Sobe Gazetesi 2024 - Asbestli Havagazı Fabrikası yargıya taşındı
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Asbestli Havagazı Fabrikası yargıya taşındı

Asbestli Havagazı Fabrikası yargıya taşındı

Mimarlar Odası Ankara Åžubesi ve Ankara Tabip Odası, asbestli Havagazı Fabrikası’nın acilen karantinaya alınması ve yıkımın durdurulması için yürütmeyi durdurma istemiyle Ankara Bölge Ä°dare Mahkemesi'ne  baÅŸvurdu.

Mimarlar Odası Ankara Åžubesi ve Ankara Tabip Odası, Ankara’da ciddi halk saÄŸlığı sorunu oluÅŸturan asbestli Havagazı Fabrikası’nın yıkım iÅŸleminin durdurulması için, yürütmeyi durdurma istemiyle Ankara Bölge Ä°dare Mahkemesi'ne  baÅŸvurdu. Ankara’daki Havagazı Fabrikası alanında yaptırılan asbest yüzey ölçümlerine iliÅŸkin rapor, ilgili görseller ve haberler de mahkemeye sunuldu.

Mahkeme önünde yapılan basın açıklamasına, Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, Mimarlar Odası Ankara Åžube Sekreteri Namık Kemal Kaya, Ankara Tabip Odası BaÅŸkanı Vedat Bulut, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Önal TTB İşçi SaÄŸlığı Kol BaÅŸkanı Dr. Sedat AbbasoÄŸlu ve Mimarlar Odası Ankara Åžubesi Ãœyesi Adnan Zeytinci katıldı.

Acilen karantinaya alınmalı

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, bugüne kadar yaşanan süreci anlatarak, şunları söyledi:

“Korunması gereken endüstri mirası Havagazı Fabrikası davalar devam ederken Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi tarafından 25 Åžubat’ta yıkımına baÅŸlandı. Yapının asbestli olması nedeniyle, yıkılması sırasında koruyucu önlemler alınması gerekiyordu. Koruyucu önlemler alınmadığı için asbest her yere yayıldı. Havagazı Fabrikası alanında yıkıma baÅŸlandı. Firmaya yaptırdığımız asbest yüzey ölçümleri sonucunda belli noktalarda yüzde 15 ila yüzde 40 arasında asbest türünün en tehlikesi olan amphibole tespit edildi. Bu nedenle yürütmeyi durdurma kararı için mahkemeye baÅŸvurduk. Aynı zamanda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’ne de numunelerin bir örnekleri gitti. Onların da yakında çıkacak. Bölge acilen karantinaya alınmalı ve oradaki bütün iÅŸlemler durdurulmalıdır. Kapalı alandaki hava ölçümleri de yayınlanarak, SaÄŸlık Bakanlığı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,Çevre Bakanlığı’nın sürece müdahale etmesi gerekiyor. Bizim görevimiz halkı bilgilendirmek, devlet duruma müdahale etmeli.”

Candan, kendisine “Ankara ValiliÄŸi’nin konuya dair haberimiz yok” açıklamasının sorulması üzerine ise, “Ankara ValiliÄŸi’nin haberinin olmaması mümkün deÄŸil. BÄ°MER’e baÅŸvurduk. ve BÄ°MER dilekçemizi valiliÄŸe sevk etmiÅŸ” dedi.

Bakanlıklar neden görevini yapmıyor?

Candan şöyle devam etti:

“2013 yılında asbestle çalışmalarda saÄŸlık ve güvenlik önlemleri hakkında yönetmelik yayınlayan ve Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı’nı sorumlu tutan yönetmeliÄŸin uygulayıcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Ä°ÅŸ SaÄŸlığı GüvenliÄŸi Genel Müdürlüğü, sorumluluklarını neden yerine getirmiyor. Öte yandan burada SaÄŸlık Bakanlığı’nın, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı’nın Ankara ValiliÄŸi’nin ve Emniyet Müdürlüğü’nün sorumluluÄŸu var. Zaten bizim yaptığımız ölçümleri onların yapması gerekiyordu. Asbest taşıyan araçları onlar takip etmeliydi. Halkı onlar bilgilendirmeliydi. Devlet görevini yapmadığı için kurumlar bu görevi yapmaya çalışıyor.”

Alınması gereken önlemler

Candan, alınması gereken koruyucu önlemlere ilişkin ise şu bilgileri verdi:

“Binanın iki katı boyunda karantinaya alınması gerekiyor. Hem yıkanların hem de çevredeki vatandaÅŸların uyarılması gerekiyor. Yurtdışında bölge karantinaya alınıyor, bölgeye giriÅŸ çıkışlar trafik saatleri belirleniyor. Yıkan araçlarında bu asbesti tekerlekleriyle taşıması gibi bir durum var. Bütün bu önlemler alınması gerekiyor. Bu tür yapıları yıkmak , korumaktan daha fazla zarar veriyor. Ä°stanbulda’ki elektrik santrali bir müze ÅŸu anda. Bunu yapmak gerekirken, yıkarak asbestin uçuÅŸmasına neden oluyorsunuz. Önlem almayarak halkın saÄŸlığını tehdit ediyorsunuz. Uzmanların söylediÄŸine göre kıyafetler bir günlük oluyormuÅŸ yıkan uzmanların günde 3 kere banyo yapması gerekiyormuÅŸ. Kontamine demirler sökülüyormuÅŸ, o demirlerin naylona sarılıp götürülmesi bu iÅŸin çözümü deÄŸil. Burada asbest yönetmeliÄŸinin dışında bir yıkım gerçekleÅŸtiriliyor. Asbest yayılıyor bilimsel olarak anlatmak yerine toplumu saflaÅŸtırmaya çalışıyor. Kurumlarda buna tavır koymuyor. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir’in söylediÄŸi gibi Çernobil vakası ile karşı karşıyayız.”

