Sobe Gazetesi 2024 - Mimarlar, Beypazarı’nda taş ocağı için doğa katliamı yapılmasını yargıya taşıdı
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Mimarlar, Beypazarı’nda taş ocağı için doğa katliamı yapılmasını yargıya taşıdı

Mimarlar, Beypazarı’nda taÅŸ ocağı için doÄŸa katliamı yapılmasını yargıya taşıdı

Mimarlar: Rant uğruna doğanın ve mera alanlarını yok edilmesine izin vermeyeceğiz, köylülerin yanındayız

 Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, doÄŸal ve kültürel varlıkların korunması için, talana karşı mücadeleye devam ediyor.  Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, DoÄŸanyurt Köy DerneÄŸi ve DoÄŸa DerneÄŸi, Beypazarı DoÄŸanyurt Mahallesi’nde sosyal ve ekolojik dokuyu bozacak  ve  mera alanlarını ortadan kaldıracak olan Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi için ÇED gerekli deÄŸildir kararını yargıya taşıdı.

Mimarlar Odası Ankara Åžubesi,  Beypazarı DoÄŸanyurt mahallesi yakınlarında kurulması planlanan Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi için 17.04.2020 günü verilen ÇED gerekli deÄŸildir kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle Ankara 18. Ä°dare Mahkemesi’nde dava açtı. Davada, bilirkiÅŸi keÅŸfi de yapıldı.

Köylülerin haklı mücadelesinin yanındayız, ÇED gerekli değildir kararının yürütmesi acilen durdurulmalıdır

Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, söz konusu şirketin valiliğe sunulan ÇED dosyasında işletme ruhsatı aldıktan sonra sürekli değişiklikler yaptığına ve alanın orman olduğunu gösteren belgelerin ortadan kaldırıldığına dikkat çekti.

Candan, ‘’Burası tarım, turizm ve ekoloji açısından deÄŸeri yüksek olan  bir bölgedir. Bu alan mikro klima özellikler taşıyan coÄŸrafi iklime sahiptir. İç Anadolu’da Akdeniz iklimine sahip bir bölgedir. Köy ve taÅŸ ocağı bölgesi korunması gerekli doÄŸa alanları içinde yer almaktadır. Çok fazla endemik bitki ve nesli tükenmekte olan kara akbaba ve küçük akbabaların üreme ve yaÅŸam alanıdır. Alanda karaca, geyikler vardır.  Böylesine hassas ve doÄŸal güzelliklere sahip bu bölgenin  katledilmesi, çok büyük bir ihanettir. Nefes alanlarına büyük ihtiyaç duyduÄŸumuz ve  gıda sorunuyla karşı karşıya olduÄŸumuz  pandemi sürecinde, rant uÄŸruna doÄŸanın ve mera alanlarının yok edilmesine göz yummayacağız. Telafisi mümkün olmayan zararlar yaÅŸanmadan acilen ÇED gerekli deÄŸildir kararının yürütmesinin durdurulmalıdır ve  karar iptal edilmelidir ’’ dedi.

 Candan sözlerine şöyle devam etti:

‘’ÇED gerekli deÄŸildir kararını yargıya taşıdığımız davada bilirkiÅŸi keÅŸfi  de yapıldı.  Köylüler yaÅŸam alanlarını korumak için büyük mücadele veriyor. Köylü kadınlar keÅŸifte  ellerinde, ‘üzerinde ‘’Dere yatağına taÅŸ ocağı istemiyoruz’, ‘SaÄŸlığıma Dokunma’, ’Suyumu Kirletme’ yazılı pankartlarla mahkeme heyetine taleplerini dile getirdiler. Mimarlar Odası Ankara Åžubesi olarak köylülerin yanındayız. Süreci titizlikle takip ediyoruz. Bilim ve teknikten aldığımız güçle kamu yararını savunmaya devam edeceÄŸiz’’

Bölgedeki hayvan ve endemik bitki türleri yok olma tehdidi altındadır

Karar uygulandığında doğal varlıkların geri dönülemez şekilde kaybedileceğine dikkat çeken Candan, bölgenin önemini de şöyle anlattı:

