GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Binamı tanıyamıyorum!
Binamı tanıyamıyorum! Bir mimar, eserinin projesini hazırlamak için kalemi eline aldığı andan itibaren yapının fonksiyonel, ekonomik ve estetik olması endiÅŸesini taşır. Bunun için inÅŸaat süresince (yapının mimarı tarafından mimari kontrollüğünün de yapıldığını var sayarsak) mal sahibi baÅŸta olmak üzere resmi kurumlar, işçiler ve yapı malzemeleri sektörü temsilcileriyle büyük uÄŸraÅŸ vermeye baÅŸlar. Ayları, hatta yılları kapsayan bu uÄŸraÅŸ, yapıtın bulunduÄŸu yere uygun, çevreye vereceÄŸi deÄŸer ve estetik endiÅŸeleri mimarın en büyük uÄŸraşıdır. En azından böyle olmalıdır. Elbette yapıların cinsleri vardır: Otel, hastane, okul, villa, apartman vb. Bunların tanıtımı da bir ihtiyaçtır. Ancak ışıklı, ışıksız bu tanıtım, isim panolarının, binanın dış görünümünü bozmayacak ÅŸekilde estetik bir düzen içinde olması gerekir. BaÅŸlangıçta binanın cinsi belli ise mimar zaten tanıtım panosunun konacağı yeri veya ismin yazılacağı yeri projede belirlemiÅŸtir. Fakat farklı firmaların kullanacağı alanları içeren iÅŸ hanları veya benzer yapılardaki reklam panosu kargaÅŸası, ne yazık ki son yılların en büyük problemidir. Bu çirkin görünüm, mimarların büyük emeklerle deÄŸer kazandırılmış yapıtlarını deÄŸersizleÅŸtirdiÄŸi gibi bulunduÄŸu o ÅŸehir için de “görüntü kirliliÄŸi” oluÅŸturmaktadır. Bunun en güzel örneÄŸi Ankara Kızılay’daki T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından inÅŸa edilen gökdelendir. Yarışma ile yapılmış (müellif mimarı Enver Tokay) eserin batı cephesi baÅŸta olmak üzere pek çok yeri (gerekli onayların alınmadığını düşünüyorum) tamamen deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ, üstelik tam bir çirkinlik abidesi oluÅŸturacak ÅŸekilde reklam pano veya yazılarıyla bina adeta yok edilmiÅŸtir. Benzer durum Karanfil Sokak ile MeÅŸrutiyet Caddesi’nin kesiÅŸtiÄŸi noktada 1984 yılında mimari projelerini ve inÅŸaat süresince mimari kontrollüğünü de yaptığım iÅŸ hanında da mevcuttur. “1 ve 2” numaralı fotoÄŸraflar bunun belgesidir. Bina, devasa ve estetikten yoksun büyük reklam panolarıyla tamamen kapatılmış, adeta gizlenmiÅŸtir. Binayı (müellif mimarı olarak) ben bile tanıyamıyorum! Binlerce benzer örnek verilebilecek bu görsel kirliliÄŸin giderilmesi için yasal tedbirlerin alınması gerektiÄŸini düşünüyorum. Böylece hem binalarımız kimliÄŸini korumuÅŸ, hem de ÅŸehirlerimiz görsel kirlilikten kurtulmuÅŸ olacaktır. 04.06.2018 Toplam Görüntülenme : 897 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|