GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Ankara’da karantina çağrısı
Ankara’da karantina çağrısı Gökçek göz göre göre Ankara’yı kanser ediyor Alanında 350 ton asbest tespit edilen Havagazı Fabrikası’nın hiçbir önlem alınmadan yıkılmasına tepki gösteren Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, Ankara’yı göz göre göre kanser ediyor. Ankara halkının hayatı bu kadar mı değersiz? Halkın sağlığını hiçe sayan ve göz göre göre cinayet işleyen Gökçek, acilen görevden alınmalı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçmeli ve yıkımı durdurmalıdır” çağrısı yaptı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, bölgede Atatürk Lisesi’nin, Ankara Garı’nın ve Gazi Üniversitesi’nin bulunduğunu belirterek , “Çocuklarımız ve halk ciddi tehlikede. Halkımız zehir soluyor. Bölge karantinaya alınarak ıslatılarak yıkanmalı” diyerek karantina çağrısında da bulundu. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin daha önce uyarılarda bulunduğu ve ihale süreçlerinde 350 ton asbest tespit edilen Havagazı Fabrikası hiçbir önlem alınmadan yıkılıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek göz göre göre cinayet işliyor. Ankara’yı kanser ediyor. Halkın sağılığı ile oynayan bu adam derhal görevden alınmalı ” diyerek bu duruma tepki gösterdi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Asbest havaya karışıp rüzgarla solunduğu andan itibaren büyük tehlike oluşturuyor. Bina karantinaya alınmadan, paravanlarla çevrilmeden, bazı işçilerin maske bile takmadığı, tül brandalarla, az miktardaki su ile yıkım işlemi gerçekleştiren Gökçek, göz göre göre Ankara’yı kanser ediyor. Önlem almayan ve Ankara halkının sağlığını tehlikeye atan Melih Gökçek ve diğer yetkilileri istifaya davet ediyoruz” dedi. Candan daha önce Havagazı Fabrikası alanında önlemlerin alınıp alınmadığına ve ne tür işlemler gerçekleştirildiğine ilişkin başta Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilgili kurumlara resmi yazıyla sorular da yönelttiklerini ancak cevap alamadıklarını da belirtti. Hiçbir önlem almadan yıkım yapılıyor Bundan iki gün önce kanser solumamıza neden olan ve önlem almayan başta Ankara Büyükşehir Belediyesi Melih Gökçek, EGO Genel Müdürü, Genel Müdürü Balamir Gündoğdu, Ankara Valisi Ercan Topaca, Çankaya Kaymakamı Kadir Çakır, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kent Estetiği Daire Başkanlığı Ömer Öksüz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ÇSGB İş Sağlığı Ve İş Güvenliği Genel Müdürü İsmail Gerim, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ankara İl Sağlık Müdürü Kamil Türkmen, Kültür Ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt ve Ankara 1 Nolu Koruma Kurulu Üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını da hatırlatan Candan, sözlerine şöyle devam etti: “Asbestin ne olduğu çok açık kanser yapıcı bir madde. Havagazı Fabrikası’nın hem tesisatın kendisinde hem de yapım sürecinde yalıtım malzemesi olarak asbest kullanılmış. İhale süreçlerinde Havagazı Fabrikası alanında 350 ton asbest tespit edildi. Daha öncede tescilli kültür mirası Havagazı Fabrikası’nın yıkmayın koruyun demiştik. Yıkım sırasında önlem alınmaması konusunda şüphe duyduğumuzu açıklamıştık ve ne yazık ki haklı çıktık. Alanda yaptığımız incelemelerde bina karantinaya alınması gerekirken tül brandalarla, üzerinde koruyucu kıyafet ve ekipman olmayan işçiler tarafından çevrilmiş. Havaya toz ile karışabilecek asbest oranının en aza indirmek için çok yönlü tazyikli su sıkılması gerekirken, tek yönlü su sıkılıyor. Yıkımı gerçekleştiren işçiler herhangi bir koruyucu önlem almadan çalıştırılıyor . İşçi sağlığı açısından ciddi sorun var. Hiçbir koruma önlemi almadan yıkım yapıyor. Gökçek suç işliyor.” Gökçek, görevden alınmalı Candan, “Ankara’yı kanser eden Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkili kurumlar tarafından acilen görevinden alınmalı. Ankara halkında bundan 15, 20 yıl sonra ciddi oranda kanser çıkarsa bunun tek sorumlusu Gökçek olacaktır. Biz önlem alınmadığı Kumrular İkamet Sitesi’nin ve Havagazı Fabrikası’nın yıkımı sürecinde görmüş ve uyarılarda bulunmuştuk. Dışarı her hangi bir toz çıkmaması gerekiyor. Yurtdışında asbestli binalar yıkılırken binanın iki katı boyu çevrilir ve karantinaya alınır. Yıkılacak yapının özelliğine göre her oda ayrı ayrı karantinaya alınarak yıkılır. Halk uyarılır, trafik ona göre düzenlenir, çalışma saatleri ona göre belirlenir. Atıklar kontrolsüz bir şekilde ortalığa değil, özel düzenlenmiş yerlerde bertaraf edilir. Havagazı Fabrikası alanında yıkımın nasıl yapıldığı ortada.” Ankara halkının hayatı bu kadar mı değersiz? Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak Sağlık Bakanlığı Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nü, 112’yi, Emniyet Müdürlüğünü arayarak ihbarda bulunduklarını da belirten Candan, “Tüm birimler şikayetimizi aldı ancak yıkımın durdurulmasına ilişkin harekete geçmedi. Ankara İl Sağlık Müdürlüğü nöbetçi memurun bakanlığın iki yıl önce yapılandırma yaptığını ve bu sorumluluğunu halk sağlığına devrettiğini söyledi. Halk sağlığı birimi aradığımızda kendilerine haber verilmediğini belirterek şikayetimizi aldı. Ankara halkının hayatı bu kadar mı değersiz” diyerek isyan etti. Yıkımın yapıldığı sırada, Mimarla Odası Ankara Şubesi tarafından düzenlenen “ihraç ve fazlası” etkinliğine katılan, Akdeniz Üniversitesi’nden 677 sayılı KHK ile ihraç edilen Dr. Bülent Şık ise şunları söyledi: “Asbest eskiden yapılarda yağlacıyı ya da izolasyon sağlamak için kullanılan ama kanser yapıcı olduğu anlaşıldıktan sonra kullanımı yasaklanan bir kimyasal madde. Eski binalar yıkılırken açığa cüruf ve toz ile çevreye yayılır. Asbest tozu camsı ya da lifli bir yapıya sahiptir. Beyaz, mavi ya da kahverengi asbest olarak bilinen türleri yıkım esnasında açığa çıkan tozun çevreye yayılması ile insan sağlığına büyük zarar verir. Asbest hem sulara karışabilir hem de solunum yoluyla insan vücuduna girebilir. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) asbesti ‘kesin kanser yapıcı’ madde olarak tanımlamaktadır. Yani bu ifade kansere neden olduğuna dair hiçbir şüphe yok anlamına gelmektedir. Yıkım esnasında açığa çıkan toz, yıkım işinde çalışan işçiler, oradan geçen kişiler, yıkım esnasında oradan geçenler, çevrede oturan kişiler için ciddi sağlık riski oluşturur. Ayrıca rüzgarla birlikte asbest tozlarının taşınması da halk sağlığı için tehdidi büyütecektir.” Toplam Görüntülenme : 63910 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|