Sobe Gazetesi 2024 - Ankara kanser mi soluyor?
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Ankara kanser mi soluyor?

Ankara kanser mi soluyor?

Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi'nin Havagazı Fabrikası alanına iliÅŸkin yaptığı iki ihale sürecinde, fabrikada 350 ton asbest tespit edildiÄŸinin ortaya çıktığını bildiren Mimarlar Odası Ankara Åžubesi bu konuda önlem almayan baÅŸta Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi olmak üzere, ilgili kurumlara “Kendi halkını kanserle ve ölümle sınayan bir yöneticiler silsilesiyle karşı karşıyayız.  Ankara’ da kanser olma riski taşıyoruz. Ankara halkı kanser soluyor. Çevresel felakete yol açabilir” diyerek tepki gösterdi.

Mimarlar Odası Ankara Åžubesi,  Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi Havagazı Fabrikası alanına iliÅŸkin yaptığı iki ihale sürecinde, fabrikada 350 ton asbest tespit edildiÄŸinin ortaya çıktığını bildirerek, bu konuda önlem almayan baÅŸta Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi olmak üzere, ilgili kurumlara tepki gösterdi.

Konuya iliÅŸkin düzenlenen basın toplantısında konuÅŸan Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan Yetkililere “Ankara kanser mi soluyor?” sorusunu yöneltti. “Bir taraftan tescilli kültür varlığı olan Havagazı Fabrikası rant uÄŸruna yıkılmak isteniyor. Bir taraftan da Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi alana iliÅŸkin yaptığı iki ihale sürecinde tespit edilen asbeste iliÅŸkin hiçbir önlem alınmadan yıkım yapılmak isteniyor. Ankara ve çevresi büyük tehdit altında. Acilen önlem alınması gerekiyor.  diyen Candan “tescilli kültür varlığının yıkılması sırasında ortaya çıkacak halk saÄŸlığı tehlikesi göz önüne aldığımızda tescilli kültür varlığını yıkmak yerine korumak daha bir önem kazanmaktadır.” uyarısında bulundu.

350 ton asbest!

Candan şöyle devam etti. “Ankara BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Melih Gökçek, Havagazı Fabrikası’nın bazı binalarının yıkımı için ihale yapıyor. Ä°lki 25 AÄŸustos 2016 tarihinde 380 bin muhammen bedelle  yapılan ‘Hurda karşılığı yıkım’ ihalesi. Hurda dediÄŸi ÅŸey Cumhuriyet’in sanayi arkeolojisi olarak nitelendirilmiÅŸ ve endüstri mirası olarak tescillenmiÅŸ ve tescili kaldırılarak açtığımız davanın devam ettiÄŸi  Cumhuriyetin endüstri mirasıdır. Belediye baÅŸkanının ve belediyenin kendi baÅŸkentinin potansiyelinden ve kültürel mirastan zerre kadar bilgisi olmadan bu kenti yönetiyor olmasından zul duyuyoruz.  Daha sonra BüyükÅŸehir Belediyesi  24 Kasım 2016 tarihinde  bu alanda yıkım için  ikinci bir ihale yapıyor. Bu sefer alandaki yıkımla ilgili 13 bin 217 liralık muhammen bedel belirleniyor. 3 ay içerisinde aynı alanda yapılan iki ihale arasından çok önemli bir konu var. Ä°kinci ihalede ‘Havagazı Fabrikası’nda bulunan asbestli malzemelerin ve kalıntıların geri dönüşüm malzemesi olarak sökülmesi’ iÅŸi olarak ihale ediliyor. Ä°hale eki olan ÅŸartnamede asbest oranın 350 ton olduÄŸu ifade ediliyor. Bu süreçte Kültür Bakanlığı  Koruma Bölge  Kurulu 28 Kasım ve 8 Aralık 2016 tarihinde  BüyükÅŸehir Belediyesi’ni uyarıyor. Koruma Bölge Kurulu 2 Ocak 2017 de bir yazı daha yazarak . ‘Mimarlar Odası Ankara Åžubesi tarafından Havagazı fabrikasının  tescilli kültür varlığı için  açtığı dava devam ederken  bu yapıyı yıkamazsanız, yargı sürecini etkileyecek bir davranış içinde bulunamazsınız. Bana plan gönderme, buraya ihale yapma’ diyor uslubunca.  BüyükÅŸehir Belediyesi  Koruma Kurulunu dinlemiyor.”

