GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Riskli Alanlar Davalık
RİSKLİ ALANLAR DAVALIK TMMOB Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası Ankara Şubeleri riskli alan değerlendirmesi yaptı. Bugün yapılan basın toplantısında Bakanlar Kurulu’nun riskli alan kararlarına dava açacağını açıkladı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde bugün yapılan toplantıya Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan ve Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun katıldı. Toplantıda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Afet Yasasına göre riskli alan ilan ilan edilen tarihi Saraçoğlu Lojmanları'nın proje yetkisini Ankara Ticaret Odası'na (ATO) devretmesi ve Ankara’daki riskli alanlar değerlendirildi. “Demetevler riskli Saraçoğlu değil” Mimarlar Odası Ankara Şube başkanı Ali Hakkan Saraçoğlu proje devri hakkında şöyle konuştu: “ Mamak ve Dikmen de kentsel dönüşüm alanları dediğimiz alanlar riskli alan ilan edildi. 2010 yılında kentsel dönüşüm alanı ilan edilmişti dava açmıştık hukuki süreç devam ederken riskli alan ilan edildi. Riskli alan tanımı kendilerine uygun bir kavram olarak tanımlanıyor. Tanım tehlikeli bölge anlamına geliyor ama Saraçoğlu’nda böyle bir şey görünmüyor. Halbuki tam tersine riskli alanlar var Demetevler kaçak olarak yapılmış bir alan projeleri ruhsata tabi olmayan bir alan. Yerel yönetimler ve mevcut merkezi iktidar riskli alan tanımını bir fırsat olarak görüyor. Kafalarındaki projeleri gerçekleştirme hayaliyle riskli alan ilanı yapıyorlar. Riskli alan tanımını ortaya atınca alana müdahale edebiliyorlar. Saraçoğlu‘nun, Dikmen ve Mamak’ın Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilmesini Şehir Plancıları Odası ile birlikte yargıya taşıyacağız” “ATO’nun görevi değil” Yetki devrinin şaşırtıcı olduğunu söyleyen Hakkan “ Bakan’ın açıklamalarında alanın yıkılmayacağı ve yarışmamıza sıcak baktıklarını basında izledik. Bakan’dan randevu talep ettik. Proje yapmak üzere yetki devri yapmak doğru bir yöntem değil. Ortada ne yapılacağı da yok. Mimarlar Odası Ankara Şubesi elini taşın altına koyarak, kentin tüm aktörlerini, akademisyenleri, üniversiteleri, kentlileri, Saraçoğlu sakinlerini, meslek odalarını ve tüm mimarlık örgütlenmelerini davet ederek, katılımcı bir süreçle proje elde etmeyi önemsiyor. Mimari proje yarışmasını açıklayacak. Dolayısıyla Bakanlık bu süreci beklemeli, bu süreçle birlikte tüm kentin ihtiyaçlarını dikkate alan bir proje ortaya çıkacaktır. Bakanlık bu proje çerçevesinde burayı dönüştürmeli, Saraçoğlu dönüşecekse eğer proje sonuçlarına göre doğru, sağlıklı biçimde dönüşümünü sağlamalıdır. Ankara Ticaret Odası’nın görevi midir proje üretmek, o zaman bizde kamu kurumu niteliğindeyiz versinler projeyi fikirleri tartıştıralım. Bu süreçte yarışmayı açarak rol oynayacağız. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı sorumlu davranmaya davet ediyoruz. " şeklinde konuştu. Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan: “ATO muhatabımız değil, daha öncede söylemiştik. Ya hepsi risklidir ya da değildir aynı malzemeyle aynı zeminde devlet tarafından bakımı aynı zamanlarda yapılmıştır. ATO proje yapması doğru değil. ATO’nun tekil “ben üretirim” fikrine karşı bizim katılımcı olarak tüm kentin aktörleriyle açacağımız yarışmayla Ato’nun fikriyle başka bir yarışa başlıyor. ATO projeyi yapmak istiyor başka talepleri de olacak arkasında çünkü bizimle görüşmelerinde bin ortaklı bir işletmeden söz ettiler. “ “ATO destekleyen kuruluş olmalıdır” Candan Salih