GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Bilirkişilerden Rapor: Atatürk Orman Çiftliği alanlarının en ufak parçasının dahi beton olmaması gerekmektedir

Bilirkişilerden Rapor: Atatürk Orman Çiftliği alanlarının en ufak parçasının dahi beton olmaması gerekmektedir

Küresel salgının mekansal ilacı Atatürk Orman Çiftliği

Mimarlar Odası’nın Ankara Şubesi,  yollarla parçalanan ve talan edilen, Atatürk’ün şartlı bağış ve vasiyetiyle halkına emanet ettiği Atatürk Orman Çiftliği için mücadeleye devam ediyor.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin,  Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Kültür Turizm Bakanlığı’na karşı, kamu yararına ve Atatürk’ün şartlı bağışı ve vasiyetine aykırı Atatürk Orman Çiftliği Bahçekapı mevki 3406 ada’da  peyzaj projesi onayı ve dayanağı plana açtığı davada bilirkişi raporu çıktı.

Alanında uzman kişilerden oluşan bilirkişi raporunda, “Atatürk Orman Çiftliği alanlarının en ufak parçasının dahi beton olmaması gerekmektedir" denilerek, Atatürk Orman Çiftliği’ni taşıdığı simgesellikten ve temsil ettiği Cumhuriyet kimliğinden kopartarak, yollarla parçalamaya ve beton dökmeye çalışanlara ders verildi.

Raporu değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan şunları söyledi:

“ Bilim ve teknikten aldığımız güçle, Atatürk Orman Çiftliği’nin bir cumhuriyet değeri, bir aydınlanma ve devrimin özgürleşme projesi kimliği ile Atatürk Orman Çiftliği alanlarına yönelik tahribat kimden ve nereden gelirse gelsin AOÇ toprakları özgürleşene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bilim insanları AOÇ’yi her türlü yapılaşma ve yollarla betonlaştırmaya çalışanlara bu raporla ders vermiştir” dedi.

“Atatürk Orman Çiftliği’ne yönelik yapılacak tüm planlarda kurumsal kimliği göz ardı edilemez”

Candan, bilirkişi raporunda yer alan “Atatürk Orman Çiftliği arazisi bataklık verimsiz bir alan iken büyük bir çaba ile ıslah edilmiştir. İmkansız görülen çiftlik projesinin başarıya ulaşması halinde tüm ülkeye örnek olacağına inanılmıştır. Atatürk Orman Çiftliği’nin arazisine ilişkin plan yapılırken iki noktada durmak ve farklı bakmak gerekmektedir. Birincisi Atatürk Orman Çiftliği’nin kurumsal kimliğidir. AOÇ,  modern tarım ve sanayi tekniklerinin ilk defa uygulandığı bir kent çiftliği olarak genç Cumhuriyet için bir üretim modeli oluşturmuş ve Anadolu’daki diğer şehirlere bir örnek teşkil etmiştir. Bu kimliğin korunması ise  planlama gibi birçok sosyal bilimin  de temel kabulleri arasındadır. Böyle kıymetli bir alan planlanırken rekreasyon alan kullanımı ile tanımlanırken, diğer alandan farklı yaklaşılması gerekmektedir.  Rekreasyon alanı Atatürk Orman Çiftliği için lokanta, restoran, çay bahçesi ve bunlara ilave olarak önemli  bir hafriyat inşa edilecek ‘Gösteri-Etkinlik Sahnesi (78 metrekare) ile 2400 metrekare büyüklükteki havuz yaklaşık 90 otoluk beton yüzeyli otoparklar olmamalıdır’ ifadelerinin Atatürk Orman Çiftliğinin taşıdığı değerin farkında olmayan yöneticilere ders niteliği taşımaktadır’’ ifadelere dikkat çekti.

“Küresel salgın da Atatürk Orman Çiftliği’nin korunması tercih değil zorunluluğumuzdur”

“Bilirkişi raporunda yaşadığımız covid 19 süreci ve küresel salgına yönelikte mekansal yaklaşımların bulunması Atatürk Orman Çiftliği’nin korunmasının bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunun ifade edilmesi, yönetenler açısından kulaklara küpedir” diyen Candan şöyle devam etti: 

“Bilim insanlarının her gün yüzlerce insanımızı kaybettiğimiz, binlerce vakanın yaşandığı covid19 pandemisinde , bugüne kadar dünyada, halk sağlığı temelli bir mekansal düzenlemenin ihmal edilmesi sürecinde değinmelerle önemli bir kılavuz oluşturmuştur. Raporda  yer alan ‘’Atatürk Orman Çiftliği alanlarına yönelik ‘Başkent Ankara’nın yoğun kentsel dokusu içinde  açık ve yeşil alan olarak kalmış nadir alanlardır. 2019 yılı tüm dünya yeni bir çağa girmiştir. Bu çağ salgınların sıkça yaşanacağı farklı bir çağdır. Tüm disiplinler salgın ile birlikte yeni normallerin nasıl olacağını konuşmaktadır. AOÇ arazisi hem açık ve yeşil  alan olması açısından önemlidir. Flora ve fauna çeşitliliğinin korunması artık bir tercih değil zorunluluktur. Salgın çağı tüm dünyaya suyun toprağın ve havanın önemini göstermiştir. Bu nedenle Atatürk Orman Çiftliği alanlarının en ufak parçasının dahi beton olmaması gerekmektedir. Dava konusu 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planlarının uygun bulunmasına dair kararın imar planı şehircilik ilkeleri kamu yararı ve mevzuata uygun olmadığı kanaatine varılmıştır” ifadeleri bunu açıkça gözler önüne sermiştir.


Toplam Görüntülenme : 31509
Kategori Haberleri

Bu yasaya el kaldıran Cumhuriyete ihanet eder
Mimarlar Odası Ankara Şubesi,  TBMM’de Pazartesi görüşülmesi beklenen torba yasa tasarısında, Ankapark alanının 29 yıllığına  Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesinin önerilmesine sert tepki gösterdi.
14 Mayıs 2018
Yargı: “Yıkılan Kumrular İkamet Sitesi tescilli kültür varlığıdır” dedi
Yargı,  özgün mimari özellikleri olan, korunması gereken kültür varlığı niteliği taşıyan ve uzunca bir dönem Bayındırlık Bakanlığı’na hizmet veren  Kumrular İkamet Sitesi’ne ait  tescil başvurusunun reddedilmesi kararını iptal etti. Kumrular İkamet Sitesi yıkılmış olmasına rağmen tescilli kültür varlığı özelliği kazandı.
14 Mayıs 2018
Bilirkişi raporları açıklandı: “Ego Hangarları alanındaki 80 katlı yapılaşma Ankara’nın havasını kirletecek”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi  EGO Hangarları arazisine yapılması planlanan  80 katlı yapılaşmayı ve projeye ilişkin ÇED olumlu kararını yargıya taşımıştı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin projeye ilişkin ÇED olumlu kararının iptali talebiyle açtığı davada bilirkişi raporu çıktı.
11 Mayıs 2018
AOÇ’ye Kaçak Sarayı koruyacak üs mü yapılıyor?
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Atatürk Orman Çiftliği arazisinde birinci derece doğal SİT alanı olan ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından Gazi Orduevi  ve sosyal tesis olarak kullanılan alana ilişkin,  Koruma Amaçlı İmar planı yapılmasını sorgulayarak “Ordu AOÇ’ye Kaçak Sarayı koruyacak üs mü yapıyor?” dedi.
11 Mayıs 2018

<<< <
55 56 57 58 59 60 61 62 63 64
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!