Bina karantinaya alınmalı

Bu iki ihale arasında asbest tespit edilmesine dikkat çeken Candan, “Asbestin ne olduÄŸu çok açık kansorajen madde. Havagazı Fabrikası’nın hem tesisatın kendisinde hem de yapım sürecinde yalıtım malzemesi olarak asbest kullanılmış. Asbest havaya karışıp rüzgarla solunduÄŸu andan itibaren büyük tehlike oluÅŸturuyor.  Ankara Kanser mi soluyor? Ankara’da önlem alınmadığı sürece Havagazı Fabrikası bir saÄŸlık canavarına dönüşür. Yıkmayın koruyun. Önlem alınmadan yıkılması halk saÄŸlığını çok ciddi etkileyecek. Önlem alınmadığı Kumrular Ä°kamet Sitesi’nin ve Havagazı Fabrikası’nın yıkımı sürecinde çok iyi gördük. Her hangi bir toz çıkmaması gerekiyor. Yurtdışında asbestli binalar yıkılırken binanın iki katı boyu çevrilir ve karantinaya alınır.Yıkılacak yapının özelliÄŸine göre  her oda ayrı ayrı karantinaya alınarak yıkılır, Halk uyarılır, trafik ona göre düzenlenir, çalışma saatleri ona göre belirlenir.Atıklar kontrolsüz bir ÅŸekilde ortalığa deÄŸil, özel düzenlenmiÅŸ yerlerde bertaraf edilir.“

Kanser solumamak için Hayır diyoruz

Kentsel dönüşümle birlikte yıkılması düşünülen 18 milyon yapı stoÄŸunun büyük bir bölümünde asbestli malzeme kullanıldığını vurgulayan Candan, “Kendi halkını kanserle ve ölümle sınayan bir yöneticiler silsilesiyle karşı karşıyayız.  Ankara’ da kanser olma riski taşıyoruz. Gözümüzün içine baka baka asbestli bir yapıyla kanserojen maddesi solutuluyor. Tüm bunlara göz yuman yöneticiler Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine Evet diyor.Denetimsiz, bilimsiz, hukuksuz bu sistem devam etsin, bunları yapanlar yargılanmasın diyorlar. Biz bu nedenle kent ve halk saÄŸlığını korunması ve Cumhuriyet deÄŸerlerinin yıkılmaması için Hayır diyoruz” diye konuÅŸtu.

Candan, “Kanser solumamıza neden olan ve önlem almayan baÅŸta Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi Melih Gökçek, EGO Genel Müdürü,  Genel Müdürü Balamir GündoÄŸdu, Ankara Valisi Ercan Topaca, Çankaya Kaymakamı Kadir Çakır, Ankara BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanlığı Kent EstetiÄŸi Daire BaÅŸkanlığı Ömer Öksüz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet MüezzinoÄŸlu, ÇSGB  Ä°ÅŸ SaÄŸlığı Ve Ä°ÅŸ GüvenliÄŸi Genel Müdürü Ä°smail Gerim, Çevre ve Åžehircilik  Bakanı Mehmet  Özhaseki, SaÄŸlık Bakanı Recep AkdaÄŸ, Ankara Ä°l SaÄŸlık Müdürü Kamil Türkmen, Kültür Ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt ve Ankara 1 Nolu Koruma Kurulu Ãœyeleri hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.” dedi.

Gökçek ve sorumlular istifaya davet edildi

Önlem almayan ve Ankara halkının saÄŸlığını tehlikeye atan Melih Gökçek ve diÄŸer yetkilileri istifaya davet eden Candan,   Havagazı Fabrikası alanında önlemlerin alınıp alınmadığına ve ne tür iÅŸlemler gerçekleÅŸtirildiÄŸine iliÅŸkin baÅŸta Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi olmak üzere ilgili kurumlara resmi yazıyla sorular da yöneltti.

