GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Mustafa Tuna Ulus’ta Gökçek’in izinde
Mustafa Tuna Ulus’ta Gökçek’in izinde Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, Ankara BüyükÅŸehir Belediye Meclisi’nin Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı Projesi kapsamında, bölgede bulunan Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ile Gümrük MüsteÅŸarlığı binaları ve Anafartalar Çarşısı yıkım kararına tepki gösterdi. Konuya iliÅŸkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, “Ankara BüyükÅŸehir Belediye Meclisi’nin 14.10.2014 tarih ve 1871 sayılı kararı ile onaylanan Ulus Tarihi Kent Merkezi 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı, plan hükümleri ve plan açıklama raporunun iptali talebiyle Ankara 7.Ä°dare Mahkemesinde açtığımız davada Mahkeme davamızı kabul etti ve planı iptal etti, üst mahkeme olan Bölge Ä°dare Mahkemesi de kararı onadı, belediye kararı temyize götürdü. Burada hali hazırda yürürlükte olan bir koruma amaçlı imar planı var mıdır? Belediye önce bunu açıklasın, hangi plana göre bu binaların yıkımına karar veriliyor?” dedi. Candan, “Ulus’un altında ve üstünde tarih yatmaktadır. Bu karar Ulus için talan ve yıkım kararıdır. Ulus’u ve Ankara BaÅŸkent yapan bütün tarihsel ve simgesel deÄŸerlere saldırıdır. Ulus Tarihi Kent merkezine yönelik açılan davamız devam etmektedir. Bu davalar devam ederken bir yıkım kararının çıkması Belediye BaÅŸkanı deÄŸiÅŸse de Gökçek dönemi projelerinin ve yıkım anlayışının devam ettiÄŸinin göstergesidir. Mustafa Tuna’nın da Ankara’yı bütüncül olarak ele almadığını Ulus projesine iliÅŸkin bilirkiÅŸi raporlarını ve bilimin sesini dikkate almadığının ilanıdır” diye konuÅŸtu. Candan, sözlerine şöyle devam etti: Ulus Milli Mücadele döneminin ve Cumhuriyet’in kuruluÅŸ ve tanık mekanıdır, Ulus’un yıkım ve yeniden yapımı, rejimle hesaplaÅŸmanın mekansal deÄŸiÅŸiminin bu kez de Mustafa Tuna tarafından yürütülmesinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. BüyükÅŸehir Belediyesi’ndeki ‘Ben yaptım oldu” anlayışı devam etmektedir. “Ortak akıl çaÄŸrısı” sanal bir söylemden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Ulusun yok edilmesine karşı çıkan meslek örgütlerinin, esnafın ve sivil toplum kuruluÅŸlarının görüşlerine kulak tıkanmaktadır. Kamu yararını savunan gücünü bilim ve teknikten alan bir meslek örgütü olarak, kamu yararına aykırı uygulamaların, Ankara’nın tarihsel ve simgesel yapılarına yönelik saldırıların karşısında olacağız.” Kalbi ve aklı Cumhuriyetten yana olan herkesi Cumhuriyet’in kuruluÅŸ mekânı olan Ulus’u korumaya çağırıyoruz” dedi. Ulus taşıdığı tüm deÄŸerlerle hepimize aittir. GeleceÄŸi belediye baÅŸkanın iki dudağı arasında olamaz. Bilimsel bilgiden yoksun, kamusal yarar düşünmeden, kültürel ve tarihsel mirasımızın ranta teslim edilmesine ortam saÄŸlamaya çalışanlar bu kente en büyük kötülüğü yapmaktadır. diyen Candan, Anafartalar Çarşı’nda da Yaygara Güncel sanat inisiyatifi ile tespitlerde bulunduklarını da söyledi. Anafartalar Çarşısı toplumla sanatı buluÅŸturan saklı bir müzedir Candan Anafartalar Çarşısı’nın Ankara’nın tarihsel, mimari ve sanatsal deÄŸerlerine sahip olduÄŸunu da hatırlatarak, “ Yaygara Güncel sanat inisiyatifinden