 ‘’ TaÅŸ ocağı kırma eleme tesisi köye çok yakın olup, 400-500 metre civarıdır burada yaÅŸayan insanlar üzerinde çok olumsuz etkiler yaratacaktır. Öte yandan köy bir yamacın yamacında olup, yukarısında büyük kayalar vardır ve patlamalarla evlerin üzerine yuvarlanması ve ölümler yaÅŸanması ve büyük kazalara sebebiyet vermesi kaçınılmazdır.  Köyün havası ve suyu mükemmel olup, Beypazarı’nda yaÅŸayan astım hastaları gelip bu köye ev yaptırıp burada yaÅŸamaktadırlar. Tas ocağı ve kullanıldığı yol, baÄŸ bahçe bostanlara ekli olup, sadece bu bölgede yetiÅŸen Ankara armudu ve ovaca gibi yöresel meyveler ve ceviz, elma, kiraz vb bu bölgededir ve tozdan yok olup kuruyacak, çiçek gözlerini tozlar yıkayıp meyve geliÅŸimi olmayacaktır. Yüksek yayla formunda olan bölgenin tertemiz havası sayesinde civarın en kaliteli balları burada yetiÅŸmektedir ve toz nedeniyle arıcılık bitecektir. TaÅŸocağı bölgesi diÄŸer köylerin yaylalara ve köylerine geçiÅŸ vadisidir, aynı zamanda taÅŸ ocağı alanı yaylaya eklidir. Su pınarları da çok kirlenecek, küçük ve büyükbaÅŸ hayvanlar patlamalar ve kirlilikten çok etkilenecek, yavru atmalar çoÄŸalacaktır.  TaÅŸocağı bölgesi aynı zamanda yabani hayvanların da arkadaki ormana ve bölgeye en büyük geçiÅŸ yoludur ve burada koruma altında olan ayı, kızıl geyik, vaÅŸak, kurt karaca vb birçok memeli tür ve yırtıcı kuÅŸların da tamamının yaÅŸamını sürdürdüğü bir bölgedir ve yaÅŸaması ve korunması için coÄŸrafi bölge yapısına sahiptir. Bölge Ankara tiftik keçisinin en kaliteli yetiÅŸtirildiÄŸi yerlerden biridir, mikro klima özellikler taşıyan coÄŸrafi iklime sahiptir. Hayvanları suladıkları ve dinlendirdikleri  5 adet su pınarı taÅŸ ocağına ekli olup, bir kısmı da yol üzerindedir.  Tozdan pınarlar kirlenecek, hayvanlar dinlenemeyecektir . Aynı zamanda köyün deposuna taÅŸ ocağı sınırı 300 metredir, gerek patlama gerekse kirlilik hem suya ve hem de sulama havuzlarına zarar verecek ve kirletecektir. Köy ve taÅŸ ocağı bölgesi korunması gerekli doÄŸa alanları içinde yer almaktadır. Kesin korunması gereken hayvan türleri yok olma tehdidi altındadır.  Bölgede 55 endemik bitki türü vardır, bitki çeÅŸitliliÄŸi yüksektir. Sadece ruhsat alanında bile IUCN kırmızı listesinde bulunan en az 14 bitki türü tespit edilmiÅŸtir. Bunlardan Thymus leocostomus nesli tehlikeye girmeye yakın (NT), Astragalus densifolius subsp. ayashensis (AyaÅŸ gümüşü) soyu tükenme konusunda hassas olan türler (VU) statüsündedir.  Ruhsat alanı civarında çok yaÅŸlı ve anıtsal aÄŸaç niteliÄŸinde olan Pinus nigra (Karaçam) ve Corylus avellana (Türk fındığı) bireyleri bulunmaktadır.’’
Toplam Görüntülenme : 25466
Kategori Haberleri

BAŞKAN’ın SAATİ ŞAŞTI
BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Melih Gökçek, Ankara ‘ya “tarihi saat kuleleri” yapacağını, bu saatlerde seÄŸmenlerin dans edeceÄŸini söyledi ve deÄŸiÅŸik bir anlayışla “tarihi saat kuleleri” yaptı.
20 Nisan 2012
Julien Sütunu
Ulus’ta, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ankara ValiliÄŸi arasında yer alan, Roma dönemi eserlerinden Ä°mparator Julien adına yaptırılmış olan “Julien Sütunu” bakımsızlığa ve yok olmaya terk edilmiÅŸ görünüyor.
19 Nisan 2012
AKP’ye bir uyarı da mimarlardan geldi
Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen mimarlar Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı’na yürüdü.  
15 Nisan 2012
AKP’ye bir uyarı da mimarlardan geldi
Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen mimarlar Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı’na yürüdü.

<<< <
179 180 181 182 183 184 185 186 187 188
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!