Havagazı Fabrikası’na iliÅŸkin 4 davamız bulunuyor

Candan, Havagazı Fabrikası’na iliÅŸkin ÅŸu bilgileri verdi:

“Ankara’daki simgesel ve kamusal mekanlarından birisi de Maltepe’deki Havagazı Fabrikasıdır. 1928 yılında Werner Issel tarafından tasarlanmış ve  57270 metrekarelik bir alana inÅŸa edilmiÅŸ bir yapıdır. Ankara’nın ilk tarihi elektrik ve havagazı fabrikası olarak Alman, Türk ve Ä°ngiliz ustaları tarafından inÅŸa edilmiÅŸtir. Tescilli kültür mirası, birinci derece arkeolojik SÄ°T alanı olarak endüstri mirası olarak 1991 yılında tescil ediliyor.  Daha sonra Bu alan kent merkezine çok yakın ve kıymetli bir alan olduÄŸu için bir rant sürecinin parçası haline geliyor. 26 Mayıs 2006’da koruma kurulu 2863 sayılı koruma kanununda tesciline iliÅŸkin yaklaşımı çıkartıyor. Havagazı Fabrikası’nın tescili kaldırılıyor ve gazometrelerin olduÄŸu yapılar yıkılıyor. O gün Mimarlar odası yöneticileri ve üyeleri olarak gecenin bir vaktinde Havagazı Fabrikası binasının yıkımının hukuksuz olduÄŸunu anlatmaya çalışmıştık ve hemen arkasından da 2006 yılında çıkan iki koruma kurulu kararına dava açmıştık. Bu davalar devam ediyor karar düzeltme aÅŸamasına kadar taşınmış durumda. Yıkımıyla ilgili suç duyurusunda bulunduk sonra BüyükÅŸehir Belediyesi, 2012 yılında imar planı deÄŸiÅŸikliÄŸi yapıldı, bu plan deÄŸiÅŸikliÄŸi yargıya taşındı ve iptal edildi Belli noktalarda 2,5 belli noktalarda 4 emsal olmak üzere kentsel servis alanı  olarak ilan edildi. Karmaşık bir yapıyla konut ve ticaret yapılarının yapılması düşünülüyor. Havagazı Fabrikası alanına iliÅŸkin 4 davamız devam ediyor.”

Gökçek’in hurda politikaları çöpe atılmalı

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Sekreteri Namık Kemal Kaya ise, tepkisini şöyle dile getirdi:

“Havagazı Fabrikası tescilli bir yapı. Bölgede yoÄŸunlukla iÅŸ yerleri, Lise, Gazi Ãœniversitesi, Adliye sarayı ve Ankara Garı bulunuyor. Her gün binlerce insan bu bölgeden geçiÅŸ yaptığı gibi, iÅŸ hayatını burada geçiriyor. Bütün hukukçular gün boyu mesai yaptığı gibi, eÄŸitim alan gencecik insanlarımız yine bu bölgede eÄŸitim hayatlarına devam ediyor. Bunun dışında her gün binlerce insan gara giriÅŸ çıkış yapıyor. Yani sadece bu havayı sadece Ankaralılar solumuyor. Demir yolu üzerinden Türkiye nin her diÄŸer illerinden gelen  bütün insanlar bu havayı soluyor. Bu alanda önlem alınmadan, hiçbir açıklama yapmadan bilinçsiz bir ÅŸekilde ihale yapılıyor. Ve insanların hayatı tehlikeye atılıyor. Bu nasıl bir anlayıştır. Hukuk süreci devam ederken Tescilli bir yapı hurda adı altında nasıl ihale edilebilir. Tescilli kültürel bir miras asla hurda olamaz. Hurda olan Gökçek’in politikalarıdır. Gökçek in politikalarını hurda olarak çöpe atmak lazım. Ankara halkı artık bu politikaları çöpe atmalıdır. Bu politika aslında hem yerel anlamda hem de Türkiye genelinde birbirini destekleyen AKP politikalardır. AKP belediyeleri, hedef olarak mutlak rant uÄŸruna, kentlerde hukuku çiÄŸneyerek, insan saÄŸlığını tehdit eden, önlem almadan ölüme sebep veren projeler üretmeye devam ediyor. Hükümet olarak tek adam anlayışını egemen kılmak için, ülke içinde kaos yaratan, komÅŸularıyla karşı karşıya getiren politikaları ile ülkeyi savaÅŸa sürükleyen, insan hayatını ve saÄŸlığını hiçe sayan aynı politikaları üretmektedir. Bu anlayışa dur demeliyiz. Dolayısıyla Referandumda bu anlayışa her zaman olduÄŸu gibi Hayır diyeceÄŸiz”

Çevresel felaket olabilir. Bu sistem bizi hasta ediyor.

