Sobe Gazetesi 2024 - Yelkenimizdeki rüzgarı çaldırdık ama yılmadık
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Yelkenimizdeki rüzgarı çaldırdık ama yılmadık

Yelkenimizdeki rüzgarı çaldırdık ama yılmadık

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Åžubesi mimar, Belediye BaÅŸkanı ve Oda Yöneticisi Vedat Dalokay’ı anma etkinliÄŸi gerçekleÅŸtirdi. Dalokay’ın yelkenimizdeki rüzgârı çaldırdık ama yılmadık sözü etkinliÄŸin temasını oluÅŸturdu. KonuÅŸmacılar arasında, Dalokay’ın çocukları da vardı. Hakan Dalokay, Gözde Dalokay, RuÅŸen KeleÅŸ, Aydan Erim, Ä°lhan Tekeli ve Önder Åženyapılı tüm yönleriyle Dalokay’ı anlattı. Ä°lginin yoÄŸun olduÄŸu anma programının açılışını Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Ali Hakkan yaptı. Ali Hakkan “Vedat Dalokay idealist ve insan bakış açısıyla toplumcu belediyecilik anlayışını projelendiren ve iz bırakan bir belediye baÅŸkanı oldu. Onun yaratıcılığı mimarlığın yaratıcılığıyla birleÅŸince, bugüne taşınan belediyecilik deneyimi ortaya çıktı”dedi.

Etkinlikte ilk sunumu Aydan Erim yaptı. Erim: “Vedatsız yılların çocuklarına bir miktar Vedat’ın eskizini yapacağım” ÅŸeklinde söze baÅŸlayarak Vedat Dalokay’ın yurt dışı ve yurt içindeki eserleri ve hakkında çıkmış yayınlarla birlikte tüm yaÅŸamını özetledi. Erim “ Meslek basınında 91 öncesi hemen hemen hiç rastlamıyorsunuz onun yaptıklarına Kocatepe Camisi ve Ä°slamabad camileri olmasa sanki Vedat mimar deÄŸil. Onca birincilik onca proje yok sanki. “ ÅŸeklinde eleÅŸtiride bulundu.

Aydan’ın Dalokay eskizi çizmesinin ardından, informel sohbetlere geçildi. Ä°nformal sohbetlerde Ä°lhan

Tekeli ilk sözü alarak ÅŸunları söyledi: “Ahmet Ä°svan,Erol Köse ve Vedat Dalokay, Toplumcu belediyeciliÄŸin geliÅŸmesine yardımcı oldu.73 yılı belediyecilik açısından dönüm yılı. O zamana kadar merkezi iktidarlar ve yerel iktidarlar hep aynı partilerin elinde olmuÅŸ. O dönem Büyük kentler sosyal demokratların eline geçti, merkez adalet partisinin elinde kaldı. Åžimdi Türkiye’nin genelinde olan birçok ÅŸey o dönem ortaya çıktı. Toplu konut, raylı taşımacılık-toplu taşımacılığın önemi, yaya mekânlarının yapılması o dönem ortaya çıktı. Siyasi meselelere bulaÅŸmadan, kıyıların halka açıklığı kampanyasını odanın genel sekreterliÄŸinde bunun mücadelesinin verdi. O mücadele verilip kıyılar halka açılmasaydı, bugün Türkiye’nin kentlerinin ÅŸekli çok farklı olurdu.” Tekeli ayrıca Dalokay’ın en önemli özelliÄŸinin yaratıcılık olduÄŸunu da vurguladı. Tekeli. “ Vedat Bey’le hem fikir olmadan dost olabiliriz derdi. Ä°nsanlar birbirine darılıyor, dost olmak için aynı fikirde olmak gibi bir alışkanlık var. Vedat Bey ise tam tersini söylerdi.” Åžeklinde konuÅŸtu.

“Ben bu kentin anasıyım”

Yüksek Mimar Önder Åženyapılı, Dalokay’ın ben bu kentin anasıyım sözünün hikâyesini aktardı ve ÅŸunları söyledi: “Dalokay ile Mimarlar Odası’nda sekreterlik yaptığı dönemde tanıştık. O zaman bu bina yoktu, MithatpaÅŸa Caddesindeydik. Kendi alanında çok baÅŸarılı bir insandı. Kendine çok güvenen ve sempati duyulan bir insandı. Belediyeye geldikten sonra böyle bir ekip toplaması Türkiye’de çok rastlanılan bir olay deÄŸil. Ben bu kentin anasıyım dediÄŸi sözü, çocukları çok sevmesinden ileri geliyor aynı zamanda, Çocukları bir gün belediyeye çağırdığında çocuklara iÅŸini anlatırken, çocuklardan biri “anladım sen bu kentin anasısın “ demiÅŸ. Dalokay bunu çok sevmiÅŸti hep kullanırdı bu sözü Ben bu kentin anasıyım diyerek.”

Ä°nformal sohbetler sırasında RuÅŸen KeleÅŸ ise Dalokay’la yakın temaslarda bulunduklarını söyleyerek; “Belediye baÅŸkanlığı sırasında ve ondan sonraki dönemlerde yakın temaslarımız oldu. 1981 yılında Pakistan’da bir konferans için gitmiÅŸtim, orada büyükelçilerden de onu övücü sözler iÅŸittim. Vedat Dalokay Belediye BaÅŸkanı olarak Ankara’da gecekondu yıkımına karşı çıkmıştır. Gecekondu kanunumuz yapıyı kaçak yapı saymıştır. Vedat buna itiraz etmiÅŸtir, yıkmıyorum diyerek.Biçimsel olarak baktığınızda onun bunu açıklayan düşüncesi ÅŸuydu, Gecekondu eskiden gecekondu kanunu çıkıncaya kadar bu iÅŸ masumane bir faaliyetti ve ne kadar hukuka aykırıysa da kamu vicdanında meÅŸrudur ve yıkmıyorum demiÅŸtir. “ ÅŸeklinde ifade etti.

