Mimarlar ART ve Arı Stüdyoları’nı korunmasını  yargıya taşıdı

Mimarlar Odası Ankara Şubesi bilimin ışığında kamu yararını savunmaya, Cumhuriyet dönemi eserlerini, kültürel mirası korumaya ve hukuksuz uygulamaların karşısında olmaya devam ediyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yok olma tehdidi altında olan endüstri mirası Ankara Rüzgar Tüneli (ART) ve yıkım tehdidiyle karşı karşıya olan TRT Arı ve Orkut Stüdyoları’nın tescil taleplerinin reddedilmesini yargıya taşıdı.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi,  Yenimahalle’de yer alan endüstri mirası potansiyeli olan  Ankara Rüzgar Tüneli’nin ve Anıttepe Mahallesi’nde bulunan kültürel miras özelliği taşıyan TRT Arı ve Orkut Stüdyolarının tescil edilmesi talebinin reddine ilişkin olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na iki ayrı dava açtı.

Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan,  “Kültür ve Turizm Bakanlığı’na  Yenimahalle İlçesi Gazi Mahallesinde 7374 ada 1 parselde yer alan  endüstri mirası  olan Ankara Rüzgar Tüneli yapısının tescil edilmesi talebinin reddine ilişkin Ankara I numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 07.04.2016 tarih ve 3235 sayılı kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtık” dedi.

Tescil talebinin reddedilmesi bilimsellikten uzak

Ankara Rüzgar Tüneli’nin Ankara’nın kültürel kimliğinin bir parçası olarak yaşatılması ve korunması  gerektiğine dikkat çeken Candan, “1946-1950 yılları arasında kurulmuş olan Cumhuriyet'in ilk rüzgar tüneli olan Ankara Rüzgar Tüneli, Cumhuriyetin bilime ve tekniğe verdiği önemin simgesel mekanıdır. Ankara Rüzgar Tüneli’nin korunması gerekli kültür varlığı olarak tescili gerekli iken, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma  Kurulu’nun kurumların bir bölümünden olumlu görüş gelmesine rağmen tescil talebini reddetmesi bilimsellikten uzaktır” diye konuştu.

Rüzgar Tüneli yok olma tehdidi altında  

Candan, Kültürel miras niteliğindeki Ankara Rüzgar Tüneli'nin yok olma tehdidi altında olduğunu bildirerek, şöyle devam etti:

“Endüstri mirasının  korunması için başlattığımız hukuksal süreçte yürütmenin durdurulması kararı verilmesi çok önemlidir. Rüzgar Tüneli ile aynı parsel içerisinde ve binanın hemen yanında A.Ü Diş Hekimliği Fakültesi Uygulama Hastanesi inşaat faaliyeti başlamış bulunmaktadır. İhalesi yapılmış olan inşaatın yer seçimi yanlıştır. Rüzgar tüneli binası devasa hastane binasının karşısında yok olma tehlikesi altındadır. Endüstri mirası olan Rüzgar Tüneli ile kentin bağlantısı kopacaktır ve Rüzgar Tüneli yapısı zarar görecektir.”

Arı stüdyoları yıkım tehdidiyle karşı karşıya

Candan,  yine Ankara ili Çankaya İlçesi Anıttepe Mahallesinde 6820 ada 29 parselde yer alan TRT Arı ve Orkut Stüdyolarının tescil edilmesi talebinin reddine ilişkin Ankara I numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 12.05.2016 tarih ve 3346 sayılı kararının öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle dava açtıklarını da bildirdi.

Candan,  günümüzde Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği binası, TRT Arı ve Orkut Stüdyoları olarak kullanılan ve Türkiye’de modern mimarlık açısından  çok sayıda eser üretmiş  mimarlarından Rahmi Bediz ve Demirtaş Kamçıl ikilisine ait yapı kompleksinin Türkiye’nin önemli medya yapılarından olduğunu belirterek, “Yapı kullanılmaya başladığı zamandan itibaren sosyal yaşama konu olmuş ve kültürel açıdan özgün değerler taşımaktadır.  Kültür varlığı olarak tescil edilmesi gereken yapının bulunduğu taşınmaza ilişkin mülkiyet sahibi tarafından yıkılarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi yöntemiyle ihale edildiği ortadır. Yapı her an yıkım tehdidi ile karşı karşıyadır” dedi.

Gelecek kuşaklara aktarılmalı

"Kültürel zenginliğimizin  gelecek kuşaklara aktarılması hepimizin sorumluluğundadır, en çokta Kültür Bakanlığının asli görevidir"  diyen Candan, eserlerin bakanlık tarafından  gerektiği özeni ve önemi görmemesinin çok büyük üzüntü verdiğini belirterek,  şunları kaydetti:

“Rasyonel  mimarlık öğeleri taşıyan yapı içerdiği değerleri, topluma sundukları, mimari özellikleri, toplumsal bellekteki yeri ile Ankara, TRT ve toplum için çok önemlidir.  Yapı ayrıca, gerek malzeme, gerekse de biçimsel nitelikleri - özgün cephesi, detayları ve plan şeması- bakımından 1960’ların tipik mimari özelliklerini taşımaktadır. Yapı yapıldığı günden bu yana kullanılmasından dolayı süreklilik değeri vardır. Bugün işlevsel ve ekonomik değerini de hala korumakta olan yapı Ankara’nın ve kentlinin geleceğinde de tarihsel, kültürel ve mimari değerini koruyacaktır."

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi