Sobe Gazetesi 2024 - Başkanlığa Hayır diyenlere sert müdahale
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Başkanlığa Hayır diyenlere sert müdahale

Başkanlığa Hayır diyenlere sert müdahale

BaÅŸkanlık sistemini öngören ve TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine baÅŸlanan Anayasaya deÄŸiÅŸikliÄŸine karşı tepkiler çığ gibi büyüyor.  Meclis Dikmen kapısında “BaÅŸkanlığa Hayır” bildirisi okumak isteyen demokratik kitle örgütlerine polis biber gazlı ve tazyikli su ile sert müdahalede bulundu. Demokratik kitle örgütleri Anayasa deÄŸiÅŸiklik paketinin tamamını reddettiklerini ve geri çekilmesi talep ederek, amaçlanan rejim deÄŸiÅŸikliÄŸine karşı mücadele çaÄŸrısı yaptı

BaÅŸkanlık sistemini öngören ve TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine baÅŸlanan Anayasaya deÄŸiÅŸikliÄŸini, demokratik kitle örgütleri, sendika, STK üyeleri ve vatandaÅŸlar Meclis Dikmen kapısında protesto etmek istedi.

Meclis dört yandan polis tarafından ablukaya alınırken, vatandaÅŸların Meclis’ e yaklaÅŸmalarına izin verilmedi. “BaÅŸkanlığa Hayır” bildirisi okumak isteyen vatandaÅŸlara  biber gazı ve tazyikli su ile sert müdahalede bulundu.  

Başkanlığa Hayır

Demokratik kitle örgütleri temsilcilerinin bildiri okunmasına izin verilmemesi üzerine,  Emek ve Demokrasi  Ä°Ã§in Güç BirliÄŸi Yüksel Caddesi’nde, Ankara Barosu Ä°se Ankara Barosu EÄŸitim Merkezi’nin önünde “BaÅŸkanlığa Hayır” bildirisini okudu.

Bildiride AKP Hükümeti'nin sunmuş olduğu Anayasa değişiklik paketinin tamamını reddedildiği ve geri çekilmesi talep edilerek, bu doğrultuda düşünen tüm milletvekilleri değişiklik girişiminin önünün kesilmesi için Meclis'te mücadeleye davet edildi.

Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi deÄŸil, bir rejim deÄŸiÅŸikliÄŸidir

“Egemenlik, kayıtsız, ÅŸartsız ve koÅŸulsuz ulusundur, kiÅŸiye devredilemez. YaÅŸasın Laik –demokratik Türkiye Cumhuriyeti” denilen bildiride,  ÅŸu ifadelere yer verildi:

“Hükümdar istemiyoruz. Anayasalar, toplumsal uzlaÅŸma metinleridir. Bir anayasanın tümüyle yeniden yapılması da bazı maddelerinin deÄŸiÅŸtirilmesi de toplumun tüm kesimlerinin ortak akıl ve kabulünü gerektirir. Bu gerçek, yalnızca darbe anayasalarının yazılmasında yok sayılır. Bir darbe ürünü olan 1982 Anayasası'nın da bugüne dek pek çok maddesi deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir. Ancak ÅŸimdi yapılmak istenen, demokratikleÅŸme için Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi deÄŸil, bir rejim deÄŸiÅŸikliÄŸidir. 15 yıldır iktidarda olan partinin fiili genel baÅŸkanına, ülkeyi ve insanlarımızın hak ve özgürlüklerini teslim etme giriÅŸimidir. Bu giriÅŸimi kabul etmiyoruz. Çünkü öngörülen, CumhurbaÅŸkanı'nın yetkilerini geniÅŸletmek ya da baÅŸkanlık sistemi getirmek de deÄŸildir. Getirilmek istenen sistemin adının ‘cumhurbaÅŸkanlığı' olarak anılması, bir aldatmacadan ibarettir.  Yapılmak istenen, parlamenter demokratik sistemin ortadan kaldırılması giriÅŸimidir. Cumhuriyet'in kurucu deÄŸerlerine yapılan bir saldırıdır. Yetkileri tırpanlanıp tek bir adama devredilmek istenen Meclis, KurtuluÅŸ Savaşı'nı yöneten; Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliÄŸinde Büyük Zafer'i kazanan; egemenliÄŸi kayıtsız, ÅŸartsız millete devreden; saltanatı ve hilafeti kaldıran; Sevr'i yırtıp Lozan'ı imzalayan; Cumhuriyet'i ilan eden Gazi Meclis'tir.”

