Sobe Gazetesi 2024 - Mekansız Mimarlık Eğitimi
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Mekansız Mimarlık Eğitimi

Mekansız Mimarlık Eğitimi

Mekân üretiminin tarihsel süreci “iliÅŸkisellikler” üzerinden
düşünüldüğünde, onu üreten ve düzenleyen iktidar ilişkileri,
mekânı hep, kendi varlığını meÅŸru veya güçlü kıldığı araç olarak
kullanmıştır. Birey ve toplum hayatını sınırlandırma, düzene
sokma, denetleme, hiyerarÅŸik hale getirme eylemlerinin sahnesi
olarak kullanılan mekan, aynı zamanda alınıp satılabilinir olma
özelliğiyle de bugün en büyük rant sağlayan araç halini almıştır.
Bu bağlamla, çılgın yöneticilerin çılgın projelerinden biri olan
“Kızılay’da, Sıhhiye‘den KuÄŸulu‘ya kadar bulvara bakan bina
cephelerini, Selçuklu mimarisi özellikleri taşıyan fibro betonla
giydirme projesi” politik amaçların mekâna yansımasıdır.
Ankara’ya BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı olarak seçilenin,
bu seçmeci üsluba yaptığı “Selçuklu mimarisini andırır ama
tam Selçuklu deÄŸil” ÅŸeklindeki trajikomik yorumu ise mekân
kullanıcıları ve mekan sanatçıları için son derece vahim bir
durumdur.
Projenin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılırken, Türkiye’nin
mimarlık ve mühendislik eğitimi veren üniversitelerinden birinin
cephesinde yapılan yenilik tartışmaya son noktayı koydu. Gazi
Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi olarak kullanılan
binanın Celal Bayar Bulvarı’na bakan cephesine yapılan
taç kapı ve iç mekanda ki dinlenme ve bekleme alanının
duvarlarında yapılan süslemeler “Selçuklu mimarisini andıran
ama tam da Selçuklu ol(a)mayan” izler taşıyor.
fakülte öğrencilerinin ve akademisyenlerin, kendi eğitim
merkezlerinde yapılan mekânsal düzenlemeye bile
müdahale “edemedikleri” ya da “etmedikleri” gerçekliÄŸi,
iktidar iliÅŸkilerinin mekân sanatı üzerinde uyguladığı
kavramsal ve kılgısal hiçleştirme politikalarının akademik
alanlardaki başarısıdır. Bu politik başarı, tarihe yön veren
kuramcı veya mimarların kemiklerini sızlatır mı bilinmez fakat
Kızılay mekanı kullanıcılarına ve müelliflere danışılmamış,
estetik ve etik değerlerden yoksun bu çılgın projenin
(rotası şaşmış olsa bile) zamanla hayata geçirileceğinin bir
göstergesi.
Yöneticiler, “tarihe sahip çıkmak” (!) adına mekanlar
üzerinde çılgınca yaptıkları düzenlemelerde, söz konusu
bazı tarihi dönemlere tanıklık etmiş yapıları yıkmak, eğlence
merkezlerine dönüştürmek, kötü restorasyon
projeleriyle tarihi izleri yok etmek gibi
yöntemleri tercih ediyor. Bu sefer mekanlar,
tarihi hatırlatmakta değil yok etmekte
kullanılan araçlara dönüşüyor ve ne yazık
ki belgeler, tanıklar, toprak altından çıkan
kemikler toplumsal hafızayı canlandırmaya
yeterli olmuyor.


Toplam Görüntülenme : 107744
Kategori Haberleri

GÃœVEN PARK FÄ°KRÄ° TAKÄ°BÄ°NDEYÄ°Z
Åžubemiz, 2018 yılında onaylanmış olan KANÄ°P ile ilgili olarak 2863 sayılı kanuna aykırı bir planlama süreci iÅŸletilmesi nedeniyle dava açılmış ve Ankara 7.Ä°dare Mahkemesinin 2019/219 E.2020/129 K. Ä°le dava konusu iÅŸlemin iptaline karar vermiÅŸtir.
10 Kasım 2020
102 örgütten, ‘’Saraçoğlu hepimizin, Saraçoğlu Mahallesi’ndeki hukuksuz süreci durdurun’’ çağrısı
Meslek örgütleri,  sendikalar, siyasi partiler, gazeteci örgütlenmeleri, dernekler ve vakıflar platformların oluÅŸturduÄŸu 102 örgüt, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan SaraçoÄŸlu Mahallesi için,  ‘’SaraçoÄŸlu Mahallesi hepimizin’’ çaÄŸrısı yaptı.
26 Ekim 2020
Saraçoğlu’nda restorasyon bilimine aykırı akla ziyan uygulama
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi Ankara’nın BaÅŸkent oluÅŸunun 97.yılında  Ulus Atatürk Anıtına çelenk koyulmasına izin verilmeyince  Kent Ä°zleme Merkezi ile Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanı olan SaraçoÄŸlu Mahallesinde restorasyon adı altında  yapılan inÅŸai çalışmaları yerinde inceledi.
13 Ekim 2020
Mimarlar TOGO ikiz kulelerindeki hukuksuzluğun peşini bırakmıyor
Togo kuleleriyle BaÅŸkent’teki rant düzenini ortaya çıkaran Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, bu konudaki hukuki mücadelesini sürdürüyor.
09 Ekim 2020

<<< <
18 19 20 21 22 23 24 25 26 27
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!