GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Ayrıcalıklı Yapılaşma Hakkı Tanınan Plan Kararı Danıştay’dan Döndü, Danıştay’dan Emsal Karar
Ayrıcalıklı yapılaşma hakkı tanınan plan kararı, Danıştay’dan döndü Danıştay’dan emsal karar Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara Büyükşehir Belediyesince onaylanmış Çankaya Belediyesinin Ankara İli Çankaya İlçesi, Büyükesat Mahallesi, 26695 ada 3 parsel içerisinde 8.776 m2’lik alanda “ Mesa Koza Konut Projesi” ne dayanak nazım imar ile uygulama imar planı kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açmıştı. Ankara 18. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma istemini reddetmişti. Davanın bir üst mahkeme taşınması üzerine Danıştay 6. Daire, Ankara 18. İdare Mahkemesince verilen 29/03/2016 tarihli, E:2014/1631, K:2016/783 sayılı kararın bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Yanlış karar Danıştay’dan döndü. Mesa Koza için açtığımız ruhsat ve dayanağı plan davası mahkemece reddedilmişti, Danıştay 6. Daire uyuşmazlık konusu parsel özelinde planın bütünlüğüne parçacıl ve noktasal olarak müdahale şeklinde yapılan dava konusu plan değişikliği ile bu plan uyarınca verilen yapı ruhsatında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemlerin iptali gerektiğini belirterek Ankara 18. İdare Mahkemesince aleyhte verilen kararı bozdu. Danıştay bu kararla ruhsat dayanağı plan iptal davalarında emsal bir karara imza attı” dedi. Yapı ruhsatı plan değişiklikleriyle örtüşmüyor, 3 katlı yapıların güneşini kesiyor Candan, mahkeme gerekçesinde komşuluk ilişkilerinden, yapıların güneş hakkına, yapılar arasındaki mesafeden, nüfus yoğunluğuna kadar detaylı yer alan ifadeler olduğunu belirterek önemli ve planlama süreçleri ile birlikte kent hakkı kavramlarını da içerisinde barındıran bir karar olduğunun altına çizdi. Candan şöyle devam etti: “Mahkeme gerekçesinde ‘dava konusu taşınmazda öngörülen iki bloklu yapıya ilişkin ruhsatın plan değişiklikleri ile örtüşmesine rağmen, söz konusu plan değişikliğinin belirlediği yapı yüksekliği koşulunun Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne aykırı olduğu, (Yönetmelikte belirtilen formüle göre iki yapı arasındaki uzaklığın 67.25 metre olması gerekirken plan değişikliği sonucunda düzenlenen yapı ruhsatına dayalı olarak inşa edilen binaların çekme mesafesi ve blokların konuluşuna göre aradaki mesafenin 39 metre olduğu), zemin+36 kattan oluşan kulelerin dar bir taban alanına oturtulduğu,3 katlı yapılar ile dava konusu taşınmazın komşusu olan parseldeki yapı (Şafak Sitesi) güneş ve manzara açısından çok daha olumsuz etkilenecekleri, dava konusu nazım imar planı değişikliğinde konut alanları için nüfus yoğunluğunun belirtilmemiş olduğu, bu durumun hangi bölgede ne kadarlık bir nüfusun yerleşeceği hususunu belirsiz kıldığı, ayrıca konut dışındaki alan kullanımı gereksinimlerinin de (yeşil alan, okul gibi) tespitini zorlaştırdığı, nazım imar planı değişikliğinde nüfus yoğunluğu ile ilgili kararlara yer verilmediğinden sosyal donatı alanlarına ilişkin irdeleme ve tespitlerin varsayımsal bir komşuluk birimi kurgusu çerçevesinde yapıldığı, dava konusu parselde olanaklı kılınan inşaat alanı arttığı için dava konusu plan değişiklikleri ile parseldeki yapı yoğunluğunun arttığı, plan değişikliği öncesindeki duruma kıyasla daha yüksek bir yapının yapımına imkan tanındığı yönünde’, görüş ve tespitlere yer vermiştir” Parçacıl müdahale niteliği ve ayrıcalıklı yapılaşma hakkı taşıyor Candan, “Mahkeme gerekçesinde yine ‘Dava konusu plan değişikliğinin parsel özelinde yapılan parçaçıl bir müdahale niteliği taşıdığına, bu çerçevede bütüncül bir mekan kurgusundan söz etmenin olanaklı olmadığına, anılan imar planı değişikliğiyle taşınmazın çevresiyle uyumsuz ayrıcalıklı yapılaşma hakkı tanındığına, bu nedenle yoğunluk artışına neden olunduğuna dikkat çekmiş. ‘Dava konusu nazım imar planı değişikliğinde nüfus yoğunluğu ile ilgili kararlara yer verilmediğinden yoğunluk artışı yapılırken bölgeye ilave olması planlanan nüfus için yukarıda anılan yönetmelik hükümleri uyarınca ayrılması gereken kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarının belirlenmesinde zorluk yaşandığı, plan değişikliğine esas plan açıklama raporunda plan değişikliğinin yapılmasını gerekli kılan herhangi bir teknik ve nesnel gerekçeye yer verilmediği ve Yönetmeliğe göre yapılar arasında olması gereken mesafe şartının sağlanmadığı sonucuna varılmıştır’ diyen Danıştay, bir önceki kararın yanlışlığına vurgu yaparak bozmuştur” diye konuştu. Toplam Görüntülenme : 50938 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|