GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Akademisyenlerden yıkımları durdurun çağrısı
Akademisyenlerden yıkımları durdurun çağrısı Akademisyenler Ankara’daki yıkımlara dur dedi Ankara’daki yıkımlara dikkat çekmek isteyen 240 akademisyen ve meslek odaları harekete geçti. Akademisyenler Ankara’daki duyarlı herkesi yıkımlara dur demeye çağırdı. Ankara’nın geleceği için kaygılanan akademisyenler ve meslek odaları bu konuda topladıkları imzaları Kültür Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurumlara ileteceklerini bildirdi. Akademisyenler, Ankara’daki yıkımlara dur demek için harekete geçti. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde konuya ilişkin düzenleyen akademisyenler “Başkent Ankara'daki yıkımlara dur diyoruz! Ankara’nın modern mimari mirası hakkındaki tüm kararların açık ve şeffaf süreçlerle, kamuoyuylapaylaşılan bütüncül bir plan dahilinde, katılıma açık bir biçimde alınmasını talep ediyoruz Yapılı çevrenin oluşumunda rolü olan meslek kuruluşları ve akademisyenler başta olmak üzere, Ankara’ya duyarlı herkesi Ankara’daki yıkımlara 'dur' demeye çağırıyoruz” dedi ODTÜ Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Aydan Balamir, Başkent Ü. Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Nuray Bayraktar, ODTÜ Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi ve DOCOMOMO-TR Ankara Temsilcisi Prof. Dr. T. Elvan Altan, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlık Derneği 1927 Yönetim Kurulu Sekreter Üye Selda Bancı, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Gözde Güldal'ın yanı sıra Mimarlar Odası Genel Sekreteri Hasan Topal'da katıldı. Gelecek kuşaklara bırakılmalı Akademisyenler ve meslek kurumları adına basın açıklamasını okuyan ODTÜ Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Aydan Balamir, “Bizler, Ankara’daki yıkımlara dikkat çekmek isteyen ve Ankara’nın geleceği için kaygılanan meslek kuruluşlarının yöneticileri, eğitim kurumlarındaki akademisyenler ve araştırmacılarız. Biliyoruz ki, kentlerin karakteristik dönem yapıları, toplumsal bir değerdir; ulusal ve uluslar üstü kültür varlığıdır; korunması gereken bir tarihi miras olduğu kadar, gelecek kuşaklara bırakılacak bir emanettir. Ankara’da yaşayan, kent üzerine çalışan ve düşünen kişiler olarak, yapılı çevreyi oluşturan binaların tasarlanması, inşası ve değerlerinin araştırılması kadar, korunmasından da sorumluyuz.” Ankara’nın mimari değerleri yok ediliyor Balamir, Ankara’nın özgün kent mimarisinin önemini ise şöyle anlattı: “Ankara, Bronz Çağı’ndan başlayarak çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış; Hitit, Frig, Pers, Galat, Roma, Selçuklu, Bizans ve Osmanlı dönemi geçmişiyle tanınan bir kenttir. Ankara, Cumhuriyet’le birlikte “bir başkentin inşası” olarak da öncü bir modeldir. 20. yüzyılda kurulmuş birkaç planlı başkentten birisi Ankara’dır. Sahip olduğu modern mimarlık mirası nedeniyle, dünya literatüründe yeri vardır. Bu özellikleriyle, ilgili meslek eğitimleri için bir laboratuvar niteliğindedir; ulusal ve uluslararası akademik çalışmalara kaynaklık eden zengin bir araştırma alanıdır. Bugünlerde Ankara, her yeni güne yeni bir yıkımla, bir mimari değerinin daha yok ediliyor.” Yıkımların Havagazı Fabrikası ile başladığına dikkat çeken Balamir, “Yıkımlar meslek kuruluşlarının, akademik çevrelerin ve Ankara ile ilgili araştırmacıların söz hakkını gözetmeden, kente dair tasavvurlarını, bilgi birikimlerini dikkate almadan, katılımı reddeden bir anlayışla yapılmakta ve sonuçta her bir yıkım Ankara’nın tarihinden önemli bir kareyi eksiltmekte, kentin belleğinde kayıplara yol açmaktadır.” Neden yıktınız? Balamir, kent yöneticilerine yıkımlara ilişkin olarak şu