Sobe Gazetesi 2024 - Karanlıkta aydınlık olunmalı
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Karanlıkta aydınlık olunmalı

Karanlıkta aydınlık olunmalı

Cumhuriyetin özgürlükçü  deÄŸerlerinin kurucu mekanları AOÇ ve SaraçoÄŸlu Mahallesi’ni kültürel peyzaj baÄŸlamında deÄŸerlendiren ve mücadele yöntemlerini anlatan Mimarlar odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ  Candan, “Karanlıkta aydınlık olunmalı. Bize emanet edileni korumak hepimizin görevi, mücadele çocuk büyütmeye benzer. Fikri takip büyük önem taşıyor. Kaçak Saray oturanına huzur vermiyor” dedi.

Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, “Kültürel Peyzaj BaÄŸlamında: AOÇ ve SaraçoÄŸlu Mahallesi” adlı sunumunda Ankara Ãœniversitesi Peyzaj Mimarlığı öğrenci ve akademisyenlerine AOÇ ve SaraçoÄŸlu Mahallesi’nin UNESCO Dünya Miras Listesi “ kültürel peyzaj “ olarak tescil edilmesi yolunda gerçekleÅŸtirilmiÅŸ baÅŸvuru sürecini ve mücadele yöntemlerini anlattı.

Candan, Cumhuriyetin özgürlükçü deÄŸerlerinin kurucu mekanları olan Atatürk Orman ÇiftliÄŸi ve (AOÇ) ve SaraçoÄŸlu Mahallesi’nin tehdit altında olduÄŸunu belirterek“AOÇ ve SaraçoÄŸlu mücadelesi, hukuk ve siyaset açısından, kurumlar açısından mücadele açısından, yeni dinamikler oluÅŸturdu, yaratıcı bir mücadele kültürü yarattı.  Yeni bir hukuk yaratılması sürecinde UNESCO , AÄ°HM ve ve hukuka yol gösterir duruma geldi. Türkiye’de mahkeme kararları uygulanmadığı için AÄ°HM tarihinde ilk olarak kurumsal baÅŸvuru kabul etti.  Ä°ktidar bize mücadelesiz bir yaÅŸam tanımıyor. Mücadele etmek artık yaÅŸamın bir parçası, vazgeçilmezi. Mücadeleyi   bütünlüklü ele almak gerekiyor. Karanlıkta aydınlık olmak, sessizlikte ses olmak  gerekiyor. Bize emanet edileni korumak hepimizin sorumluluÄŸunda” diye konuÅŸtu.

Kaçak Saray oturanına huzur vermiyor

Mücadele sürecinde, her zaman bardağın dolu tarafını görerek umudu çoğaltmak gerektiğine dikkat çeken Candan, şunları söyledi:

“Mahkeme kararlarına raÄŸmen, AOÇ’de Kaçak Saray hukuksuz bir ÅŸekilde, TOMA’ların eÅŸliÄŸinde yapıldı. Kaçak Saray’ın yapımında milyonlarca kiÅŸi sokaÄŸa çıkmadı, engellenemedi bu bardağın boÅŸ tarafı. Ancak öyle yaratıcı, bilimsel ve hukuksal bir  mücadele yürütüldü ki, AOÇ bilimin ve aklın gücüyle milyonların evine girdi. Uluslararası ortamda eleÅŸtirel durumlarla birlikte gündeme geldi. Seçim süreçlerinde hükümete oy kaybettirdi. Kaçak Saray AOÇ’de hukuksuzluÄŸun simgesi haline geldi, Saray rejimi siyasetin söylemi oldu ve artık oturanına huzur vermiyor. Bu da bardağın dolu tarafı. Yasadışı olan  bir yapıyı teÅŸhir etmekte çok önemli bir kazanım.  Mücadele etme yöntemleri deÄŸiÅŸiyor, azlık çokluk, mücadelenin nasıl yürütüldüğü ile ilgilidir.Bazen “az çoktur”. Mücadele bir süreçtir.Bu süreçte herkesin yapacağı ÅŸeyler var, bardak doluyor, her yapılan ÅŸey büyük küçük demeden, az çok demeden bardaÄŸa bir damla koymaktır.. Kültürel peyzaj da bir sürecin sonunda ortaya çıkıyor bu mücadelede sürecinde de bir bardak var ve o bardaÄŸa damlalar küçük küçük doluyor,O bardak taÅŸacak, zamanını damlaların çokluÄŸu belirleyecek.”

