GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Mimarlardan Ankara Adliyesi’nin parçalanmasına tepki
Mimarlardan Ankara Adliyesi’nin parçalanmasına tepki Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, Ankara Adliyesi’ndeki iÅŸ ve ticaret mahkemelerinin Balgat’a taşınmasının ardından tüketici, asliye ve sulh hukuk mahkemelerinin Dışkapı’ya taşınması kararına tepki gösterdi. Bunun hukuk devletinin ortadan kaldırmanın ve hukukun parçalanmasının mekansal karşılığı olduÄŸunu vurgulayan Mimarlar Odası Ankara Åžubesi , “Kent mekanları eriÅŸebilir olmalıdır. Bu parçacılık bir eziyete dönüşecek. Ankara’nın ulaşım altyapısı ve trafiÄŸi buna müsait deÄŸil” dedi Daha önce iÅŸ ve ticaret mahkemeleri Balgat’a taşınan Ankara Adiyesi’ndeki, tüketici, asliye ve sulh hukuk mahkemelerinin de Dışkapı’ya taşınması kararına tepkiler büyüyor. Mimarlar Odası Ankara Åžubesi konuya iliÅŸkin olarak “Adliye binasının taşınması, ardından Yargıtay ve Danıştay’ın taşınması, temel simgesel aks üzerinden alınan adalet mekanlarının parçalı hale gelmesi , Cumhuriyet’in bize bıraktığı hukuk devleti ilkesinin parçalanarak ihlal edileceÄŸinin mesajlarını veriyor” uyarısında bulundu. Konuya iliÅŸkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, “Ankara Adliyesi’nin geldiÄŸimiz durumdaki parçalı yapısı, ülkenin genel politikalardan ve planlama ilkelerinden ayrı düşünülemez. Bilimsel planlama ilkelerinin ışığında yürütülen bir planlama süreciyle karşı karşıya kalmadığımız aÅŸikar. Dolayısıyla bu mekanların parçalanmasını da gündeme getiriyor. Günü birlik planlarla yeni yerlerde, yeni mekanlar ve yeni alanlar belirlenmeye çalışılıyor. Ankara Adliyesi adaletin kalbinin attığı bir yer. Adliyenin parçalanmış mekanları, hukuk devletinin parçalanarak ortadan kaldırılmaya çalışılmasının mekana yansımasıdır” diye konuÅŸtu. “Adalette Ak plaza dönemi” Adliye’nin bazı birimlerinin geçtiÄŸimiz yıllarda, dikey büyümenin yoÄŸun olduÄŸu Çukurambar’daki Ak Plaza’ya taşındığını anımsatan Candan “Adalette Ak plazaya taşınma dönemi baÅŸladı. Ankara Adliyesi’nin bazı birimlerinin de taşınmasının gündeme gelmesiyle birlikte Ankara Adliyesi’ndeki adalet bütünlüğü bozulacak. Cumhuriyet’in temsil aksı olan Ulus Çankaya aksı üzerinde bulunan Adalet yapılarının, yıkımlar ve taşınmalarla birlikte aks üzerindeki temsiliyeti zayıflatılmıştır. Bu aks üzerindeki adalet yapıları Cumhuriyet’in hukuk devleti ilkesinin mekansal karşılığıdır. Bu durum Cumhuriyetin hukuk devleti ilkesinin zayıflatıldığı, parçalandığı ve yıkıldığının mekan üzerinden okumasıdır”dedi. Adliyeler eriÅŸebilir olmalı Candan, kent mekanlarının hizmetlere kolay eriÅŸilebilir, ulaşım altyapısı güçlü yerlerde olması gerektiÄŸine de dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti: “Adliyeler insanların hızlıca ulaÅŸabileceÄŸi , ulaşım altyapısı güçlü yerlerde planlı bir ÅŸekilde inÅŸa edilmeli. Bu parçacılık aslında bir eziyete dönüşecek. Ä°nsanlar bir uçtan bir uca kadar adaleti aramak zorunda kalacaklar. Bu da aslında hukuk sürecinin ne kadar zahmetli bir noktaya girdiÄŸini de gösteriyor. Çünkü bu mekansal yansımalarının hepsinin arkasında bir ideolojik yaklaşım var. Hukuk devletinin kaldırılması, yasama, yürütme ve yargının tek elde birleÅŸtirilmesi ve bunun arkasından da gelecek bir hukuksuzluk ve adaletsizlik döneminin bir eziyete dönüşme sürecini bugün mekanların parçalanması ile yaÅŸanan eziyet sürecinden okuyoruz, yaşıyoruz. Halkın ve savunmanın adalete ulaÅŸması zorlaÅŸacak. ” Ankara’nın ulaşım altyapısı ve trafiÄŸi buna müsait deÄŸil Candan, “Ä°nsanlar bir taraftan Balgat’, bir taraftan Dışkapı’ya, bir taraftan da Danıştay için EskiÅŸehir Yolu’na gidecekler. Bu parçalı yapıda adalet aramaktan çok fiziksel ve ruhsal da bir eziyette çekmiÅŸ olacaklar. Bu nedenle gerçekten adliyeler sadece minimum düzeyde, kendi bütünlüğü içinde, hem savunma taraftarı hem yargılananlar açısından eriÅŸilebilir mekanlar olmalıdır. Sabah saat 10’da bir yerde davanız olacak 12 de bir yere mümkün deÄŸil ulaÅŸamazsınız. Ankara’nın ulaşım altyapısı ve trafiÄŸi buna müsait deÄŸil. Bir uçtan bir uca ne yürüyerek ne toplu taşımla da ne de özel aracınızla eriÅŸmeniz mümkün deÄŸil. Hem kullanıcılar, hem halk, hem de bu iÅŸin savunma tarafında olanlar ciddi sıkıntı yaÅŸayacak” diye konuÅŸtu. Sorun kaynağında çözülmeli Adliye yapılarının ihtiyaç üzerinden daha da büyümesinin kabul edilebilir olmadığını da ifade eden Candan, ÅŸunları kaydetti: “Gönül ister ki bir ülkede demokrasi ve hukuk tam iÅŸlesin adliye yapıları en minimum ÅŸekilde kalsın. Yargılama süreçleri en aza düşsün. Suç olmasın bütün bu yapılara da minimum düzeyde ihtiyaç olsun ama ülkede yaÅŸanan antidemokratik uygulamalarının bir ürünü olarak ta sürekli suç üretilen bir noktaya gidiyor. Bu da iÅŸ yükünün artmasına ve mekanların yetmemesine neden oluyor. Dolayısıyla sorunu kaynağında çözmek gerekiyor. Bu kadar ihtiyacının ortaya çıkması ve bunun bir sonucu olarak mekanlarının parçalanmış olmasının nedeni aslında gelir dağılımındaki eÅŸitsizlikten, hukuk devletinin ihlal edilmesinden ve insanların suç iÅŸlemeye neden olacak bir ortamın yaratılmasından kaynaklıdır. Adliyelerdeki iÅŸ yükünün azaltılması için kaynağında suça teÅŸvik edilmeyecek sorunların çözülmesi hem de savunma ve yargılananlar açısından adil eriÅŸilebilir mekanların koordine edilmesi ve planlanması baÅŸta bu ülkeyi yönetenlerin sorumluluÄŸundadır. Ancak bu sorumluluÄŸu, ne merkezi hükümetin nede yerel yönetimin bilimin ışığında planlama süreçleri ile çözme potansiyeli yoktur. Sorun çözmek yerine sorun üreten ve bundan beslenen bir yönetim anlayışı ile çözüm olmaz.” Toplam Görüntülenme : 60050 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|