir tehdit altında, kültürel mirasımız ve Cumhuriyet dönemi mimari eserleri üzerinden yürütülen yok etme giriÅŸimlerine, bu kez de Baraj Gazinosu'nun yıkımı eklendi. Mimarlar Odası Ankara Åžubesi Kent Ä°zleme Merkezi Danışma Kurulu üyemiz, Ahmet Soyak’ın yerinde tespit ve fotoÄŸrafları ile ortaya çıkartılan bu durum taammüden bir katliamdır. Bir gece ansızın yıkılan, Havagazı Fabrikası, Su Süzgeci Binası, Etibank Binası, Kumrular Ä°kamet Sitesi ve Atatürk'ün mütevazı çiftlik evi Marmara Köşkü ve Baraj Gazinosu yönetenlerin öfkelerini yapılı çevreden çıkartmalarının son noktasıdır. Yıkılan sadece bir bina deÄŸildir, Cumhuriyetin özgürlükçü laik ve modern yaÅŸamının tanık mekânlarıdır."

Kültürsüzlük ifadesi

Candan bu yıkımlar hükümetin ve yerel yönetimin ideolojik bakış açısının mekâna yansıması olduÄŸuna dikkat çekerek, ÅŸunları kaydetti:

"Kültürsüzlüğün ifadesidir. Baraj Gazinosu 1930'lu yıllarda, toplumdaki cinsiyet ayrımcılığının sonlandığı süreçlerde, yaygınlaÅŸan eÄŸlence merkezleri olan gazinoların hafta sonuna yönelik tasarlanan ilginç mekânlarından birisiydi.  Fransız Mimar Theo  Leveau tarafından   Nafia Vekaleti proje bürosunda tasarlanmıştır. Yapı dönemsel olarak modernite kavramının mekânsal ve yaÅŸamsal izlerini taşımaktadır. ÇaÄŸdaÅŸ bir anlayışla tasarlanan yapıda,  baraj havuzundan gelen botlar, dans pisti ve suyun üzerine doÄŸru çıkmış olan terasın çevresinde bulunan merdivene baÄŸlanmakta ve teras aynı zamanda suyun iki yakasını birbirine baÄŸlayan köprüye uzanmaktadır. Çevre peyzajı ile uyumlu olan yapıda Ankaralıların anıları vardır, Cumhuriyetin özgürlükçü deÄŸerlerinin izleri vardır. Bugün bile Ankara'da bu kalite ve nitelikte bir mekânın olmadığını ortada iken, Baraj gazinosunun yıkılması modern yaÅŸamlarla hesaplaÅŸmanın mekânsal karşılığıdır. Bir yılı aÅŸkındır kapatılarak çöküntü haline dönüştürülen Çubuk Barajı ve Baraj Gazinosu’na yapılmak istenen düzenleme Modern yaÅŸamın tehdit altında olduÄŸun en açık göstergesidir."

Unutmayalım 

"Kadının ve erkeÄŸin bir arada eÄŸlenme, dans etme, insanın suyla, doÄŸayla kurduÄŸu iliÅŸkinin mekânsal karşılığı olan Baraj Gazinosunun yıkımını hiç unutmayalım. Bir bina yıkıldı deyip geçmeyelim. Yarın dans etmenin, kadın ve erkeÄŸin bir arada eÄŸlenmesinin yasaklanacağı günler Türkiyesi'nin habercisidir bu binanın yıkımı" diyen Candan, kültürel mirasımıza ve Cumhuriyetin eserlerine yönelik yürütülen bu yıkıcı politika karşısında üniversitelerin, mimarlık fakültelerinin ve siyasetin sessizliÄŸini de eleÅŸtirdi.

 

Susmak yalan söylemektir, suça ortak olmayın 

Candan İspanya faşizmine karşı çıkan Rektör Una Muno'nun "böylesi dönemlerde susmak yalan söylemektir" sözlerini hatırlatarak, mimarlık ortamına, bilim insanlarına ve değerlere ve kültürel varlıklarına sahip çıkmayı öğreten hocalarına, siyasetçilere, "Şimdi değilse ne zaman konuşacaksınız" sorusunu yöneltti.

Candan, şunları kaydetti:

"Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak kentsel kültürümüze Cumhuriyetin mimari eserlerine sahip çıkmayı aldığımız sorumluluk ve TMMOB mücadele geleneği olarak bir borç biliriz gereğini yerine getirdik, getirmeye devam edeceğiz. Ancak bu sessizlik, akademinin, mimarlık ortamının, siyasetin , yargının ve toplumun sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Susmak yalan söylemektir. Topluma yalan söylemek suçtur. Bu suça ortak olmayın"


Toplam Görüntülenme : 58035
Kategori Haberleri

Danıştay 6. Daire’den kentsel dönüşümde hukuk dersi
Mimarların açtığı dava sonucu Danıştay 6. Daire, Ankara’da 11 kentsel dönüşüm alanı kararını iptal etti, yaklaşık 30 milyon metrekare alan yeniden tarıma kazandırıldı

19 Temmuz 2019
Saraçoğlu’nda mimarlardan hukuk zaferi
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, Cumhuriyet’in ilk toplu konut projesi ve kent merkezindeki ender nefes alma alanlarından olan SaraçoÄŸlu Mahallesi için verdiÄŸi mücadele sonuç verdi.
16 Temmuz 2019
Mimarlar, AOÇ hukuk mücadelesinde bir kazanım daha elde etti
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi,  AOÇ alanları özgürleÅŸmesi için verdiÄŸi mücadelede bir kazanım daha elde etti. 
02 Temmuz 2019
ODTÜ KYK’da ruhsatsız şantiye
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri ile öğrenciler önce çok sayıda endemik bitki türünün ve birçok canlının yaşandığı kavaklık arazide incelemelerde bulundu. Daha sonra hep birlikte direniş alanına geçildi.
25 Haziran 2019

<<< <
38 39 40 41 42 43 44 45 46 47
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!