Mücadele çocuk büyütmeye benzer

“Mücadele çocuk büyütmeye benzer, karşılıksız emek, koÅŸulsuz sevgi ister” diyen Candan, şöyle konuÅŸtu:

“AOÇ, baÄŸrındaki hançerle yeni kurucu bir sürece tanıklık ediyor. TeÅŸhir ederek, israfın  ve hukuksuzluÄŸun, yoktan var edilen bir alanda, vardan yok etmenin  simgesi haline geldi. Saray yada kaçak saray  sözcüğünü duyduÄŸunuz andan itibaren , kocaman bir hukuksuzluk  coÄŸrafyası geliyor hepimizin aklına ve yerini buluyor bir anda. Gelecek için  umutsuz deÄŸilim.  O sarayın yeniden baÅŸka bir ÅŸeye dönüştüğünü bizim gözlerimiz görecek. O topraklarda AOÇ’nin özgürleÅŸtiÄŸi alanlarda hep birlikte dolaÅŸacağız. ”  

Fikri takip büyük önem taşıyor

Mücadele yöntemlerini anlatan Candan, mücadelede fikri takibin çok önemli olduğunu işaret ederek, şunları kaydetti:

“Bir olayın her aÅŸamasının takip etmek paylaÅŸmak, 2012’den sonra en önemli mücadele argümanımız oldu. Bir gecede karar alıp uygulayan bir sisteme karşı hızlı hareket etmek çok önemli.  Mücadeleye gönül vermiÅŸseniz gece saat kaç olursa olsun takipte olacaksınız. Marmara Köşkü risk altında, orada olup olmadığını kontrol edeceksin. Davalarını açacaksın, kamuoyuyla paylaÅŸacaksın. Tilki uykusunda olacaksınız siz uyurken bu hayatta baÅŸka ÅŸeyler olabiliyor. Bilimsel  bilginizi topluma sade bir dille anlatmak ,toplumun vicdanına dokunmak önemli.”

“Kurucu bir sürecin parçası, tarihsel bir sürecin aktörleriyiz”

Candan “Yeni bir kültür ve deÄŸer yaratıyoruz.Kurucu bir sürecin parçası, tarihsel bir sürecin aktörleriyiz.Ãœlkelerin kültürel deÄŸerlerini korumadığı üstün evrenselliÄŸin söz konusu olduÄŸu durumlarda UNESCO’ya kültürel peyzaj mücadelesi kapsamında öneride bulunarak, “Devletler kültür varlıklarını korumuyorsa, bunu koruma kararlığı içinde olan kurum ve kiÅŸilerin de UNESCO’ya baÅŸvuru yapılması saÄŸlanmalı” dedi.

AOÇ fikri yeni bir kültür ve yaşam oluşturmuştur.

Candan,  kültürel peyzajın insanın doÄŸayla harmanlanarak kendisini yeniden bulması ve yeni bir kültür oluÅŸturması olduÄŸunu belirterek, AOÇ’nin kültürel peyzaj deÄŸerlerini şöyle sıraladı:

“ AOÇ 5 Mayıs 1925 yılında kuruluyor. Ağırlıklı bir köy nüfusunun olduÄŸu henüz bir modern bir yaÅŸantının ve eÄŸitimin olmadığı bir noktada Atatürk kendi parasıyla 5 Mayıs 1925 yılında Ankara’da bir çiftlik alıyor. AOÇ, toprağın yeniden ÅŸekillenmesi ve insanın doÄŸaya müdahale ederek yeniden bir kültür yaratmasıdır. AOÇ bir okul.Bu okulla birlikte  yeni bir yaÅŸam çevresi ve kültür oluÅŸturuluyor. AOÇ Cumhuriyetin bize saÄŸladığı hepimizin bir arada oturduÄŸu yan yana oturma ve sosyalleÅŸme fırsatı bulduÄŸumuz alanların ana kaynağını oluÅŸturan bir okul olarak tasarlanmış. Havuzlarından , fabrikasına, üretim çiftliklerine, okulundan, memur işçi lokantasına, kadar her ÅŸeyiyle Cumhuriyet’in özgürlükçü bir yaÅŸam tarzını tanımlıyor. Yenilikçi bir fikirle bir eÄŸitim alanı. Kolektif bakış açısı var, sistemin kendisi sosyal devlet ilkesini barındırıyor. EÄŸer çiftlikte çalışanının bir saÄŸlık sorunu varsa çiftlik müdürlüğü saÄŸlık giderliÄŸini karşılıyor bugün bile görmediÄŸimiz bir durum. Özgürlükçü ve toplumsal cinsiyet alanıdır. Halkçıdır, yeni bir toplumun ÅŸekillendiÄŸi yerdir. Gelecek ve ekolojik bir fikri vardır.  Bütün bu deÄŸerlerin hepsi AOÇ’de insan eliyle yeni bir kültür yaratılmasıdır. AOÇ fikri Kültürel Peyzaj olarak gelecek kuÅŸaklara aktarılan devrimci bir dönüşümdür. Cumhuriyet’in özgürlükçü deÄŸerlerinin  mekansal karşılığı olması açısından kültürel peyzaj potansiyelleri taşımaktadır.”