Ankara Tabip Odası adına basın toplantısına katılan  Ä°ÅŸyeri HekimliÄŸi  ve İşçi SaÄŸlığı Komisyon BaÅŸkanı Dr.  Ercan Yavuz, asbestin kanserojen bir madde olduÄŸunu vurgulayarak, ÅŸunları söyledi:

“En bilinenleri daha çok geminin söküm ve yapım iÅŸleminde kullanılan ve daha çok izolasyon malzemesi olarak kullanılıyor. Bu madde akciÄŸer zarında yaptığı mezotelyoma kanserine neden oluyor. Gemi tersanelerinde çalışan işçilerin hekime baÅŸvurduÄŸunda herkesten fazla olduÄŸu tespit ediliyor. 100 yıldır asbest konusunda tıp camiasında büyük tartışmalar var. Ne kadar maruz kalırsanız sigara gibi o kadar çok etkileniyorsunuz. Hastalık bir anda ortaya çıkmıyor bugün aldığınız asbest maddesinin kanserojen etkisi 30 yıl kadar sürebiliyor. Ãœlkemizde her yıl 1000  kiÅŸiye asbeste baÄŸlı kanser tanısı konuyor. Kanser gibi ölümcül bir hastalığa yol açıyor.  30 yıl sonra bu hastalık ortaya çıkabilir. Havagazı Fabrikası’nda tespit edilen asbest çevresel bir felakete yol açabilir. Bu sistem bizi hasta ediyor. Hekimler de bu yüzden Hayır diyor  Acilen önlem alınmalı.”

Cevap bekleyen sorular

Basın toplantısının sonunda çalışmanın Ankara Tabip Odası ve TMMOB’a baÄŸlı diÄŸer Odalarla birlikte derinleÅŸtireceÄŸini ifade eden Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı, SaÄŸlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ankara ValiliÄŸi ve kaymakamlığı göreve davet ederek, aÅŸağıdaki soruların acilen cevaplanmasını istedi.

Cevap bekleyen sorular şöyle:

1-      Hurda karşılığı yıkım ihalesini yaptığınız endüstri mirası havagazı fabrikasının 2016 yılkı AÄŸustos ayında yapmış olduÄŸunuz ihalenin iptalin gerekçesi nedir? Söz konusu ihalenin gerçekleÅŸmesi için belediye kaynaklarından ne kadar masraf yapılmış, ihaleye istekli özel sektörden kaç dosya alımı olmuÅŸ, ihaleye giren firmalara yaptıkları masraflardan oluÅŸmuÅŸ maÄŸduriyetleri nedir?

2-      Havagazı Fabrikasında 2006 yılında kurul kararı olmaksızın yapmış olduÄŸunuz gece yarısı operasyonlu yıkım esnasında söz konusu yapılarda asbest olduÄŸunu biliyor muydunuz?3-      Bilmiyorsanız bir kent yöneticisi olarak kendinizi yetersiz, biliyorsanız da halk saÄŸlığına yönelik yaptığınız bu ciddi hatanın bir suç olduÄŸunu biliyor musunuz?

4-Bir kent yöneticisi olarak asli sorumluluğunuz olan halkın can ve mal güvenliğinin korunması ve sağlıklı kent yaşamı oluşturulması görevinizde, eski bina yıkımlarında asbest ve kanserojen kimyasalların olması ve bunların düzenli olarak ölçümlerinin yapılması gereklerine bu güne kadar uydunuz mu?2006 yılından itibaren Ankara kenti içinde ölçümler yaptınız mı? Sonuçlarını kamuoyu ile paylaşır mısınız?

5-2. İhaleyi 24.11.2016 tarihinde imalat pozları değiştirilmiş, asbesti yeni fark etmiş gibi davranarak çıkarıyorsunuz. Sözleşmeyi imzalayan firmanın asbest sökümü ile ilgili yeterliliği, teknik ve fiziksel yeterliliği olup olmadığı araştırılarak mı verilmiştir? Bu konuda belge talep edilmiş midir? Eğer böyle ise 2. İhalenin yüklenicisi ilk iş olarak yıkımını gerçekleştirdiği ek binanın önlemlerini nasıl almıştır.? Bu konuda alınan halk sağlığı önlemlerinin ayrıntılı bir biçimde kamuoyu önünde paylaşılması işlemini gerçekleştirebilir misiniz?

