GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Zir Vadisi’nde (Istanoz) zafer kamu yararının oldu
Zir Vadisi’nde (Istanoz) zafer kamu yararının oldu Yargı, Zir Vadisi’nin SİT alanının düşürülmesi kararını iptal etti Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin arkeolojik ve doğal SİT alanı olan Zir Vadisi’nin sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı ilan edilerek yok edilmesine karşı verdiği hukuk mücadelesi zaferle sonuçlandı. Ankara 11. İdare Mahkemesi, mimarların açtığı davada 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109/2 maddesine göre 06.12.2018 tarih ve 228930 sayılı Bakanlık Makam Oluru ile onaylanan, Ankara ili, Sincan İlçesi Zir Vadisi Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım alanına ait sınırlarının güncellenmesini içeren Ankara 1 Nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 24.05.2018 tarih ve 448 sayılı kararının ve bu kararın dayanağı olan Zir Vadisi’nin sürdürülebilir koruma kontrollü kullanım alanı ilan edildiği Ankara 1 Nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 17.11.2017 tarih ve 407 sayılı kararına ilişkin dava konusu işlemleri iptal etti. “Doğal yaşam alanlarımızı ve Anadolu coğrafyasındaki çok kültürlülüğümüzü savunmaya devam edeceğiz” Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Ankara’da kentsel ölçekte vadiler üzerinden rant kararları sürdürülmektedir. Yargı, kamu yararını gözeten Zir Vadisi kararıyla bir kez daha haklılığımızı tescil etmiştir. Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda da Zir Vadisi’nin SİT alanı statüsünün düşürülmesinin ve sınırlarının daraltılmasının, peyzaj ve biyoçeşitlilik açısından bir potansiyele sahip olan alanın geleceğini önemli ölçüde tehlikeye attığı vurgulanmıştı. Zir Vadisi Sincan- Yenikent yerleşkesine 5 km uzaklıkta Ermeni mezarlığının da bulunduğu, ‘ISTANOZ’ yerleşkesi olarak geçen önemli tarihi eserlerin bulunduğu bir alandır. Vadinin her açıdan tartışmasız korunması gerekirken, SİT alanı statüsünün kaldırılmış olması, vadiyi yok edecek, çok kültürlülüğümüzü yapılaşma tehdidi ile karşı karşıya bırakacak kabul edilmez bir durumdu. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak doğal yaşam alanlarımızı ve Anadolu coğrafyasındaki çok kültürlülüğümüzü savunmaya devam edeceğiz” dedi. Candan, mahkemenin iptal gerekçesinde yer alan “Söz konusu Zir Vadisi'nin alanı küçültülürken doğal eşiklere oturtulmadığı ve bu eşiklerden daha fazla oranda küçültüldüğü, özellikleri değerlendirildiğinde koruma statüsü en az olan ve insan, yapı vb. yerleşimlere açılması en kolay olan alan olarak ilan edildiği, kum, çakıl, taş ve madencilik faaliyetlerine izin dahilinde bile olsa izin verilme ihtimalinin olduğu, söz konusu alanın çevresinde doğal yaşama ilişkin tek alan olduğu ve korunmasının sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı ile zor olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Öte yandan, her ne kadar idareler tarafından, bilirkişi raporunda yer alan ilke kararının mülga olduğu, onun yerine 109 sayılı ilke kararının yürürlüğe girdiği, bu alanlarda artık madencilik faaliyeti yapılamayacağı iddia edilmiş ise de; söz konusu 109 sayılı ilke kararı incelendiğinde, teknik rapor ve ekolojik değerlendirme raporu ile de olsa madencilik faaliyetlerine izin verilebileceği, somut olayda dava konusu işlemin iptal sebebi tek başına madencilik faaliyetinin yapılıp yapılmamasından kaynaklanmadığı gibi madencilik faaliyetinin de tümüyle yasaklanmadığı, mezkur ilke kararıyla turizm tesisi vb gibi yapılaşma koşullarının da getirildiği anlaşıldığından, davalı idarelerin bu iddiasına itibar edilmemiştir” ifadelere de dikkat çekti. Zir Vadisi birinci derece doğal ve arkeolojik SİT alanı ilan edilmelidir Candan, “Bilim insanları da mahkemeye sundukları raporda Zir Vadisi’nin ekolojik, biyolojik, arkeolojik değerlerine, vadideki farklı habitat türleri bulunduğuna dikkat çekerek, koruma kontrollü kullanım alanı ilan edilmesinin kamu yararına aykırı olduğunu ortaya koymuştu. Ankara’nın son kalan yeşil alanlarından Zir Vadisi’nin yok olmasına izin vermeyeceğiz Tartışmasız korunması gereken Zir Vadisi, birinci derece doğal ve arkeolojik SİT alanı ilan edilmelidir.” Zir Vadisi özellikleriyle yüksek seviyede korunmaya ihtiyaç duyulan bir alandır Candan, Zir Vadisi’nin özelliklerini ise şöyle sıraladı: “Zir Vadisi’nin tarımsal özellikleri vardır, jeolojik öne çıkan özellikleri vardır, rekreasyonel özelliklere sahiptir, iki önemli ovayı etkileme ve etkilenme özelliği bulunmaktadır, Ankara yerleşimine yakın mesafededir ve hatta içindedir, mikro klima özelliği göstermektedir. Zir Vadisi, gerek vadi peyzajının yarattığı ekolojik ve görsel değerler gerek tarihi ve arkeolojik değerleri ile ayrıcalıklı bir öneme sahiptir. Zir Vadisi, bulunduğu bölgede (10 km yarıçaplı bir alanda) yarı doğal ve doğal habitatları barındıran bir peyzaja sahip tek alandır. Bu özelliği ile, peyzaj açısından tabiri caiz ise çölde bir vaha niteliğinde bir alandır. Zir Vadisi, ayrıca, çok sayıda bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapması nedeniyle, civardaki tahrip edilmiş alanlarda yer alamayan yaban hayatı ve bitkiler için bir biyoçeşitlilik sığınağı özelliğindedir. Vadi civarındaki yerleşimlerin gün geçtikçe artması, yapılmış olan yollar ve madencilik faaliyetleri, Vadinin habitat bütünlüğünü ve kalitesini tehdit etmekte, vadinin gelecekte bu faaliyetlerden olumsuz yönde etkilenme olasılığını artırmaktadır. Zir Vadisi, bu doğrultuda kalıntı bir peyzaj ve bir biyoçeşitlilik sığınağı olarak yüksek seviyede korunmaya ihtiyaç duyulan bir alandır.” Toplam Görüntülenme : 26034 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|