GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Mimarlar Gölbaşı Arıtma Tesisini Masaya Yatırdı

Mimarlar Gölbaşı Arıtma Tesisini Masaya Yatırdı

Ankara kent gündemi ile ilgili basın toplantısı düzenleyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Gölbaşında yapılacak Merkez Biyolojik Atıksu Artma Tesisini, masaya yatırdı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Yönetim kurulu üyeleri, Ali Atakan, Muteber Osmanpaşaoğlu, Namık Kemal Kaya ve Kent izleme Merkezi Danışma kurulu üyesi Ethem Torunoğlu'nun katıldığı  basın toplantısında Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan " bu bir arıtma tesisi değil, habitatın katledilmesi tesisidir." dedi

"Eymir ,Mogan gölü ve su havzalarına kelepçe"

Ankara'nın önemli su havzaları olan Eymir ve Mogan Gölü arasında park alanı olan yerde yapılması planlanan arıtma tesisinin yer seçimi yanlıştır diyen Candan şöyle devam etti. "Doğal lagün ve yeraltı sularıyla beslenen ve  taşkındaki sönümlendirmede doğal sel kapanı olan bir alana  arıtma tesisi yaparak, yeraltı ve yerüstü doğal varlıklarımız tutsak edilerek kelepçelenmek istenmektedir. Bu alan park alanıdır, jeolojik olarak zemini alüvyonludur yapılaşmaya uygun değildir. Mogan ve Eymir göl ekosistemi birbirini besleyen kendine özgü fauna ve florası ile doğal bir varlıktır.Ankara'nın yeşil aksı ve su havzaları ve onu besleyen dereleri  taşıdığı değerlerden arındırılarak  habitat katliamı yapılmaktadır.  ÇED rapor aşamasında olan bu süreç takibimizdedir.Kent izleme merkezi uzmanlarımız ve hukuk birimimiz, projesinden, planlarına , maliyetlerine kadar  yakından süreci  izliyor."

"Bu bakış açısı Ankara'dan arındırılmalıdr"

Böylesine özgün bir alanda hazırlanan ÇED raporunda, mimar şehir plancı ve peyzaj mimarı neden yoktur?.ÇED Raporu format ve kapsamını kim belirlemiştir?."Peyzaj değeri yüksek alan yok" denmektedir.Su varlıkları , flora ,faunası ile ,Ankara'nın yeşil aks sisteminde önemli bir varlık olan alanda  ne demektir, peyzaj değeri yüksek alan yok! diyen Candan "Bunu yazanlar, raporu hazırlatanlar  "peyzaj değeri yüksek alan" ne demek biliyorlar mı? Mogan , Eymir gölü ve aynı havzayı bağlayan İmrahor Vadisi  ve çevresi ,     "Yüksek peyzaj değeri" olan alan değilse, Kaçak Sarayın teraslarındaki 45 cmlik derinlikteki saksılara dikilen  ithal ve bedeli yüksek olan ağaçlar mı  yüksek peyzaj değeri taşımaktadır. Bu bilim dışı raporla, bu yanlış yer seçimi ile orada arıtma tesisi yapılmasına izin vermeyiz.İhtiyacımız olan şey, bu bilim dışı bakış açısının Ankara'dan arındırılmasıdır " şeklinde konuştu.

"DSİ'den evlere şenlik görüş"

Ankara Şube İkinci Başkanı Ali Atakan, su varlıklarımızı emanet ettiğimiz  ve bunları korumakla görevli  yegane kurum olan DSİ'nin verdiği rapor evlere şenlik.Neredeyse  sen bilirisin ben sorumluluk almam,ama orasıda taşkın alanıdır sen bilirsin  diyen ürkek bir tavırla görüş veriyor şeklinde konuştu.

"Bakanlıktan Gökçek'e sen işine bak"

Yönetim Kurulu üyesi Namık  Kemal Kaya "Bu rapor içerisindeki en önemli  görüş, Çevre Şehircilik Bakanlığının Büyükşehir Belediyesine yönelik sen işine bak imasıdır.Uzun süredir bu alana dökülen  hafriyatların kaldırılarak sulak alan özelliğini koru diyen yaklaşımıdır".dedi

"Bakış Açısı Sorunlu

Basın toplantısında söz alan Mimarlar Odası  Ankara Şube Kent İzleme Merkezi Danışma Kurulu Üyesi Ethem Torunoğlu "ÇED raporu için projenin teknik olmayan özeti denilmiştir, Raporun teknik kısmı nerededir? 161 bin metrekarelik alan rantabilite açısından alternatifi olmayan en uygun ve tek seçenek olarak  ifade edilen rapordaki bakış açısı sorunludur. Yer seçiminde ekonomik tercihler ve “rantabl” olma yaklaşımı, doğal varlıkların ve ekosistemin korunması ve geliştirilmesi karşısında ilk anda “etik” değildir. Bir de söz konusu proje ve tesis bir çevre koruma ve atıksu artıma tesisi olduğunda ilk beklenen yer seçimi dahil olmak üzere projenin ,doğal varlıkların korunması kaygısını öne çıkaran bir mantıkla hazırlanması gereğidir. Bu projede “rantabl” sözcüğünün geçmesi dahi birilerinin meseleye yine “para”

gözlüğü ile baktıklarını ortaya koyan somut bir örnektir" dedi.


Toplam Görüntülenme : 68152
Kategori Haberleri

Mimarlar: “Belediyeler Altındağ’da ne yapmak istiyor?”
Resmi Gazetede 3 Nisan tarihinde yayınlanan ilanla Altındağ Zübeyde Hanım Mahallesi’nde bazı sokaklarda 47 binanın metruk ve maliki tespit edilemedi denilerek yıkım kararı verilmesini takibe alan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Zübeyde Hanım Mahallesi’nde yerinde tespitlerde bulundu.
03 Nisan 2018
Danıştay Saraçoğlu’nda yürütmeyi durdurdu
Danıştay 10. Dairesi, Cumhuriyet’in ilk toplu konut projesi ve kentsel SİT alanı olan Saraçoğlu Mahallesi’nin Emlak GYO’ya devredilmesinin yürütmesini durdurdu.
27 Mart 2018
Milli mücadelenin ilk karargahı Çoban Mektebi yıkım tehdidi altında
Keçiören’deki Milli Mücadele yıllarında Atatürk’ün ve Heyet-i Temsiliye üyelerinin kaldığı tescilli ve simge yapılardan olan Ziraat Mektebi’nin(Çoban Mektebi) atıl hale getirilmesine tepki gösteren Mimarlar Odası Ankara Şubesi,  Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı göreve davet etti. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “Kültür Bakanlığı Milli Mücadelenin Anadolu’ya yayılmasına tanıklık etmiş bir yapının tahrip edilmesine engel olamıyorsa bakan o koltukta bir dakika bile oturmamalı  ” dedi.
27 Mart 2018
Saraçoğlu’nun altını oyacaklar, dava açacağız
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nde askıya çıkartılan Saraçoğlu Kentsel SİT Alanı ve Etkileşim Geçiş Sahası 1/1000 ve 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planını masaya yatırdı. 
19 Mart 2018

<<< <
57 58 59 60 61 62 63 64 65 66
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!