GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
AİHM Kaçak Saray maliyetleri davasında bilgi vermeyen hükümetten savunma istedi
AÄ°HM Kaçak Saray maliyetleri davasında bilgi vermeyen hükümetten savunma istedi Mimarlar Odası Ankara Åžubesi’nin Bilgi edinme kanuna göre Kaçak Saray’ın maliyetlerinin açıklanmasına iliÅŸkin taleplerine hukuksal olarak cevap alamayınca, Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesine taşıdığı davada AÄ°HM 31 Ocak 2019 tarihine kadar hükümetten belgeleri sordu ve savunma istedi. Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi baÅŸvurusu dosyasındaki yazı ile, Türkiye’deki mahkemelerin ehliyet red kararlarının Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi'nin güvence altına alınan 10. Maddedeki ifade özgürlüğü hakkı içinde düzenlenen bilgi alma hakkının ölçülü ve sözleÅŸme prensiplerine uygun olarak uygulanıp uygulanmadığını da sorguladı. AÄ°HM böylece ehliyet red kararlarını kurumlar açısından tartışmaya açıyor. AÄ°HM, Kaçak Saray maliyetlerinin açıklanmamasına dair Mimarlar Odası Ankara Åžubesi’nin bilgi edinme baÅŸvurusuna iliÅŸkin hükümetten savunma istedi.” 31 Ocak’a kadar cevap verilmeli AÄ°HM’deki geliÅŸmeyi düzenlediÄŸi basın toplantısıyla deÄŸerlendiren Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, “AOÇ’de hukuka ve vasiyete aykırı ÅŸekilde Kaçak Saray, maliyetini TOKÄ°’ye ve BaÅŸbakanlığa sormuÅŸtuk. Onlarda bize bunun maliyetini açıklar isek ekonomik kriz olur diye cevap vermiÅŸlerdi. Bizde projeler üzerinden yaklaşık maliyet açıklamıştık. Bunun üzerine Ankara Ticaret Odası faturaları görüp denetlediklerini ifade ederek hükümete destek açıklamasını yapmıştı. Biz bu açıklamanın üzerine Ankara Ticaret Odasına ‘Kaçak Saray’ın faturalarını madem gördünüz o zaman bize o zaman bilgi edinme kanuna göre faturaları iletin dedik. ATO ticari sır diyerek faturaları iletmedi. Bunu üzerine dava açtık. Mahkeme ehliyetiniz yok diyerek reddetti. Bu kararı Åžube baÅŸkanı olarak bireysel ve Mimarlar Odası Ankara Åžubesi olarak, kurumsal bir ÅŸekilde Anayasa Mahkemesine taşıdık. Anayasa Mahkemesi de Mimarlar Odası sen kamu tüzel kiÅŸisin, dolaysıyla baÅŸvurunun deÄŸerlendirmiyorum. Tezcan KarakuÅŸ Candan sende bireysel olarak dava açmamışsın baÅŸvuru yollarını tüketmemiÅŸsin senin baÅŸvurunu da reddediyorum" dedi. Bizde hem bireysel olarak hem de Tezcan KarakuÅŸ Candan olarak, bilgi edinme kanununa istinaden bize bilgilerini verilmediÄŸini hak arama sürecimizin ihlal edildiÄŸini belirterek AÄ°HM’e baÅŸvuru yaptık. Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesinin 10.maddesi ve 10/2 fıkrasındaki ifade özgürlüğü ve bilgi alma özgürlüğünün, 6.madddesindeki adil yargılanma hakkının ve 13. Maddedeki etkili baÅŸvuru hakkının ihlal edildiÄŸini ifade ederek hak arama sürecinin engellendiÄŸi gerekçelerini ileri sürdük. AÄ°HM baÅŸvurumuzu kabul ederek tartışamaya açıyor ve 31 Ocak 2019 tarihine kadar hükümetten savunma istiyor. ” AÄ°HM hem bireysel hem kurumsal baÅŸvuruyu deÄŸerlendirmeye aldı Candan AÄ°HM’deki bu geliÅŸ iki açıdan önemlidir diyerek şöyle devam etti. “ Bugüne kadar AÄ°HM’e bireysel baÅŸvuru kabul ediyordu. Bu kararla birlikte Mimarlar Odası Ankara Åžubesi’nin kurumsal baÅŸvurusunu deÄŸerlendirmeye aldı. Ä°kincisi bireysel olarak hiçbir iç hukuksal süreç iÅŸletilmediÄŸi halde, kamusal olarak bu süreçten etkilenmem nedeniyle Tezcan KarakuÅŸ Candan olarak benim baÅŸvurumu da deÄŸerlendirmeye almış olması AÄ°HM’de yeni bir hukuksal sürecin baÅŸlatılmasına olanak saÄŸladı. AÄ°HM bizim baÅŸvurumuzla ilgili i hükümete iki soru sordu. Bu iki sorunun cevabının 31 Ocak tarihine kadar verilmesi gerekiyor. Bunun önemli olduÄŸunu düşünüyoruz.” Hukuksal düzeyde yeni bir yol açmanın mücadelesi Candan, sözlerine şöyle devam etti: “AÄ°HM ehliyet red ile ilgili, bizi dikkate almayan bilgi edinme kanunu üzerinden bilgi vermeyen yaklaşımın hak arama mücadelesini engellediÄŸi ve hukuksal süreçte de meslek odalarını ve sokan sürece karşı yeni bir tartışma süreci baÅŸlattı. Bunu Kaçak Saray maliyetlerinin açıklanmaması üzerinden devam eden bilgi edinme kanunu davasından baÅŸlatılıyor olması ise bizim açımızdan daha da önemli. Bilgi edinme kanundan talep ettiÄŸimiz bilgilerin bizimle paylaşılmaması hak arama mücadelemizi engellemekte, aynı ÅŸekilde açtığımız davalarda da ehliyetiniz yok kararlarının verilmesi bir çok kentsel sürecin gizli kapaklı yürütülmesine ve hesap verilmemesine neden olmaktadır. 