Bezci’ye seslenerek; “ATO’nun başkanı mimardır ve Mimarlar Odası Ankara şube’nin üyesidir. Kendisinin de üyesi olduğu meslek örgütünün aldığı karara saygı duymasını temsil ettiği örgütü de önemsemesi sebebiyle destekleyen kuruluş olmasını önerebiliriz. Projenin tüm mimarlar ve öğrencilerle, diğer meslek disiplinleriyle yapılacak şekilde bir fikirle ortaya konulması ve kamuoyu nezdinde katılımcı yöntemle belirlenmesinin önünün açılmasına destek verebilir. İki ay içinde proje hazırlarız fikri, çok fikrin tartışılmasını önemseyen yarışma fikri ile aykırı, meslek mensubumuza bunu hatırlatmak da görevimiz.” Dedi Candan yarışmanın yarın web sitesinden ilan edileceğini açıklayarak şunları söyledi. “Yarışmayı ilan ediyoruz. Proje elde etme sürecinde dikte ettirilecek yöntemleri istemiyoruz. 17 Mayıs’ta projeler son teslim tarihi 25 Mayıs’ta konferans yapılarak ,27 Mayıs’ta sonuçlar açıklanacak. Ulucanlar Cezaevi de böyle başlamıştı, Melih Gökçek orayı yıkarak ayakkabıcılar çarşısı yapacaktı ama Adalet Bakanlığı yarışmayı önemsediğini söyleyince süreç değişmişti. Beklentimiz Saraçoğlu’nun da aynı şekilde sürmesi. Jüri üyelerimiz tamamıyla teknik jüri değil,gazeteciler ve mahalle temsilcileri de var. jüri gelen projeler arasında ilk eleme yapıyor. Jürinin konferansta tartışılmasını istediği fikirler kent meydanında halkla, mimarlarla, o fikirleri üretenlerle tartışıyor. Fikri üretenin projesini savunması halkın tepkisi ile ortaya çıkarılacak olan kazanan proje böyle belirleniyor. ATO destekleyen kuruluş olsun Salih Bezci’yi danışman jüri üyelerimiz arasında görmeyi dileriz ve bu süreci katılımcı bir yönteme bıraksın. “ Yarışma jüri üyeleri açıklandı ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Cengizkan, Saraçoğlu’nda bir döne oturmuş olan Yüksek mimar Aydan bulca Erim, ve ODTÜ Koruma Alanı Uzmanı Emre Madran, Namık Kemal Mahallesi Muhtarı, Nuray Bayraktar, Emel Akın, Bülent Batuman, gazeteci Faruk Bildirici gibi önemli ismiler jüri üyeleri arasında dikkat çekiyor. “Demetevler’den bahseden yok” Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun ise Hakkan’ı destekleyerek “ Saraçoğlu herkesin el atmak istediği kent merkezinde kalmış bir alan tabi iştah kabartan bir alan. Çevre ve Şehircilik Bakanı ve ya başka birinin sözüne güvenmiyorum Afet riskli alan ilan edilmemeliydi. Yapılar eski diye riskli alan ilanına gerek yok. Saraçoğlu’ndaki ilan da sadece mahalle ile tanımlı çok sınırlı bir alan, İnandırıcı bulmuyorum. Mülkiyet alanı belirler gibi böyle tanımlarla riskli alan ilanı oldukça abes. Ali Hakkan’ın belirttiği gibi Demetevler zemini itibariyle AOÇ’nin uzantısı niteliğinde, zemin suyu yüksektir, bunun için herhangi bir jeolojik etüd yapmaya bile gerek olmadan rahatça söylenebilir ki dağlık bölgelerin ortasında kalmış bir alanda. Demetevler tamamen geçmiş yıllardaki banker skandallarından toplanan paraların kaçak şekilde yatırıldığı alanlardır. Son derece yoğun ve yığma 12-13 katlı binalardan oluşuyor. Demetevler alanı hiç kimsenin riskli alan açısından tarifi önüne koymadığı bir alan. Çünkü son derece yoğun bir alan kimse uğraşmak istemiyor. Hiçbir dönem hatırlıyor musunuz tek katlı gecekonduda ölen vatandaşımızı ölenlerin tamamı yüksek yapılarda olmuştur maalesef bizim hep söylediğimiz bu yasa rant amaçlı kullanılıyor. Hukuki süreçlerde tıkandığı noktalarda yasayı kullandılar. Dikmen, Mamak Hıdırlıktepe’de.” Şeklinde konuştu. Riskli alan ilanının raporlarının ortada olmadığına değinen Sarıaltun “Yüksek yoğunluklu gerçek anlamada sıkıntılı bir alan