Dalokay’ın çocukları da etkinlikte hiç bilmediÄŸimiz bir Dalokay’ı anlattı. Baba Dalokay için kendisi de mimar olan oÄŸlu Hakan Dalokay şöyle konuÅŸtu: “ Belediye BaÅŸkanlığı görevini topluma hizmet etmek için kullandı. Çünkü onun için siyasi kimliÄŸi deÄŸiÅŸmiyor, siyasetin çirkin kimliÄŸinden kurtulup Ankara’ya hizmet etmek istiyordu. Babam Ankaralılar tarafından çok seviliyordu, ama partisi onu bir daha aday olarak göstermedi. Çocukları olarak çok ÅŸanslıydık çünkü hayatı onun gözünden yakalama fırsatımız oldu. Dünyanın sunduÄŸu her ÅŸeye bir açlığı vardı gidip bunları sahipleniyordu ve özümsüyordu. Çok sevecen bir insandı .o bu kentin anasıydı, ne mutlu ki bize bizimde babamızdı” dedi.

“ Saatlerce kavun tarttık”

Yine mimar olan Gözde Dalokay ise baba Dalokay ile olan anısını ÅŸu sözlerle anlattı: “Bugün burada babamın deÄŸerli dostları mimarlığını belediye baÅŸkanlığını anlattı, bense ancak babalığından bahsedebilirim. Babamın cezaları bile yaratıcıydı, hala çocuÄŸumla böyle bir diyalog kurmaya çalışıyorum. babam çok insandı bize insanlığı verdi. Samimiyet ve dürüstlüğü. Bir gün yolda kavun alalım diyerek durduk, Traktörün arkası kavun dolu bir kavuncu vardı. Kavunları sordu, bir lira dedi kavuncu. Nasıl olur hepsi mi bir lira dedi babam. Evet, hepsi bir lira, her biri bir kilo diye yanıt verdi kavuncu. Babam da iddiaya girelim o zaman kavunları tartalım, bir tanesi fazla gelirse bir kilodan hepsini alacağım. Bir tanesi, az gelirse hepsini bana vereceksin dedi. Kavuncu kabul etti. Saatlerce kavun tarttık ve adam kazandı. Ve biz arkamızda traktörle, kavunlarla yola devam ettik. Babam, fikirleri, neÅŸesi ve enerjisiyle vardı hayatta.”

Anma programında Çocukça Kısa Film yarışmasında ödül alan ve Vedat Dalokay’ı anlatan Emir HilmoÄŸlu/Zümrüt Karatekin’in yönetmenliÄŸini yaptığı “Kolo’nun Mirası” adlı kısa belgesel filmin gösterimi yapıldı. Program tartışmalar ve soru cevaplarla son buldu.


Toplam Görüntülenme : 95448
Kategori Haberleri

Mimarlar ve vatandaşlar Saraçoğlu’nu yaşatmaya devam ediyor
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, SaraçoÄŸlu Mahallesi’ne sahip çıkmaya, mahalleyi yaÅŸanabilir kılmak ve kamusal kullanıma kazandırmak için mücadeleye devam ediyor.
30 Nisan 2018
Mimarlar ve vatandaşlar Saraçoğlu için itiraz dilekçesi verdi
 Mimarlar ve vatandaÅŸlar, SaraçoÄŸlu Mahallesi’nin altına otopark yapılmasının önünü açan, zemin üstünde 10.000 m2 inÅŸaat alanı tanımlayarak yeÅŸil alanları ve kamusal deÄŸerleri tehlikeye atan planın iptal edilmesini talep ederken, yetkililere “SaraçoÄŸlu’nu ranta deÄŸil, halka açın!” çaÄŸrısında bulundu.
13 Nisan 2018
Mimarlar işgal altındaki Güvenpark için düğmeye bastı
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi birinci derece doÄŸal  SÄ°T alanı olan Güvenpark’ın iÅŸgal altında olduÄŸunu bildirerek, Güven Anıtı’nı ve parkın özgünlüğünü gölgeleyen ve dolmuÅŸ depolama alanlarının, Kızılay Kan Bankası otobüsünün, büfelerin, reklam panolarının, havuzun önüne konulan ‘Birlikte PaylaÅŸalım’ yazısının, bankamatiklerin,  BüyükÅŸehir Belediyesi’nin satış birimleri olan Belso’nun süt ve meyve suyu satış bankolarının, Gökçek’in ne idüğü belirsiz saksılarının, taksi durağı depolama alanlarının kaldırılması için düğmeye bastı.
12 Nisan 2018
Saraçoğlu Mahallesi’ndeki sevindirici yargı kararları şenlikle kutlandı
Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanı olan tarihi SaraçoÄŸlu Mahallesinin  Emlak GYO’ya devredilmesinin yürütmesi durdurulması, lojman tahsislerinin kaldırılarak ekonomiye kazandırılması kararının iptalini veren Danıştay kararları SaraçoÄŸlu Mahallesi’nde düzenlenen ÅŸenlikle kutlandı.
09 Nisan 2018

<<< <
17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!