6-Büyükşehir Belediyesi bünyesinde asbest söküm, yıkım, bakım, uzaklaştırma çalışmalarında asbest tozuna maruziyetlerin ve bu maruziyetlerden doğacak sağlık risklerinden korunma, sınır değerlerinin ölçümü ve diğer özel önlemlerinin alınması konularında ihtisas sahibi personeliniz bulunmakta mıdır ?

Bu güne kadar kaç kentsel dönüşüm ve yıkım işleri ihalesi yapılmıştır? Bu yıkım ihalelerinde asbest tozuna maruziyetleri ile ilgili önlem alınmış mıdır? Alınmışsa nelerdir? Yıkım ihalelerinin teknik şartnamelerini tarafımıza gönderilmesi?

7--24.11.2016 tarihinde belediyenizce yapılmış asbest  söküm ve nakli yıkım ihalesinde çıkan hafriyatın kontrolü ile ilgili önlemler nelerdir? Nereye dökülmektedir ve nasıl bertaraf edilmektedir.Bu konuda hangi kamu kurum ve kuruluÅŸları ile baÄŸlantı kurulduÄŸu ve koordinasyon olup olmadığını açıklar mısınız.?

8-Koruma kurulu Mimarlar Odası Ankara Şubesinin alanla ilgili açtığı dava var, yıkımı yapma diye sizi uyarırken, neden kurumun uyarılarını dikkate almayarak kamuyu zarara uğratıyorsunuz?

 9--Asbest ile ilgili Işık hava ölçümlerinin yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise analiz yapılacağı akredite laboratuarın olup olmadığı, Ankara BüyükÅŸehir Belediyesinin ihale aÅŸamasında bu sonuçları da takip edip etmediÄŸi, sorumluluÄŸun yüklenicide olup olmadığının tarafımıza bildirilmesi?

10-Bu tip bir laboratuvarın Ankara’da olup olmadığı, bu Laboratuvar “sem” mikroskobuna sahip  olup olmadığı ? Laboratuarın Akreditasyonun Turkak onaylı olup olmadığı ? Her gün ölçüm alabilecek kapasitede bir teknolojik donanımın olup olmadığı ?  Bu ölçümler bu güne kadar yapılmış mıdır? Kamuoyuyla paylaÅŸtınız mı?

11-Çıkacak metal hurdaların kontamine (İz, etki, kalıntı, bulaşık,bulaşmış olan.) olup olmadığının raporunu yazacak akredite laboratuvar kimdir, açık isim verilebilir mi?

12-Metal hurdalar için raporlama nasıl olacak. Her kamyon için kaç numune alınmış ya da 350 ton asbest için kaç numune alınacaktır?

13-Asbest tozunun uçuşmaması için alınmış olan önlem nedir? Su kullanılması sıkılması durumunda bina tabanına toplanacak suyun kontamine olacağı kesindir. Bu su nasıl filtre edilerek deşarj edilecektir. ?

14.   2006 yılından itibaren Ankara da yaygın bir ÅŸekilde BüyükÅŸehir Belediye baÅŸkanlığı tarafından kentsel dönüşüm, yenileme, ada parsel bazımda lokal yıkımlar gerçekleÅŸmekte olduÄŸu ve bu durum karşısında Ankara kenti düzenli olarak halk saÄŸlığının korunması Asbest sınır deÄŸer kontrollerinin yapılıp yapılmadığı, asbestoz ve mezotelyama vakaları ile ilgili  kayıt tutulmuÅŸ mudur bu sayıların tarafımıza verilmesi, kamuoyunun bilgilendirilmesi?


Toplam Görüntülenme : 57405
Kategori Haberleri

Saraçoğlu Mahallesi Hıdırellez Şenliği
Saraçoğlu Mahallesi Ranta Kurban edilemez. Başkent Dayanışması "Ben Ankara"
01 Mayıs 2015
İller Bankası yıkılamaz
İller Bankası önünde yapılan açıklamayı mimarlık örgütleri adına Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan okudu.
29 Nisan 2015
Saraçoğlu’nda polis zoruyla tahliye
Saraçoğlu Mahallesi kente kazandırılma projeleri ve yarışma sürecinden zorla tahliye etme sürecine geldi
29 Nisan 2015
İller Bankası yıkım kararı davalık
Ä°ller Bankası’nın yıkılmasının kültür yıkımı olduÄŸunu söyleyen mimarlar yargı yoluna gidiyor
22 Nisan 2015

<<< <
125 126 127 128 129 130 131 132 133 134
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!