soruları sordu: “Havagazı Fabrikası neden yıkıldı? Ankara’nın havagazı ve kok kömürü ile çalışan ilk elektrik üretim tesisi olan, kentin sanayi tarihi açısından değerli bir kültür varlığının yıkılması kararı nasıl verildi? Bu yapının yıkılmasının ardından kent ve kentliler için nasıl bir değer üretildi? Su Süzgeci neden yıkıldı? Kentin su gereksinimini sağlamak amacıyla inşa edilmiş olan örnek biryapının yıkılması kararını kim verdi? Yok edilmekle ne kazanıldı? Etibank binası neden yıkıldı? Ülkenin sanayi geçmişinde ve gelişiminde önemli bir kurumun nitelikli simge yapısının yıkılmasına kim, nasıl karar verdi? Yerine yapılacak olan hangi yapı, yıkılanın değerini karşılayabilir? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı neden yıkıldı? Ankara’nın en özgün sivil mimari yapılarından olan Kumrular İkamet Sitesi’nin yıkım kararı kimler tarafından verildi? Yerine ne yapılması düşünülüyor? AOÇ İşçi Memur Lokantası neden yıkıldı? Yargı kararı ile korunması gereken kültür varlığı olarak tescil edilmiş olan bu yapının yıkılması kararını kim verdi? Yıkıma gerekçe olan acil ihtiyaç neydi? Marmara Köşkü neden yıkıldı? Ankara’nın simge mekânlarından olan Marmara Köşkü’nün yıkım kararı hangi gerekçe ile verildi? Yapının taşıdığı mimari ve anı değerleri nasıl yerine gelebilir? Baraj Gazinosu neden yıkıldı? Kentin sivil tarihi açısından değeri büyük olan Çubuk Barajı’ndaki bu yapının yok edilmesine kimler, nasıl karar verdi? Yerine gelecek yapı benzer değerlere sahip olabilir mi? Danıştay binası neden yıkıldı ? Kentin kurumsal tarihinde yeri olan, yarışmayla elde edilmiş bir dönem yapısının yıkım kararını kimler verdi?” Endişe duyuyoruz Bu yapıların yıkılmasına ilişkin olarak kamuoyunu uyardıklarını ifade eden Balamir, şunları kaydetti: “Örneklerini çoğaltabileceğimiz, her biri döneminin tanığı olan bu yapılar ve halen tehlikede olan benzerikültür varlıkları, tarihi birer belge olarak işlev görür ve toplumsal bellek açısından önem taşırlar. Bu yapıların ne şekilde değerlendirileceğine ilişkin karar süreçlerinde mesleki ve akademik görevlerimiz nedeniyle bizlerin de söz hakkı olmalıdır. Aksi durumda görevimizi ihmal etmiş ve bizlere verilmiş olan mesleki yetkileri devretmiş oluruz. Ankara’nın nitelikli dönem yapıları, kent kimliğinin unsurları ve uygarlığımızın göstergesidir. Geride bıraktığımız 20. yüzyılın kültür mirası olarak, tarihimizin bir katmanıdır. Uluslararası araştırmalara konu olan bu yapıların kimler tarafından, hangi gerekçelerle ve nasıl alındığını bilmediğimiz kararlarla bir gecede yıkılmasını kabul edilemez buluyoruz. Yaşam sahnelerimizin meçhul bir gelecek uğruna yok edilmesini onaylamıyoruz. Keyfi yıkımların olağanlaşmasından endişe duyuyoruz. Ankara Garı, Saraçoğlu Mahallesi, Ulus Tarihi Kent Merkezi gibi, kentimizin kimliğini şekillendiren yapıları kaybetme korkusuyla yaşamak istemiyoruz.” Eylem planı için 16 Temmuz'da çalıştay yapılacak Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, 16 Temmuz Cumartesi günü Ankara’daki yıkımlara ilişkin olarak akademisyenlerin, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve Başkent Dayanışması'nın da katılacağı bir çalıştay düzenleyeceğiz. İmzalar yıkımlara karşı mücadelede bir başlangıç bu çalıştay da yıkımlara karşı bir eylem planı oluşturacağız” dedi. Başkent Ü. Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Nuray Bayraktar ise “Biz mimarlığı bu yapılardan öğrendik. Kent içinde olduğu kadar mimarlık ortamı, tasarım ve mimarlık eğitimi içinde bu yapılar büyük önem taşıyor. Bu yapılardan 14 tanesi yıkıldı, 16 tanesi de yıkım tehdidi altında” diye konuştu. Toplam Görüntülenme : 59593 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|