GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
İller Bankası’nda tarihi katliam
İller Bankası’nda tarihi katliam Mimarlar Odası Ankara Şubesi Büyükşehir Belediyesi tarafından Koruma Kurulu’ndan izin alınmadan paravanla çevrilen, dış cephe kaplamaları çalınan, çivi bile çakılmaması gereken tescilli tarihi İller Bankası’nın kolonları dahil, pencerelerinin, kapılarının ve bütün tesisatının paramparça edildiğini bildirdi. Tespit davası açan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yerinde incelemelerde bulundu. Bu sırada binanın yere düşen dış cephe bakır levhalarını çalmak üzere olan şahıslarla karşılaşan mimarlar, “İller Bankası’nın içinde adeta katliam yapılmış. Cumhuriyetin simge değeri İller Bankası’nın hali, memleketin halinden farksız. Bu aynı zamanda Cumhuriyetin mimari izlerini silme hareketidir. Çalmadığımız kapı, yazmadığımız resmi yazı kalmadı. Devletin malını devletten korumaya çalışıyoruz” diyerek tepki gösterdi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Büyükşehir Belediyesi tarafından Koruma Kurulu’ndan izin alınmadan paravanla çevrilen ve daha sonra adeta katliam yapılmışçasına zarar verilen tarihi İller Bankası’nın bu hale gelmesinde sorumluluğu bulunanların peşini bırakmayacak. Daha önce Büyükşehir Belediyesi’nin hukuksuz yaptığı bu uygulamayı durdurmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara 2 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Başkanlığı’na, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı’na, İmar ve Şehircilik Başkanlığı’na ve Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü’ne ( KUDEM) resmi yazılarla başvuran Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Seyfi Arkan tarafından tasarlanan tescilli kültür varlığı tarihi İller Bankası’na verilen zararın tespit edilmesi için dava açarak delil tespitinin yapılmasını istedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bilirkişi ile yerinde incelemelerde bulundu. Bu sırada binanın yere düşen dış cephe bakır levhalarını çalmak üzere olan şahıslarla karşılaşıldı. Konuya ilişkin yapılan basın toplantısına Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekteri Namık Kemal Kaya ve Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Selahattin Önür katıldı. Ülkenin çivilerinin nasıl söküldüğü İller Bankası’ndan görülüyor Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, İller Bankası’na ilişkin bilgi vererek şunları söyledi: “Paravanla çevrilerek metruk hale getirilmeye çalışılan İller Bankası’nın dış cephesindeki bakır kaplamalar, bakır yağmur oluklar çalındı. Çivi bile çakılmaması gereken binanın içinde ise kolonlar dahil, pencereler, kapılar ve bütün tesisat paramparça edilmiş. Tescilli kültür mirası tinercilerin mekanı haline gelmiş. Bina içinde ateşler yakıldığını da gözlemledik. Metruk olmayan İller Bankası’nı metruk hale getirmek için binada tarihi katliam yapılmış. Tespit sırasında İller Bankası’nın bakır kaplamalarını çalan şahıslarla karşılaştık. Kendilerine bakır kaplamaları alabilecekleri söylenmiş. Bu bakır levha ahşaba çivilerle tutturulmuştu. Her birini teker teker sökmüşler Bir ülkenin çivilerinin nasıl söküleceğini İller Bankası’ndan okuyun. İller Bankası binası gelecek günler açısından bize S.O.S. veriyor. Bu binanın karşısında Solmaz Kılıçtepe Karakolu var. Emniyet Müdürlüğü ne iş yapıyor ? İller Bankası içler acısı bir durumda. Cumhuriyetin simge değeri İller Bankası’nın hali, memleketin halinden farksız. İşte Bu yüzden başkanlığa Hayır diyoruz.” Devletin malını devletten korumaya çalışıyoruz İller Bankası’nın Cumhuriyetin kente verdiği değerin mekânsal karşılığı olduğunu ve 1980 yılında tescilli kültür varlığı olarak tescil edildiğini belirten Candan, “Bina 2005 yılında 1,5 milyon harcanarak restore edildi. İller bankası şu anda aylık 400 bin lira kira ödüyor. Bu bina kullanabilir sağlam bir tarih eserken, kiraya çıkıyor. Aylık 400 bin lira kamu bütçesine zarar veriliyor. İller Bankası’nın arkasındaki alana çok büyük bir cami yaptılar. Bu alanda yürüme mesafesinde 14 tane cami var. Bu kadar büyüklükte bir camiye ihtiyaç yoktu. Zaten cemaati de yok, camiye servislerle insanların taşınması düşünülüyor. Cumhuriyetin temsil aksı üzerinde laiklik ilkesinin mekana yansıması olarak bir tane ibadethane bulunmuyor. Şu anda bina harap durumda. Hukuk nasıl devre dışı bırakılır, adaletsizlik nasıl yaşanır hepsini gördük. Bu bina hepimize örnek olsun ülkenin geldiği ve geleceği durum açısından bunu okuduk. Çalmadığımız kapı yazmadığımız resmi yazı kalmadı. Devletin malını devletten korumaya çalışıyoruz” diye konuştu. Candan binanın tinercilerin mekanı olduğunu, kültür mirasının içinde ateş yakıldığını da bildirerek, “Bu binada yarın yangın çıkarsa hiç kimse haberimiz yoktu demesin. Bina halen ayakta, hepsi telefi edilebilir. Ancak yarın bu binaya meczuplar girmiş yakmış derlerse bunun sorumlusu bu ülkeyi yönetenlerdir “ dedi. Yöneticiler suç işliyor Candan, binanın eski halini ve şu anki harap durumunu fotoğraflarla göstererek, sözlerine şöyle devam etti: “Bu tarihi binanın tahrip edilmesinde sorumlu olanlar var. Cumhurbaşkanı’ndan bakanına, milletvekilinden koruma kurulu üyesine kadar hepsi sorumlu. Bu kamu malını korumak sadece mimarlar odasının sorumluluğunda değil. Görevlerini hatırlatmaktan bıktık. Bu bina talan edildi. Savcılık bütün bu görsellere rağmen takipsizlik verdi. En son tespit davası açmak zorunda kaldık. Kültür Bakanlığı, İller Bankası, Çevre Şehircilik Bakanlığı, Ankara Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Çevre Şehircilik Bakanlığı, koruma kurulu üyeleri, adalet dağıtmakta yükümlü olan yargı, binanın yıkılmasını emreden yöneticiler suç işliyor.Bir kere daha sorumlular hakkında kamu malına zarar vermekten ve görevlerini kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunuyoruz.”
