GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
“Kampus okullar ölü doğum”

“Kampus okullar ölü doğum”

MEB şura salonunda yapılan kampus okullar sergisine katılan  ve projeleri inceleyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi Genel Sekreteri  Tezcan Karakuş Candan, kampüs okullar sürecini değerlendirdi. Candan “ mimarlar projelerini yaparken yapıların yaşamasını ister, kampus okullar ölü doğmuş projedir” dedi.

Kampus Okullar Projesi’nin üçüncü etapı  Mimari Proje Yarışması’nın ödül töreni MEB Şura salonunda gerçekleştirildi. Sergiye katılan Mimarlar Odası Ankara Şube Genel Sekreteri Tezcan Karakuş Candan şunları kaydetti:“Kampus okullar projesi gelecek kuşaklar açısından hayat bulmayacak bir proje, hem yarışma yöntemindeki tutarsızlıklar, hem, okulların kent dışına taşınması, hem de  10 bin 5 bin öğrencinin öğrenim görmesi hedefi bu yapıları okul olmaktan insan ölçeğinden kent ölçeğinden çıkartıyor bir fabrikaya dönüştürüyor. Bunu projelerde görmek mümkün.  5 projenin arazisi, gezi direnişinden sonra Orman Bakanlığı tarafından  olası tepkiler nedeniyle geri çekilmiş gibi görünüyor. Projesi var arazisi yok. 10 bin kişilik okullardan bahsediyorlardı tepkiler üzerine  şimdi bu rakamı 5 bine çektiler.Ama 5 bin öğrencilik okulda okul değildir. Aileler çocuklarını kent dışında özel güvenlik tarafından korunan okullara göndermezler, göndermeyiz. Çocuklar açısından güvenli olmayacağı ortada, eğitimcilerinde karşı çıktığı bu projeler için vergilerimiz boşa harcandı”. Dedi.

Kampüs Okullar kentlerin ölümü demektir.

Candan “Kampüs okulların hayata geçeceğini düşünmüyorum. Kent merkezinin 4 -5 km dışında olacak bu okullara yüzlerce servise ihtiyaç olacak. Ulaşım altüst olacak kazalar gerçekleşecek. Kentler çocuk seslerinden arındırılacak bu kentlerin ölümü demektir. Okullar öğrenciler ve aileler tarafından ulaşılabilir olmalı, kentin içerisinde hayat bulmalıdır. Çocuğun ölçeğine göre küçük olmalıdır. Dünyanın gelişmiş  hiçbir yerinde, özellikle ilköğretim ve ortaöğretim çağında bu kadar kalabalık okul yoktur.” Dedi.

Meslektaşlara çağrı

Kampus Okullar yarışmasının yarışma etiğine aykırı olduğunu da  belirten Candan:Mimarlar olarak yapıların yarışma ile elde edilmesini çok önemsiyoruz. Ancak bazı yarışmalar bazı projelere meşruiyet kazandırmak için yapılır. Çamlıca Camii projesi böyledir mesela, Kampüs okullar böyledir.   Kampus okullar yarışmasında bir yarışmada jüri olan diğer yarışmada yarışmacı oluyor, projeler neredeyse benzerlik içerisinde. Yarışma etiği ortadan kalkmış durumda. Mimarların sorumluluğu sadece yapı yapmak değildir. Olmayacak duaya amin demek olmaz. Topluma karşı sorunluluklarımız var. Kendi çocuklarımızı göndermeyeceğimiz, kendi çocuklarımız için güvenli bulmadığımız yapıları, sırf iyi mimarlık örneği olsun diye başkalarının çocuklarına reva görmek kabul edilemez.  Milli Eğitim Bakanlığında bu projeye karşı çıkan teknik personelin baskı altında olduğunu da biliyoruz. Bir dolu sorun yaşandığını biliyoruz. İşlerin yarışma dışında başkalarına sipariş edildiğini duyuyoruz. Yarışmada birinci olanlar yerine mansiyonlara iş verildiğini duyuyoruz.Bu sürecin böyle olacağı belliydi.  Bu ülkede çocuk yetiştirmiş çocuk büyütmüş insanlar eğer çocuklarına sevgiyle yaklaşmışlarsa, çocuklara nasıl bir okul nasıl bir yaşam tasarladıklarını görmezlerse, hatta görüpte “ne yapalım” diye yaparlarsa yapılan tasarım değildir. Çocuklarının gözünün içine bakamazlar. Mimarlar yapılarının yaşamasını isterler, kampus okullar yaşamayacak, çocukların yaşamını karartacak bir projedir. Bu projenin meşrulaşmasına olanak sağlamak mesleğe katkı sağlamak anlamına gelmez. Ölü doğacağını bildiğiniz bir çocuğun doğmasına olanak sağlamak annenin daha fazla acı çekmesini sağlar.” dedi. Candan “meslektaşlarına, geleceğimizin karatılmaya çalışıldığı bir süreçte mimarlıkta bir direniş alanıdır.” Uzun yıllardır çocuklarla mimarlık kültürünü paylaştığını belirten  Candan, bu çocuklara yapılacak en büyük suçtur  dedi.

 TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi 


Toplam Görüntülenme : 102931
Kategori Haberleri

Mimarlar ve vatandaşlar Saraçoğlu’nu yaşatmaya devam ediyor
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Saraçoğlu Mahallesi’ne sahip çıkmaya, mahalleyi yaşanabilir kılmak ve kamusal kullanıma kazandırmak için mücadeleye devam ediyor.
30 Nisan 2018
Mimarlar ve vatandaşlar Saraçoğlu için itiraz dilekçesi verdi
 Mimarlar ve vatandaşlar, Saraçoğlu Mahallesi’nin altına otopark yapılmasının önünü açan, zemin üstünde 10.000 m2 inşaat alanı tanımlayarak yeşil alanları ve kamusal değerleri tehlikeye atan planın iptal edilmesini talep ederken, yetkililere “Saraçoğlu’nu ranta değil, halka açın!” çağrısında bulundu.
13 Nisan 2018
Mimarlar işgal altındaki Güvenpark için düğmeye bastı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi birinci derece doğal  SİT alanı olan Güvenpark’ın işgal altında olduğunu bildirerek, Güven Anıtı’nı ve parkın özgünlüğünü gölgeleyen ve dolmuş depolama alanlarının, Kızılay Kan Bankası otobüsünün, büfelerin, reklam panolarının, havuzun önüne konulan ‘Birlikte Paylaşalım’ yazısının, bankamatiklerin,  Büyükşehir Belediyesi’nin satış birimleri olan Belso’nun süt ve meyve suyu satış bankolarının, Gökçek’in ne idüğü belirsiz saksılarının, taksi durağı depolama alanlarının kaldırılması için düğmeye bastı.
12 Nisan 2018
Saraçoğlu Mahallesi’ndeki sevindirici yargı kararları şenlikle kutlandı
Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanı olan tarihi Saraçoğlu Mahallesinin  Emlak GYO’ya devredilmesinin yürütmesi durdurulması, lojman tahsislerinin kaldırılarak ekonomiye kazandırılması kararının iptalini veren Danıştay kararları Saraçoğlu Mahallesi’nde düzenlenen şenlikle kutlandı.
09 Nisan 2018

<<< <
17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!