GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Mimarlar AOÇ’de 66. Davayı açtı
Mimarlar AOÇ’de 66. Davayı açtı Mimarlar Odası Ankara Şube yöneticileri Atatürk Orman Çiftliği’nde, Cumhurbaşkanlığı konutunun olduğu alanda 66. davayı açtıklarını söyledi. Mimarlar Odası Ankara Şube Yöneticileri Cumhurbaşkanlığı konutunun olduğu alanda AOÇ’nin tarihi sit derecesinin kaldırılmasına dava açtıklarını söyledi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Cumhurbaşkanlığı konutun taşınılmasıyla birlikte Kaçak Saray yeniden gündeme geldi. Bununla birlikte AOÇ’de tarihi sit derecesi kaldırıldı. Ankara 1. Numaralı Koruma Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu konutun etrafındaki sit derecelerini kaldırdı. Sit’in kaldırılması ile birlikte açtığımız davanın sayısı 66 oldu. Bu dava sayısı talanın ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. “dedi. “Çankaya köşkü halk içerisinde bir mimari yapıdır” Atatürk Orman Çiftliği’nde Ernest Egli tarafından tasarlanan Marmara Köşkü Atatürk’ün mütevazi Köşküdür, bir çiftlik evi olarak yapılmıştır diyen Candan şöyle devam etti. “ Atatürk Marmara Köşkü’nde yabancı misafirlerini ağırlar, köşkte halk ile birlikte konserler verilirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin mimarı Kurtuluş Savaşı vermiş, yeni bir yaşam kurgulamış, herkesin gönlünde taht kurmuş ancak kendisi mütevazı bir yapıda yaşamayı tercih ediyor. Bugün ise toplumun vicdan kuralları, hukuk kuralları alt üst edilerek AOÇ’deki kaçak yapıların maliyetiyle israf süreci yaşanıyor. Atatürk’ün yaşadığı Marmara Köşkü, Pembe Köşk ile Kaçak Küçük Saray arasındaki abartıyı lüksü rahatlıkla görebilirsiniz. Cumhurbaşkanı Başbakan seçildiğinde mütevazi Başbakan halk içinde anlayışıyla Başbakan olarak subayevleri konutunda kaldı. Halk içindeyim diyerek bu tavırla toplum tarafından benimsendi aslında. Şimdi oturduğu yerden geçemeyen mekansal olarak halktan uzakta bir yerde 40 metrelik yollar var, güvenlikli yollar bu ideolojik bakış açısının yaşam tarzına ve mekana yansımasıdır. ” dedi. “Cumhurbaşkanlığı konutu halka açılsın” Candan, Kaçak saray yerleşkesinde yapılan Kaçak Küçük Saray’ın her bir metrekaresinin halka açılmasını önererek, lüks olup olmadığını halkımız görsün dedi. Candan şöyle devam etti: “ Özellikle bodrum katta bulunan, havuzun, saunaların, hamamların, buhar odalarının, fitnes centerlerın olduğu yerleri gezdirsinler. Türkiyeyi temsil etmesi düşünülen yapıların ne temeli atılabildi, ne açılışı yapılabildi, bir gizlilik içerisinde sürüyor her şey. Planları gizli, maliyeti gizli, yapımı gizli. Ortada kendileri açısından da hükümet tarafındanda açıklanamayan bir gizlilik var. Bu gizlilik kabul edilemez durumdur. Simgesel bir yapının topluma ve dünyaya nasıl mal olduğunu görmek istiyorlarsa Anıtkabir’in yapılışı ve projelerinin elde ediliş sürecine baksınlar. Halkın tamamı sürecin parçası oluyor, projeler yarışmayla elde ediliyor, yer bilimsel planlama ilkelerine göre seçiliyor. Halk sahipleniyor, Atatürk’ün naaşının Anıtkabir’e taşınması töreniyle, şimdiki taşınmanın nasıl yapıldığı bellidir. Kaçak sarayın elde ediliş sürecinde böyle bir süreç yok. Simge yapı olma özelliğini de toplum nezdinde bu nedenlerden taşımıyor. Dolayısıyla taşınılırken kaçak küçük saraya meşruiyet görüntüleriyle taşınılamıyor. Küçük kaçak saray herkese açılmalı herkes orayı gezmeli, Cumhurbaşkanlığı’na önerimiz halka konutu açsın. Üst katında teras olan altında hamam olan yerleri halkımız görmeli. Lüks yoksa eğer mütevazilik varsa bunu da görmeliler.”
“Herkes biliyor nesi gizlilik” Candan yapının mimarları ve mühendislerini resmi yazı ile sorduklarına 6 ay düşünüldükten sonra verilen cevapta ise gizlilik yanıtı aldıklarını söyleyerek gizlilik yanıtını eleştirdi. Candan, “Yapının mimari projelerini makina tesisatını, elektrik tesisatını, betonarmesini kim çizdi, peyzajını kim yaptı, projesini kim çizdi, yazıyla istedik. Bu isimler gizlilik içindeymiş. Nesi gizlilik anlayamadık, mimarlarından Şefik Birkiye web sitesinde yayınladı, sonra kaldırdı. Can Gökoğuz çıktı açıklama yaptı. Şefik Birkiye, Can Gökoğuz, Selim Dalaman, yapının mimarları. Şefik Birkiye’yi Can Gökoğuz’u Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak davet ettik, gelin bu yapıyı anlatın dedik. Ama gelmediler.Siz Türkiye’nin kendilerince en simgesel yapısını “çizeceksiniz”, üyesi olduğunuz Meslek Odası’nın ve meslektaşlarınızın karşısına çıkıp anlatamayacaksınız.Tartışmadan kaçacaksınız.İşte bütün mesele bu.Mimarlık paylaşmaktır, yaptığını savunmaktır.Bu gizlilik mimarlık ortamından süreci kaçırmak anlamına gelmektedir. Ez cümle mimari proje üretim süreci bile kaçak yapıyla karşı karşıyayız. Bir mimar çizdiği yapıyı göğsünü gere gere anlatamıyorsa burada bir sıkıntı vardır. Resmi yazımıza vermedikleri cevap için de 67. Davayı açacağız. Bu gizlilik cevabını kabul etmiyoruz. ” İfadelerini kullandı.
Toplam Görüntülenme : 57896 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|