Candan, şunları kaydetti: “4 ay içinde denetim mekanizmalarının kaldırıldığını, hukukun, anayasal ve uluslararası sözleşmelerin nasıl ihlal edildiğini, insanların nasıl korkutulduğunu, üniversitelerin İller Bankası’na nasıl sahip çıkmadığını gördük. Bu sisteme isyan ediyoruz. Bu nasıl bir hınç ve öfkedir, biri bize bunu anlatsın. Yargının siyasalaşmasına rağmen hukuku zorlamaktan başka çaremiz yok. Hukuksuzluğun devamını istiyorlar. Anayasa referandumu olacak. Tescili kaldırılmadığı halde bu binanın tahrip edilmesi için bu olanakları kim sunuyor hepimiz biliyoruz.” Candan, İller Bankası’nın mülkiyetinin Diyanet Vakfı’na verildiğine ilişkin duyum aldıklarını buna dair resmi yazılarla bilgi almaya çalıştıklarını bildirerek, “Resmi bir açıklama yapılmadı, mülkiyet durumunun açıklanmasını istiyoruz” dedi. Candan, İller Bankası’nın haykırışını ise şöyle dile getirdi: “Benim adım İller Bankası 1935 yılında doğdum. Cumhuriyet çocuğuyum. Cumhuriyetin kalkınmasında kentleri planladım yıllarca. Size emanet edilmiş kültür varlığıyım. Beni bırakıp kiraya gittiler, yapayanlız bıraktılar. Etrafımı kapattılar, yağmur oluklarımı bakırlarımı çaldılar. Beni yıkmak istiyorlar. Katlime karar verenleri biliyorum tek adam rejimine Hayır diyorum.” Bu tarihi katliam Türkiye’deki İŞİD anlayışının göstergesidir Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya, ise düşüncelerini şöyle paylaştı: “Cumhuriyetle hesaplaşan iktidar anlayışı oraya bir cami yaptı ve İller bankasını yıkmak istiyor. Biz bunu çok önceden gördük ve bunu defalarca anlatmaya çalıştık. İller bankası Cumhuriyet döneminde bütün kentleri planlamış, finansmanına katkı sağlamış ve ülkenin gelişimine bütün deneyimleriyle hizmet etmiş modern bir binadır. Üniversiteler de örnek modern yapı olarak anlatılır. Onun yanına yapılan bir cami var. Bu camiyi inşa eden anlayış, inançsal anlamda tüccar zihniyetine sahip. Toplumu gericileştiren bir anlayış var. Suriye ve Irakta nasıl ki tarihi dokuyu katleden ve yıkan bir İŞİD anlayışı var ise, Türkiye’deki İŞİD anlayışı da budur işte. Bunun değerlenmesini topluma bırakıyoruz. İller Bankası başkanlık sürecine ilişkin çok önemli bir deneyimdir. Türkiye halkı bunu görmeli. Adı ne olursa olsun, düşüncesi ne olursa olsun ülkenin tek adama teslim edilmesini doğru bulmuyoruz. Halkın bu yönde kararını vermesi gerekiyor. İller Bankası’na hakimle gidiyoruz ve içeri giremiyoruz. Binayı talan eden kim, buna nasıl izin veriyorlar? Hukuka ve bu değeri savunan Mimarlar Odası’na izin vermiyorlar. Ama burayı talan etmek için birilerine olanak tanınıyor. İŞİD anlayışı Türkiye’ye yerleştirilmeye çalışılıyor.”
Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Selahattin Önür ise, “Çağdaş mimarlığın Türkiye’de adım adım nasıl evrelerden geçtiğini İller Bankası üzerinden mimarlık öğrencisine öğretiyoruz. Cumhuriyetin temsil aksı üzerinden bunu okuruz. İller Bankası 1934 yılında yarışma sonucu elde edilmiş bir yapıdır. Seyfi Arkan’ın yeri çok farklıdır. Cumhuriyet’in mimarıdır. Modern ve çağdaş mimarlığın ilk yerli mimarlarındandır. Yaptığı eserler çok değerlidir. İller Bankası da öyle. Şu anki halini görünce çok büyük üzüntü duydum. Bu zerafete saldırıdır” diyerek tepkisini dile getirdi. TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi Toplam Görüntülenme : 66650 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|