GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Namık Kemal Ortaokulu kapatılamaz

Namık Kemal  Ortaokulu kapatılamaz

Geleceğimize dokunmayın

Saraçoğlu Mahallesi’ndeki Namık Kemal Ortaokulu,’nun boşaltılacağı iddiaları mahalle sakinlerini ve velileri ayaklandırdı.  Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin destek verdiği eylem de veliler, yetkililere “Geleceğimize dokunmayın. Namık Kemal  Ortaokulu kapatılamaz” diyerek tepki gösterdi

Cumhuriyet’in ilk toplu konut projesi olan ve zorla tahliyelerle boşaltılan Saraçoğlu Mahallesi’nde bulunan Namık Kemal Ortaokulu’nun da boşaltılacağı duyumları velileri ve mahalle sakinlerini ayaklandırdı.

Veliler, mahalle sakinleri ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi, okulun önünde eylem yaparak, “Namık  Kemal kapatılamaz sloganları attı.

Veliler, yetkililere, “Çocuklarımızın eğitim hakkı elinden alınmak isteniyor. Çocuklarımızın geleceğine dokunmayın” diye seslendi.

Okulumuzu kimseye vermeyeceğiz

Veliler adına basın açıklaması yapan Av. Filiz Bekiş, henüz idari bir işlem yapılmadığını ancak binaya dair duyumlar aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:

Çocuklarımızın huzur içinde okudukları okul, başka bir kuruma devredilmek isteniyor. Okullar, bir ülkenin ve bir toplumun olmazsa olmaz kuruluşlarıdır. Aynı zamanda kurumların birbirleriyle olan çatışmaları ve hesaplaşmalarına konu edilemeyecek kadar hassas ve önemlidir.  Çocuklarımızın  alıştığı benimsediği okulumuzdaki eğitim hakları ellerinden alınıyor. Çocuklarımızı bu okula mezuniyetlerini görmek için gönderiyoruz. Her canı isteyen sistemi bozsun diye değil.  Bizler okulumuzu kimseye vermek istemiyoruz.”

Çocuk sesleri yok olursa kent ölür

Eylemde açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Velilerin bu haklı talebini destekliyoruz. Kent merkezlerinde okullar boşaltılırsa çocuk sesleri kesilmeye çalışılırsa bu kent yaşamaz ve ölür” dedi.

Candan, sözlerine şöyle devam etti:

“ Cumhuriyetin ilk toplu konut alanı olan Saraçoğlu Mahallesi konutlarıyla, okulu ile bir bütündür. Okuluyla kütüphanesiyle birlikte anlamlı  olan kent merkezindeki Namık Kemal İlköğretimin boşaltılması, hem çocukların psikolojisi açısından hem de velilerin kentle kurduğu  ve kentin hayatla kurduğu ilişki açısından çok büyük bir kayıptır. Saraçoğlu Mahallesi kentten koparılmaması gereken önemli değerlerdir”

Eğitim hakkına sahip çıkılsın

Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖV-DER) Başkanı Enver Önder ise, Namık Kemal Ortaokulu’na toplumsal duyarlılığı olan ve ulusal değerleri önemseyen herkesin sahip çıkması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Öğrencinin eğitim hakkı elinden alınıyor. Bu okula sahip çıkmak eğitimin ve bilimin temel kuralına sahip çıkmaktır. Bu okula sahip çıkmak sadece sıradan bir mekanı savunmak değildir.  Namık kemal Ortaokulu’nun önemi büyüktür. Bu okula sahip çıkmak tarihsel değerlerimize sahip çıkmaktır.  Yetkililerin kurumlardan yana değil de çocuklarımızdan yana tercih  kullanmasını ve eğitim hakkına sahip çıkmasını istiyoruz.”

Yetkililerin vicdanı el veriyor mu?

Namık Kemal Ortaokulu’nun 1951 yılında kurulduğuna ve  Cumhuriyet dönemi klasik Türk mimarisinin örneklerinden birisi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Bu okulu yok etmek demek geçmişi belleklerimizden silmek demektir. Bu tarihi okul nice başarılı insanlar yetiştirmiştir. Mezun olanlar arasında siyasetçiler, gazeteciler ve milli sporcular vardır.  Amacımız çocuklarımızın yuvalarında kalmalarıdır. Bugün aileler olarak sosyal ve ekonomik yaşantılarımızı önce çocuklar diyerek planlıyoruz. Okulumuzun merkezi  alanda olması eğitim düzeyinin örnek teşkil etmesi sebebiyle tercih edilen bir okuldur. Çocuklarımızın başka bir okula alışmaları zor ve zaman alacaktır. Bu yıl 7. Sınıfa giden bir öğrenci 8. Sınıfta TEOG sınavına girecektir. Bu öğrenci gittiği yerde okula öğretmenine arkadaşlarına mı alısın yoksa geleceğini belirleyeceği TEOG sınavına mı çalışsın? Yetkililer olarak sizlerin buna vicdanı el veriyor mu? Bu okulu kapatmak ve yok etmek yerine, nasıl işlevli hale getirilmesinin düşünülmesi gerekir” 
Toplam Görüntülenme : 60882
Kategori Haberleri

Marmara Köşkü’nün yıkımına kimse kılıf bulmasın bu bir suçtur
Marmara Köşkünün yıkımı tartışmaları devam ediyor, Mimarlar Odası Ankara Şubesi yıkım ile ilgili kurum ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Yeniden yapılacak tartışmalarına ilişkin ise  mimarlar "hiçbir şey yıkımı meşrulaştırmaz bu bir suçtur" diye tepki gösterdi.
22 Mayıs 2016
“Azmetiricileri tanıyoruz, hesap verecekler”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekanlarından birisi olan Atatürk’ün tarihi Marmara Köşkü’nün yıkımına neden olanların peşini bırakmıyor. “Azmettiricileri biliyoruz, belleğimiz direnecek. Bu tarihsel mimari cinayete sebep olanlar hesap verecek” diyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yıkımda sorumluluğu olan kamu kurumları ve yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Yıkım sürecinde görev alanların, yıkım sürecindeki uzmanların ve Marmara Köşkünün yıkım sürecinin kayıtlarının ve malzemelerinin peşine düştü.
20 Mayıs 2016
HARAMİLERİN HALKIMIZA 19 MAYIS ARMAĞANI
Bu topraklarda tek bir metre yeşil alan, tek bir özgür nefes, tek bir onurlu insan, dillerindeki ve kültürlerindeki farklılığı bir zenginlik olarak görerek kardeşçe yaşayan halk topluluğu bırakmamak için yağmayı talanı ve yalanı sürdürüyorlar.
20 Mayıs 2016
Atatürk’ün Tarihi Marmara Köşkü yıkıldı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekânlarından, Atatürk’ün çiftlik evi olarak Ernest Egli tarafından tasarlanan Marmara Köşkü’nün yıkıldığını bildirerek, “Üzgünüz, öfkeliyiz. Bu öfke sadece bizim değil bütün toplumun olmalı. Değerlerimizi kaybetmeye başladıkça geleceğimizi kaybedeceğiz, çocuklarımızın geleceği tehdit altında” diyerek tepki gösterdi.
18 Mayıs 2016

<<< <
36 37 38 39 40 41 42 43 44 45
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!