GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Çöken Yol Değil, Ankara Büyükşehir Belediyesidir!
Çöken Yol Değil, Ankara Büyükşehir Belediyesidir! Kırkkonaklar ve Birlik Mahallesi’ni kente bağlayan en önemli ulaşım aksından olan yolun çökmesine, mimarlar sert tepki gösterdi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, yolun çökmesini “Plansızlığın ve akıl dışılığın dibe vurduğu nokta. Çöken yol değildir, Büyükşehir Belediyesi’dir” olarak değerlendirdi. Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Yolun çökmesinin sorumluluğu Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndedir. Ankara Büyükşehir Belediyesi, meslek odalarının yeryüzü coğrafyasının biyolojik, ekolojik ve kültürel anlamda en değerli peyzajları olan ve Ankara’nın vadiler zincirinin en önemli halkalarından biri olan Büyükesat Vadisi tabanında yapılan yolun çöktüğüne dair uyarılarına ve “vadime dokunma” çağrısına kulaklarını kapatarak vadi yamaçlarını yapılaşmaya açmıştır” dedi. “Yeryüzü yol göstericidir” Candan sözlerine şöyle devam etti: “Sabah uyandığımızda yolun çöktüğünü öğrendik. Planlama ve bilimsellikten uzak bir süreçle vadiye yapılan yapılaşma vadi tabanına yapılan yolun çökeceği belliydi. Vadi tabanları akarsu yataklarıdır. Mühendislik önce coğrafyanın gücünü ölçmeyi bilmektir. Planlama ve bilimsellikten uzak bir yaklaşımın Ankara’yı yönetmesi içler acısıdır. Yolun çökmesi bir sonuçtur. Yeryüzü yol göstericidir, vadilerin akarsu yataklarından oluştuğunu, yeraltı sularının deşarj noktaları olduğunu bilmeyenlerin yaptıkları yollar çökmeye mahkumdur. Suçu başkasına yükleyerek mühendislikten uzak çalışmalar, gerçeğin su üstüne çıkmasını engelleyemez. Vadilerin kentsel yaşamdan koparılmaması gerekliliği konusunda yapılan tüm uyarılara kulaklarını kapatanlar bilmelidirler ki, vadi tabanları su toplama, depolama ve akış kontrolünün yapılabildiği alanlardır ve kentin deşarj noktalarını arsa spekülasyonlarına feda edemezsiniz. O bölgede oturan mahalle sakini olarak, kentsel yaşantımızı alt üst eden, Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamalarına karşı suç duyurusunda bulunacağız. Uyarıyoruz, o yolun hemen karşısındaki yol da çökme tehlikesi altında.” Candan, Büyükşehir Belediyesi’nin yolun çökmesine ilişkin olarak sorumluluğu üzerinden atmak için, yüklenici firmaya en yüksek cezanın uygulanacağını dair açıklamasını da değerlendirerek, “Asıl sorumluluk ihaleyi açan, şartları ve işin yapılacağı yeri belirleyen Büyükşehir Belediyesi’ndedir” dedi. “Nazım imar planında ‘doğal karakteri korunacak alan’ olan hükmünü uygulamayanlar yargılanmalıdır” Ankara’nın onaylı tek planı olan 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı'nda Büyükesat Vadisi plan kararı olarak “Mevcut Arazi Kullanımı Devam Ettirilecek Ve Doğal Karakteri Korunacak Alanlar” olarak tanımlı olduğunu ifade eden Candan “ Yaşanan yol çökmesi, vadi tabanlarının yapısı, dokusu ve biyolojik varlıklarının devam ettirilerek korunması zorunluluğu olmasına rağmen Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Büyükesat Vadisi’ni Kentsel Dönüşüm alanı ilan ederek yapılaşmaya açmasının çöküntüsüdür. Çöken yol değildir, akıl dışı bilim dışı uygulamalardır. Nazım imar planında doğal karakteri korunacak alan hükmünü uygulamayanlar yargılanmalıdır ”dedi. “Büyükşehir Belediyesi İmar değil, İmha Planları yapmaktadır.” Ankara Nazım İmar Planında doğal karakterinin korunması hükmüne rağmen, yılın her ayı çıkardığı 200’e yakın meclis kararında parsel parsel plan değişikliği ile imha plancısı olarak tarihe adını yazdırmış olan Ankara Büyükşehir Belediyesi, Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm Alanı ilan ederken halkın ve Ankara’nın geleceğini, ekonomisini ipotek altına almıştır ”diyen Candan İmrahor Vadisi’nin tehdit altında olduğunu