4982 sayılı Bilgi edinme kanunun amacı olan demokratik ve ÅŸeffaf yönetimin gereÄŸi olan eÅŸitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kiÅŸilerin bilgi edinme hakkını kullanmaları ihlal edilmektedir. AÄ°HM Avrupa BirliÄŸi sürecinde gündeme getirilen bilgi edinme kanunun iÅŸletilmemesini Avrupa Ä°nsan hakları sözleÅŸmesinin 10.Maddesi açısından tartışmaya açılıyor olması, AOÇ ve Kaçak saray mücadelesinde yeni bir yol açmanın hukuksal sürecinin baÅŸladığını gösteriyor.” “Anayasanın 135 maddesine göre 6235 sayılı kanunla kurulmuÅŸ kamu yararını savunan bir örgüt olarak TMMOB ve meslek odaları açısından ehliyetimizin varlığı tartışmasızdır. Ama son dönemlerde ehliyet tartışmalarının maÄŸduriyet ve 3194 sayılı kanunda yapılmak istenen deÄŸiÅŸiklikle, mülkiyetle birlikte ele alınması da, hak arama mücadelesini engellemektedir.” diyen Candan gazetecilerin sarayın maliyetleri açıklanacak mı? sorusuna ÅŸunları söyledi: Hükümetin nasıl bir savunma vereceÄŸini bilmiyoruz. Ancak AÄ°HM maliyetleri açıkla demez. AÄ°HM bilgi edinme kanunu, ifade özgürlüğü ve hak arama mücadelesinin engellenmesine bakar. Hükümetin savunmasını bize de gönderecekler, savunmayı takip edeceÄŸiz. Hak aramanın ihlal edildiÄŸi nihai olarak karar baÄŸlanırsa o zaman bizim maddi ve manevi tazminat talebimiz olacak. Hükümet bunu açıklamayabilir ama Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi’nin arkasında durmayan bir devlet haline gelir ki açıklanmasından daha öte bir durum olur. Zaten maliyetleri açıklamayacaklarını ifade ettiler. Bu ekonomik krizde birde sarayın maliyetlerini açıklarlarsa duble ekonomik kriz yaÅŸanabilir. Biz maliyetin yaklaşık 20 milyara yaklaÅŸtığını biliyoruz. Israrla açıklamak istemiyorlar. Herkes geçim derdinde iken, çarşıda Pazar el yakıyor iken, Saraydaki ÅŸatafatın, israfın göze battığını bu ülkeyi yönetenler biliyor, onun için açıklamazlar” AOÇ ve Kaçak Saray Mücadelesi yol gösterici olmaya yeni bir yol açmaya devam ediyor Candan, AOÇ ve Kaçak Saray mücadelesinin hem bilimsel hem hukuksal hem de toplumsal olarak AKP’ye karşı muhalefet etme biçimlerine dair ipuçlarının incelenmesi gerekiyor. Fikri takiple birlikte bilimsel bilginin halka sade bir dille anlatılması, yaratıcı eylem tarzı ve ekonomik olarak karşılaÅŸtırmalı argümanlarla yürütülen süreç ile bugün gündemden düşmeyen bir mücadele yaratıldığı, zeytinyağı gibi her konuda üste çıkmayı baÅŸaran hükümetin, bu konuda savunmaya geçmek zorunda kaldığının altını çizerek şöyle devam etti. “2012 yılında Atatürk Orman ÇiftliÄŸinde Atatürk’ün vasiyeti ve ÅŸartlı bağışı aykırı bir ÅŸekilde yapılan Kaçak Saray ve onunla ilgili Mimarlar Odası Ankara Åžubesi’nin yürüttüğü mücadele belirli noktalarda hem yeni bir mücadele etme tarzını hem de bir taraftan da hukuksal mücadelede yeni bir yol açma mücadelesini kamuoyunun gündemine taşımıştık. Yeni bir hukukun yaratılması sürecinde Mimarlar Odası Ankara Åžubesi olarak her aÅŸamada her noktada süreci devam ettireceÄŸimizi ifade etmiÅŸtik. Kaçak Saray ile ilgili AÄ°HM’e taşıdığımız onlarca davamız var. Bu süreçte de takip etmeyi ve sonuçlandırmayı önemsedik, kesintisiz mücadele cesaretle büyüyen mücadele kaçınılmazımızdır.” Candan, AÄ°HM’de baÅŸvuru konusunu ve hak ihlali iddialarını şöyle deÄŸindi: “Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesinin 10. Maddesi uyarınca herkes ifade özgürlüğüne sahiptir bu hak kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırlarında kısıtlanmaksızın bir görüşe sahip olma haber ve görüşleri alma ve verme özgürlüğünü de içerir. Bu mücadelede de bilgi alma haber alma hakkımız var bunun da sınırlandırılması mümkün deÄŸil. 4982 sayılı bilgi edinme kanunu Avrupa BirliÄŸi ile gündemimize geldi. Bu aslında bir hak arama mücadelesinde bilginin paylaşılması önemli bir süreç. Yine AÄ°HS’nin 10 maddesinin 2. fıkrasına göre esas olarak bir hükümetin birilerini baÅŸkaları tarafından verilmesin istenen bilgileri yasaklamakta ve genel olarak eriÅŸebilir bilgilere kiÅŸiler tarafından ulaşılmasında devletin herhangi bir müdahalede bulunmaması ve karışmaması gerektiÄŸidir.”
Toplam Görüntülenme : 51341 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|