Sobe Gazetesi 2024 - AKKUYU’da Nükleere hayır
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
AKKUYU’da Nükleere hayır

AKKUYU’da Nükleere hayır

Elektrik Mühendisleri Odası Nükleer Santrale iliÅŸkin basın açıklaması yaparak, nükleer sızıntıdan tedirgin olduklarını ve Akkuyu Nükleer santraline ilÅŸkin ÇED sürecinin iÅŸlemediÄŸini ifade etti. Akkuyu’da yapılacak Nükleer Santralden vazgeçilmesi gerektiÄŸinin altını çizdi. Açıklamayı olduÄŸu gibi yayınlıyoruz:

  

“Ne kadar uÄŸraşılırsa uÄŸraşılsın, nükleer gerçekler gizlenemiyor. "Kontrol altına aldık" dedikleri FukuÅŸima‘da nükleer sızıntı devam ediyor. Dünyanın dört bir yanında insanlar, korku ve tedirginlikle Japonya‘daki "nükleer sızıntı" haberlerini okuyor. Ä°nsanlık, yaÅŸanan nükleer felaketin daha da büyümesinden endiÅŸeleniyor.

Evet, biz de tedirginiz, endiÅŸeliyiz. TedirginliÄŸimiz sadece FukuÅŸima‘da yaÅŸanan nükleer sızıntıdan ibaret deÄŸil. Ãœzerinde yaÅŸadığımız topraklarda FukuÅŸima inÅŸa ediliyor; nükleer tesis kuruluyor. Artık tehlike FukuÅŸima kadar "uzak" olmayacak.

2011 yılında Japonya‘da yaÅŸanan FukuÅŸima Nükleer Santral Kazası‘nın etkilerinin artarak devam ettiÄŸi haberlerinin geldiÄŸini bugünlerde sessiz sedasız yapılan toplantılarla ülkemiz ve coÄŸrafyamızdaki diÄŸer halklar çok uzun yıllar korkulu rüyalar görmeye itilmekte. 

Olası bir nükleer kazanın etkisini hiç bir Çevresel Etki DeÄŸerlendirme (ÇED) Raporu engellememiÅŸtir; hiçbir ÇED Raporu‘nda nükleer santral kazalarının gerçek riskleri anlatılmamaktadır. Tam tersine nükleer santralların güvenli olduÄŸu yalanı söylenmektedir.  Nükleer kazaların olduÄŸu santrallar kurulurken de bu tür raporlarda hep güvenli oldukları söylenmiÅŸtir. 

Kaldı ki Türkiye‘de siyasal iktidar Akkuyu Nükleer Santralı‘nı ÇED sürecinden muaf tutmak için her türlü yola baÅŸvurmuÅŸtur. Son olarak 5 Nisan 2013 tarihinde ÇED YönetmeliÄŸi‘ne eklenen geçici bir madde ile deÄŸil projelerin inÅŸaat sürecine baÅŸlamış olması, 1997 tarihinden önce planlama aÅŸamasını geçmiÅŸ olması durumu bile ÇED sürecine gerek olmadığı yönünde karar vermek için yeterli sayılmıştır. Türkiye ÇED dışında tutmaya çalışmasına raÄŸmen uluslararası zorunluluklar nedeniyle Rus ÅŸirketi ÇED sürecini yürütmektedir. Bu durum bile ülkemizdeki ÇED sürecinin göstermelik olduÄŸunu ortaya koymaktadır. Gizli kapılar ardında yürütülen pazarlıklar ve özellikle dış politika kapsamındaki konjonktürel deÄŸerlendirmelerle ÇED sürecinin bir zaman kazanma süreci olarak iÅŸletildiÄŸi bile düşünülebilir.

Zaten Akkuyu Nükleer Santralı‘na iliÅŸkin ÇED süreci de bugüne kadar demokratik bir ÅŸekilde iÅŸletilmemiÅŸtir: 29 Mart 2012 günü santralın yapılmak istendiÄŸi Büyükeceli Beldesi‘nde yapılan sözde halkın katılımı toplantısında halkın protestoları görmezden gelinmiÅŸ, gerçekte yapılamayan toplantı yapılmış ve halkın görüşü alınmış gibi gösterilmiÅŸtir. Madencilik, hidroelektrik santralları (HES), termik santral ve benzeri doÄŸaya olumsuz etkiler içeren her türlü projede ÇED toplantıları  "Halkın görüşlerini alırım, bildiÄŸimi okurum" anlayışıyla gerçekleÅŸtirilmekte; demokrasicilik oyunu oynanmaktadır. Halktan kaçırılarak, yaÅŸam alanları üzerinde çok uzun yıllar etki bırakacak, hükümetler arası anlaÅŸmalar ile gündemimize sokulan nükleer santral konusunda Ä°nceleme DeÄŸerlendirme Komisyonu‘nun saÄŸlıklı bir deÄŸerlendirme yapacağı da kuÅŸkuludur. 