ifade etti. “Büyükşehir Parçacı uygulamalar peşinde” Candan şunları kaydetti: “İmrahor Vadisi’nin devamı konumunda bulunmakta ve İmrahor Vadisi’nin İncesu Deresi ile birleştiği yerde olan Büyükesat Vadisi bu özelliği ile, yalnız başına bir vadi olarak değil, Ankara vadiler sisteminin önemli bir halkasıdır. Büyükesat Deresi’nin tabanını oluşturan alanda burada yer almaktadır, jeolojik olarak alüvyon topraklara sahiptir ve yapılaşma için uygun olmayan bir zemindir. Bu alanda alanın en düşük kot seviyesi 880 m. ve en yüksek kot seviyesi ise 960 m. seviyesindedir. Özellikle vadi tabanı dışında kalan yamaçlarda eğim yüksektir. Vadinin iki yakası doğu ve batı bakarlı yamaçlardır. Taşıdığı ve konumlandığı bu coğrafyası ile de Ankara’nın en önemli hava koridorlarından birisidir. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak yargıya taşıdığımız ve Kanal Ankara projesi olarak açıklanan İmrahor Vadisini de yoğun yapılaşmaya açan dava devam ederken bütüncül planlamadan uzak bir şekilde, parçacıl yaklaşımla ‘ben yaptım oldu mantığıyla’ yol yapım çalışmalarını başlatan Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Genel Sekreter Yardımcısı Vedat Üçpınar, önce Mercan Caddesi’ndeki çöken yolun hesabını vermelidir. Halkın can ve mal tehlikesini gözetmekten uzak, sektör bağımlısı belediye yetkililerinin planlı başkenti plansız yönetmekten artık vazgeçmelerini nazım imar planını imha etmenin faturasının ağır olacak.” “Çöken yolun ihalesi nasıl yapıldı?” Mahalle sakinlerinden olan Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Namık Kemal Kaya ise, ekolojik, biyolojik yaşamda Ankara’nın çok hızlı bir tüketimde olduğuna dikkat çekerek, tepkisini şöyle dile getirdi: “Mercan Caddesindeki çökme sebebi ile su ve doğalgaz hatlarında da zarar gördüğü söylenmektedir. Belediye yetkilileri, yol, altyapı sistemdeki zararı ve maddi kayıpları açıklamalıdır. Artık Ankara halkı vergisi ile edindiği tüm hizmetin maliyetini ve neleri kaybettiğini bilmelidir. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin bilgi edinme hakkı üzerinden bazı ihalelerin yapım şekli ile sormuş olduğu sorulara ‘ ticari sır’ olduğu için yanıt vermeyen Ankara Büyükşehir Belediyesi Mercan Caddesi yol yapımını ihale yöntemi ile mi yapmıştır, kaç liraya mal olmuştur ve projede yer alan asfalt kesitlerinin ne olduğunu kamuyu ile paylaşmak zorundadır. Kırkkonaklar ve Birlik mahallesinin planlama süreçlerinde Ulaşımın hiç düşünülmediği gibi şimdi birde vadi yamaçlarına yüksek yoğunluklu yapılaşma ile altyapı yoksunluğundan uzak, bir ulaşım sorunu var karşımızda. Evime ve işime ulaşamıyorum, nefes alamıyorum, mahalle sakiniyim aynı zamanda,bu uygulamalardan zarar görüyorum, belediyenin kaçacak yeri kalmadı, suç duyurusunda bulunuyorum.” “Asıl Sorumlu Belediye” Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Gökhan Yıldırım ise şunları kaydetti: “Bugün gazetelerde belediyenin çöken yoldan sadece firmayı sorumlu tutarak suç duyurusunda bulunmaya hazırlandığı gördük, ancak ihale sürecini ve şartlarını belirleyen, ve yolun planlanacağı alana karar veren Ankara Büyükşehir Belediyesi asıl sorumludur. Kentimiz genelinde yol güzergah ve alan seçimlerinin sonuçlarını trafik sorunu olarak biz kentliler yaşıyoruz. Yine yol seçimleri ve teknik altyapısının belirlenmesinde ihale şartnamelerinin hazırlanması ranta hizmet eden bir anlayış gözler önüne seriliyor. Yapılan yollar tek tek ya çöküyor, ya da 1 sene sonrasında yama yapılmasına ihtiyaç duyuluyor. Bu da vergiler ile edinilen paranın sermayeye aktarımının yoluna dönüşüyor. Ulaşım hakkında uzman görüşleri ile vadilerimizi, ormanlarımızı, kültürel mirasımızı katletmeden bir ulaşım planlamak mümkün. Bu yanlış yoldan vazgeçin'' Toplam Görüntülenme : 59253 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|