Kuvvetler ayrılığı yok ediliyor

Bu deÄŸiÅŸiklikle CumhurbaÅŸkanı’nın, yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin tümüyle kendinde topladığına dikkat çekilen bildiride ÅŸunlar kaydedildi:
“Demokratik rejimin en önemli özelliÄŸi olan kuvvetler ayrılığı yok edilmektedir. Oysa ki gerçek demokratik baÅŸkanlık sistemlerinde güçlü bir kuvvetler ayrılığı vardır. Getirilen teklifle; sultan ya da hükümdar yetkilerine sahip, ama adı cumhurbaÅŸkanı olan bir diktatör yaratılmak istenmektedir. Bu deÄŸiÅŸiklik gerçekleÅŸirse parlamento sadece bir vitrin olarak kalacak; bakanların seçilmesinden yargının ve üst düzey kamu görevlilerinin atanmasına dek her ÅŸey, tek adamın eli ve emriyle gerçekleÅŸtirilecektir. İçinde bulunduÄŸumuz OHAL koÅŸulları, Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi için asla uygun bir ortam deÄŸildir.”

Halka karşı suç işlemeyin

Bildiride, başta siyasi partiler olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar ve vatandaşlar, hukuk devletinin temel koşulu olan yargı bağımsızlığının tümden yok edilmemesi için göreve çağrılarak, AKP vekillerine şöyle seslenildi:

“Parlamento çoÄŸunluÄŸunuz yasa yapmaya yetebilir. Ancak halkın çoÄŸunluÄŸunun gönlünü yapmaya ve insan haklarına dayalı hukuk devletini yaratmaya yetmez. Cumhuriyetimizin mayasında diktatörlük yoktur. Cumhuriyet, yalnız emperyalizme karşı kazanılmış bir savaşın deÄŸil, halkı kul sayan zihniyete karşı kazanılmış bir zaferin ürünüdür. Bu gerçeÄŸi, deÄŸiÅŸikliÄŸin destekçisi olan MHP'ye özellikle anımsatmak isteriz. Halka karşı suç iÅŸlememek için yol yakındır.”


Toplam Görüntülenme : 24045
Kategori Haberleri

Mimarlardan Anayasa değişikliğine karşı yara bantlı açıklama
Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin Türkiye’nin varlık ve yokluk meselesi olduÄŸunu belirten Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, “ Bu Anayasa deÄŸil, rejim deÄŸiÅŸikliÄŸidir.  Cumhuriyet kalbinden yara aldı. Türkiye Cumhuriyetinin ve hepimizin geleceÄŸinin tartışıldığı bu anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi acilen geri çekilmeli. Siyasi parti ayrımı yapmaksızın geleceÄŸine sahip çıkmak isteyen Türkiye halkları ve milletvekilleri hayır cephesinde buluÅŸmalı” çaÄŸrısında bulundu
11 Ocak 2017
Başkanlığa Hayır diyenlere sert müdahale
BaÅŸkanlık sistemini öngören ve TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine baÅŸlanan Anayasaya deÄŸiÅŸikliÄŸine karşı tepkiler çığ gibi büyüyor.  Meclis Dikmen kapısında “BaÅŸkanlığa Hayır” bildirisi okumak isteyen demokratik kitle örgütlerine polis biber gazlı ve tazyikli su ile sert müdahalede bulundu.
09 Ocak 2017
Deniz Kimyon Yalnız Değildir
Hukuksuz KHK’larla akademiye darbe üstüne darbe vuruluyor. 6 Ocak’ta gece yarısı yayınlanan son KHK ile aralarında  TMMOB Åžehir Plancısı Ankara Åžubesi Yönetim Kurulu Ãœyesi Deniz Kimyon’un da bulunduÄŸu 631 akademisyen ihraç edildi. 
09 Ocak 2017
12 Eylül’de bile böyle zulüm görmedim
Son KHK ile BaÅŸkent Dayanışması BileÅŸenlerinden Türkiye Sakatlar DerneÄŸi Ankara Åžube BaÅŸkanı engelli Mithat Tokur da görevinden ihraç edildi. Tokur, “36 yıllık meslek hayatımda kınama cezası almamış bir kamu emekçisi olarak hukuksuz bir ÅŸekilde görevime son verildi. Hayatım mücadele ve direniÅŸle geçti. 12 Eylül’de bile böyle zulüm görmedim” diyerek tepki gösterdi
09 Ocak 2017

<<< <
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!