Akkuyu Nükleer Güç Santralı, Radyoaktif Atık Depolama Tesisi, Rıhtım, Deniz Dolgu Alanı ve Yaşama Merkezi projesine yönelik ÇED Raporu İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısına sadece kamu kurumları ve santralı yapacak şirketin davetli olması, hükümete bağlı bürokratlar tarafından yönetilen bu kamu kurumlarının görüşlerinin tarafsızlığı hakkında da derin endişeleri beraberinde getirmektedir.

ÇED Değil, Nükleere Methiye

Hazırlanan ÇED Raporu‘na göre "ÇED Olumlu" belgesi verilemez. Her ne kadar 3 bin 130 sayfa gibi oldukça kabarık bir metin olmasına raÄŸmen, incelendiÄŸinde, metnin kurum görüşleri taranarak verilen görüşler dışında, nükleere övgü düzen metinlerin eklektik olarak yan yana getirilmesinden ibaret olduÄŸu görülmektedir.

Raporda yer alan nükleer santralların doÄŸal ve ekolojik etkileri, depremsellik,  radyasyon etkileri, nükleer atıklar, sosyoekonomik etkiler, insan saÄŸlığı ve maliyet analizi bölümleri onlarca eksikliÄŸi içinde barındırmaktadır. Bu haliyle rapor sadece nükleere övgü düzmekten öteye gitmemektedir. Maalesef insanların nükleer santrallara iliÅŸkin kaygılarını derinleÅŸtirmektedir.

Akkuyu için 1976 yılında alınan yer lisansının günümüzde geçerliliÄŸi bulunmamaktadır. Yer lisansı olmayan Akkuyu Nükleer Santralı için gerçekte halk katılım toplantısı da yapılamamıştır. Hiçbir analiz, hiçbir deÄŸerlendirme nükleer santraları çevreye uyumlu hale getiremeyeceÄŸinden, ÇED olumsuz kararı verilmeli ve nükleer santral yapımından vazgeçilmelidir.”

ELEKTRÄ°K MÃœHENDÄ°SLERÄ° ODASI


Toplam Görüntülenme : 87692
Kategori Haberleri

AOÇ arazilerinin talanına izin vermeyeceğiz
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi Resmi Gazete’de 3 Mart 2017 tarihinde yayınlanan Atatürk Orman ÇiftliÄŸi’nde 25 dönüm boÅŸ alanın otopark olarak kiralanması için ihale ilanı verilmesine karşı harekete geçti. AOÇ arazilerinin talanına izin vermeyeceklerini belirten Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, “Amaçları AOÇ’yi yok etmek. Kaçak Saray ve Ankapark dahil bütün AOÇ arazileri iade edilmeli” dedi.
10 Mart 2017
Bina acilen karantinaya alınmalı, korunarak müze olmalı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası asbestli Havagazı Fabrikası yıkımı ve sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin basın toplantısı yaptı. Meslek odaları mahkeme kararıyla yıkımın durdurulmasını büyük bir adım olduğunu belirtirken, asbest tehlikesinin tamamen bertaraf edilmesi için yapının acilen karantinaya alınması gerektiğini söyledi.
06 Mart 2017
Asbestli yapıyı yıkan Gökçek’e suç duyurusu
Ankara’da ciddi halk saÄŸlığı sorunu oluÅŸturan asbestli Havagazı Fabrikası’nın yıkım iÅŸleminin durdurulması için yürütmeyi durdurma kararı alan Mimarlar Odası Ankara Åžubesi ve Ankara Tabip Odası,  350 ton asbest bulunan Havagazı Fabrikası’nı hiçbir koruyucu önlem almadan yıkan Ankara BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Melih Gökçek hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun çevrenin kasten kirletilmesi (181. Madde) ve görevi kötüye kullanmaktan Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
03 Mart 2017
Ölçümlerde asbest türünün en tehlikesi tespit edildi
Ankara’daki Havagazı Fabrikası alanında yaptırılan asbest yüzey ölçümlerini kamuoyuna açıklayan Mimarlar Odası Ankara Åžubesi ve Kimya Mühendisleri Odası, yüzde 15 ila yüzde 40 arasında asbest türünün en tehlikesi olan amphibole tespit edildiÄŸini bildirerek, Ankara BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı görevden alınmasını istedi.
01 Mart 2017

<<< <
74 75 76 77 78 79 80 81 82 83
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!