bir tane bile müdahale yok. Riskli alan ilan edilen alanlar tamamı düşük yoğunluklu gecekondu bölgeleri. Hep gecekondular yenilenmesin mi gibi karşı çıkış var bizim istediğimizde yenilenmesi. Özellikle Mamak’ta Sağlıklaştırarak ve yenilemeyle hiçbir yoğunluğa gitmeden, mevcut yaşayanları da yerinde koruyarak dönüştürmek aslında çok kolay.” Dedi. Ankara’nın risk haritasını açıklasınlar Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan ise risk raporu nerede sorusunu yöneltti. Candan “ Ankara’nın risk haritasını açıklasınlar, risk raporlarını açıklasınlar, neye göre riskli alan ilan ettiler? bilelim. Bunun arkasında hukuku arkadan dolanmak var. Afet yasası kapsamında yürütmeyi durdurma kararı verilemiyor. Hükümetin bu riskli alanı ile tüm alanlar risk altına giriyor. Telafisi mümkün olmayan zararlar verilebileceği yerde yürütmeyi durdurma kararı verilmesi gerekiyor. Bunu bildikleri için yürütmeyi durdurma kararını kaldırdılar. ” dedi. Dikmen yaşayan kentleşme müzesi olabilir Candan Dikmen’in yaşayan müze olabileceğini söyleyerek şöyle devam etti: “Mamak ve Dikmen mimari ve planlama açısından için kentleşme sürecini gösteren önemli alanlardır. Bir dönemin konut sorunun çözen canlı örneklerdir. Afet yasası ile birlikte ortaya çıkan süreç geçmişten bu yana kentleşme sürecini görmemize engel olan bir noktaya geldi. Gecekondu beğenelim beğenmeyelim, sağlıklı veya sağlıksız bir dönem Türkiye’de yaşayan insanların yüzde yetmişinin kont sorunun çözdü. Birden tüm bunların ortadan kalktığını ve bizden sonraki kuşakların sadece kitaplardan okuduğunu düşünürsek, olmayacak bir şey kentleşme sürecini görmemiz gerekiyor. Dikmen Vadisi topografyası ile birlikte o topografyaya uygun şekilde yapılmış yapılar var. Dikmen’de konut tipolojisini incelemeye çalışıyoruz. Orada doğayla kurulan bir iletişim var. Latin Amerika’da Viralles vadisi örneğinde olduğu gibi, doğaya uyumlu ve vadiye uyumlu tek katlı yapılaşmalar var ve Viralles kültürel peyzaj alanı olarak tescillenmiş. Dikmen Vadisi de kültürel peyzaj alanı olarak tescillenebilir, yapılar sağlıklaştırılabilir. Planlama, mimarlık, insan, doğasıyla çıplak ayaklı mimarlık var orada mimar eli değmeden insanlar ihtiyaçlarını karşılamışlar. Burada, bunların gelecek kuşaklara aktarılacağı, üniversiteler tarafından da gözlemlenebileceği alanlar olabilir. Dikmen Vadisi ‘nin 1.3. ve 4. etapları dönüşüme tabi oldu ve yeni kuşak araştırmacılar oradaki yaşamı bilmiyor. Bu alanlar, bir dönemin en önemli kentleşmesini gösteren yaşayan müze olarak kentleşme enstitüsü açısından çok önemli olabilir ve bir kültürel peyzaj alanı olarak tescil edilebilir. “ Sarıaltun ise 90’lı yıllardaki Ankara’da hava kirliliğini hatırlatarak, “ Dikmen Vadisi projesini o yıllarda en öneli gerekçesi, yapıları kaldırıp hava koridorunu Ankara için açmaktı. Ama o günden bugüne yapılaşma bitmedi artarak devam etti. Çetin Emeç Bulvarı ile tıkandı arkasından Emniyet Genel Müdürlüğü binası vadide koridor görevi fiilen ortadan kaldırıldı meşhur iki kule ve köprü hava akımını engelledi. Yapılaşmanın kaldırılması o yıllarda şimdiki Afet riski alanı gibi bir yalan üzerine kurgulanmıştır.” Yapılan toplantıda ayrıca Başkent Dayanışması bileşenlerinin Dikmen Vadi’sine yönelik etkinliklerine de değinildi. kent içinde bir yerden bir yere yürünemezken, Başkent Dayanışması bileşenleri Vadi de yürüyüş rotası belirleyecek. Spor yapmak ve yürüyüş yapmak isteyenler için bir harita çıkaracak. Toplam Görüntülenme : 149676 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|