HeykeltraÅŸ Erdal Duman ile Anafartalar Çarşısı’nda incelemelerde bulunduk. Anafartalar Çarşısı’nda seramik sanatının en nadide örneklerini var. “Ulus’un ve saklı müze Anafartalar Çarşısı’nın yıkımı modernin ve sanatın yıkımı bir kültür kıyımı demektir. Sanat Anafartalar Çarşısında toplumla buluÅŸmuÅŸtur, toplumsallaÅŸmıştır: Eserlerin tescillenmesi için Koruma kuruluna baÅŸvuracağız. Sanat dünyasının sessizliÄŸini de anlamakta zorlanıyoruz. Türkiye’de ender rastlanan bir özellikte toplumla sanatı buluÅŸturan bu yapının yıkılmasına ve bu sanat eserlerinin yok edilmesine karşı sanat dünyasını bu eserlere sahip çıkmaya davet ediyoruz” dedi. Sanat deÄŸil dekor yapıyorlar Candan, sözlerine şöyle devam etti: “Anafartalar Çarşısı Sanatın mekanla hem hal olduÄŸu örnek yapılardan bir tanesidir. Mekanın estetik deÄŸerle bütünleÅŸtiÄŸi ve mekanı güzelleÅŸtiren toplumun duyumunu belli bir noktaya çekmesi açısından binalarda ünlü sanatçılar tarafından eserler üretilmesi Cumhuriyet’in sanatın yaygınlaÅŸması bakışının mekana yansımasıdır. Bu yansımanın en deÄŸerli örneklerinden birisi Anafartalar çarşısıdır. Yıkımını isteyenlere söylüyorum “siz hiç rekor manifaturanın içine girdiniz mi? o dönemin dokusunu, kokusunu, mobilyasını, sanatını içerisinde barındıran böylesine bir deÄŸeri, kumaÅŸların ahenk içerisindeki dizilimini hissetiniz mi? 1964 yılından beri aynı bakış açısı ile devam eden kaç iÅŸyeri var. Bu nasıl bir kıymet bilmezliktir.” Sanatı ufak tefek ve ideolojik görenlerin bunu anlaması mümkün deÄŸildir.Anafartalar çarşısının yıkılması, sanatla hemhal olmuÅŸ bir bellek mekanın yıkımı, orada iÅŸ hayatına baÅŸlamış esnafların geçmiÅŸlerinin ve geleceklerinin silinmesidir. DeÄŸerlerimizi korumaya devam edeceÄŸiz” Eserlerin ÅŸimdiye kadar tescillenmemesi çok vahim HeykeltraÅŸ Erdal Duman ise ÅŸunları söyledi: “Çarşının iç duvarları, kolonları ve merdiven boÅŸlukları artık yaÅŸamayan sanatçılarının seramik panoları, rölyefleri ve resimleriyle doludur. Her biri bir zamanlar icra ettikleri sanatın duayenleri olan Füreya Koral, Seniye Fenmen, Attila Galatalı, Arif Kaptan, Cevdet AltuÄŸ ve Nuri Ä°yem’in bu eserleri bulunuyor. Anafartalar Çarşısı 1964’ten bu yana sanatın toplumla buluÅŸtuÄŸu önemli bir çarşıdır. Bir yanıyla 1964’ten beri de panoların korunuyor olması da çok özel bir durumu içeriyor. BirçoÄŸu hala görülebilir durumda. Yıkıma iliÅŸkin Asi Keçi grubu Anafartalar Caddesi’nde çok önemli bir etkinlik yaptı. Birçok sanatçının olduÄŸu farklı katlarda sergiler yapıldı. Çarşının iç duvarları, kolonları ve merdiven boÅŸlukları artık yaÅŸamayan sanatçılarının seramik panoları, rölyefleri ve resimleriyle doludur. Çarşı Türkiye’de çarşı özelliÄŸi de taşıyan sanatsal bir mekanın nadide örneklerindendir. Sokaktan geçen bir vatandaşın da görülebileceÄŸi sanat eseri yaklaşımına çok rastlamıyoruz. Türkiye’de sanat eserinin yer aldığı bir yapı neredeyse yok gibi. O dönemde bu anlayışın sergilendiÄŸi yapının yıkılıyor olması çok vahim bir durum. Bu eserlere tescil verilmemiÅŸ olması çok ilginç. Sanatçıların telif haklarının ötesinde eserlerin altında imzaları var. Bu imza yeterlidir. ” Toplam Görüntülenme : 59972 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|