 Ankara’nın kalbinde katliam yaÅŸandı

Atatürk’ün 11 Haziran 1937 yılında Marmara Köşkü’nde ÅŸartlı bağışla halka emanet ettiÄŸini de belirten Candan,  Marmara Köşkü’nün yıkılmasına ise ÅŸu tepkiyi verdi:

“Marmara Köşkü, AOÇ’nin her alanına hakim olan hakimiyet tepesine inÅŸa edilmiÅŸtir. Atatürk’ün bakış açısıyla hakimiyet bu köşkün kurucu fikrine  aittir. Åžimdi bu noktaya  Kaçak Saray yapıldı. Bu coÄŸrafyanın ÅŸekilleniÅŸinde ideolojik bakış açısının simgesi olarak ,AOÇ’nin en yüksek noktası seçildi. Marmara Köşkü’nün yıkılması ve Kaçak Saray’ın ideolojik çatışmanın bir ürünü olarak hakimiyet tepesine yapılması, artık buraların hakimi benim yaklaşımının ürünü olarak karşımıza çıkmıştır. Küçük bir konut olan Marmara köşkünün varlığı bile rahatsızlık verdi, 450 bin metrekarelik devasa beton yığınına.Lakin, büyüklük metrekarelerle deÄŸil, taşıdığı deÄŸerlerle ölçülüyor.  Birinci derece kültür varlığı yeniden yapılmak üzere yıkıldı deniyor. Tescilli bir kültür varlığının yıkılması demek bütün koruma kanunlarına göre suçtur. Ankara’nın kalbinde bir katliam yaÅŸandı. Bu yıkım aslında cumhuriyetle hesaplaÅŸan bakış açısının öfkesini önce yapılı çevreden çıkarttığının ve gelecekte başımıza neler gelebileceÄŸinin de göstergesidir.”

Sosyal devlet ve mahalle kültürü var

Candan, Türkiye’nin ilk toplu konut projesi olan ve zorla tahliyelerle insansızlaÅŸtırılan SaraçoÄŸlu Mahallesi’ni ise kültürel peyzaj baÄŸlamında şöyle deÄŸerlendirdi:

“Cumhuriyetin özgürlükçü deÄŸerlerine tanıklık alanı. Cumhuriyetin 11. yılında 29 Ekim 1944 yılında temelleri atılıyor. Cumhuriyetin temsil mekanları, Ulus’tan Çankaya kadar hizmet yapılarının yapıldığı bir yerde bakanlıklarda devlet mahallesi olarak kuruluyor. 435 konut inÅŸa ediliyor, eczane, okul dükkanlar ve kütüphane yapılıyor. Sosyal paylaşım alanları,  meydanlar, lokaller,  idari binası ve tescilli aÄŸaçlar var. Bakı tepesi var.  Alleler (aÄŸaçların yukarıdan birleÅŸerek caddede oluÅŸturduÄŸu yeÅŸil doku) bulunuyor. Kent merkezinde bir konut dokusu var. Åžu anki en büyük sıkıntımız, kent merkezlerinin konut dokusundan arındırılması. Klimatizasyon etkisi var, 3 derecelik bir ısı farkı yaratıyor kent merkezinde. Bir toplumsal ve yaÅŸam boyu öğrenme alanı.  AOÇ ve SaraçoÄŸlu Mahallesi yol gösterici bir coÄŸrafya alanlarıdır. AOÇ ile bize bir modern yaÅŸam çevresi ve kültürü tanımlandı.  SaraçoÄŸlu ise,  sosyal devlet anlayışının bir ürünü olarak, devlet memurları için bir barınma alanı ortaya çıkarıyor. SaraçoÄŸlu Mahallesi’nde devletin sosyal devlet ilkesi ve mahalle kültürüyle karşılıyoruz. Bozkıra insan eliyle müdahale edilerek doÄŸa insan birlikteliÄŸi yaratılıyor. BaÅŸka bir kültür oluÅŸturuluyor. Ä°nsanlar yürüme mesafesinde iÅŸyerine gidiyor.  Güvenlik sorunu yok çünkü bir yabancı geldiÄŸinde herkes birbirini tanıyor. Bir mahalle kültürü oluÅŸturuyor. Sokakların hepsi deÄŸiÅŸik bir peyzajla sizi karşılıyor. Bir bakı tepesi yapılıyor. Ä°nsan eliyle oluÅŸturulmuÅŸ peyzajı hayatın içine sokuyor. Bu iki alan, birisi genel yaÅŸantımızı belirleyen diÄŸeri ise Cumhuriyet’in kurduÄŸu sürece hizmet edecek insanların yaÅŸam alanlarını kolaylaÅŸtıran yaklaşımlarıyla bir kültürel peyzaj ortaya çıkıyor.”
Toplam Görüntülenme : 62179
Kategori Haberleri

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!