Ankara Tabip Odası BaÅŸkanı Prof. Dr. Vedat Bulut ise  “Ankara’da bu eski binalardan birkaç tane var. Bu daha önce bilinmesine ve mahkeme karaları da olmasına raÄŸmen bizim duyarlılığımıza raÄŸmen 25 Åžubat’ta yıkım baÅŸladı.  Bu çevrede iÅŸyerleri, Gazi Ãœniversitesi Mimarlık Fakültesi, Türk Tabipler BirilÄŸi ve iki okul bulunuyor.  Yıkım 13 bin lira gibi komik bir rakamla yapılıyor. Bu rakamla önlem alma gibi bir ihtimali yok. Bu kamyonlar Ä°zmit’e gidiyor ve yol güzergahındaki yerleÅŸkeler tehdit altında. Hafriyat nereye dökülüyor? O bölgedeki insanlarında bilgilendirilmesi lazım. Biz de yıkımı durdurmak için hukuka baÅŸvuruyoruz” dedi.

Belediye kasten suç işliyor

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir’de tepkisini şöyle dile getirdi:

“350 ton asbestin olduÄŸu bir binaya belediye dört gündür greyderle giriyor. Yönetmelikler ve kanunlar çiÄŸnenerek asbestli binaların sökümü için uyulması gereken kurallara uyulmayarak ÅŸehrin ortasında çevreye ve insan saÄŸlığına karşı bir suç iÅŸleniyor. Belediye bugüne kadar kamuoyunu da bizi de tatmin edecek bir açıklama yapmadı. Bugüne kadar ciddiyetsiz davrandı. Yapılacak olan ve yapılmış olan ölçümlerin ciddi akredite laboratuvarlarda yapılmış olması Ankara ve Türkiye kamuoyunu bilgilendirilmiÅŸ olması gerekirdi. Bugün kadar bunların hiçbir yapılmadı son derece ciddiyetsiz yaklaşılıyor. Asbestin nasıl bir ölüm tehlikesi saçtığını biliyorlar. Bilmelerine raÄŸmen bunu yapıyorlar. Bunu kasten gözü dönmüş biçimde yapmalarının sebepleri de buradaki rant. Bu alana bir an önce kavuÅŸmak istiyor. Bütün Ankara’nın hayatını tehlike atıyor. Bunun durdurulması ve çevreye daha fazla zarar verilmemesi için ortak bir mücadele yürütüyoruz ve yürütmeye devam edeceÄŸiz”

Emir, konuya iliÅŸkin olarak İçiÅŸleri Bakanlığı’na verdiÄŸi soru önergesine Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi’nden yanıt geldiÄŸini belirterek ÅŸunları söyledi:

“Belediye yanıtında ‘Biz burayı sökerken yönetmeliÄŸe uyacağız. Negatif basınçlı hepa filitreli araçlar kullanacağız. Özel tesisatlar kullanacağız, brandalar gereceÄŸiz. Karantina bölümleri oluÅŸturacağız’ diyor. Yani belediye nasıl sökülmesi gerektiÄŸini çok iyi biliyor. Ben bu nedenle kasten suç iÅŸliyor”

Herkes risk altında

Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Önal, ise asbestin sadece maruz kalan insanlar için deÄŸil onların aileleri içinde risk oluÅŸturduÄŸunu belirterek,  “Ä°nsanlar giysilerin üzerindeki asbest liflerini, ortamlarına taşıyorlar. Orada çalışan işçiler ve çevresindeki okulun öğrencileri ve onların aileleri de risk altında. Maruziyetin oranına ve süresine baÄŸlı olarak 30 yıl sonra çok ciddi akciÄŸer hastalıkları ile karşılaÅŸacağız. O yüzden bölge acilen karantinaya alınmalı ve bu yıkım durdurulmalı. Asbest sonuçları çok kötü, bu insanlar 15,20 yıl akciÄŸer kanseri ve akciÄŸer zarı kanseri endiÅŸesi ile yaÅŸayacak” uyarısında bulundu.

TTB İşçi SaÄŸlığı Kol BaÅŸkanı Dr. Sedat AbbasoÄŸlu ise, “Asbest tehlikeli bir madde. Tehlikeli atık yönetmeliÄŸinde bu söküm ve bertaraf iÅŸleminin nasıl yapılacağı çok açık belirtiliyor.  Hem işçilerin hem halkın saÄŸlığı tehlikede” dedi.


Toplam Görüntülenme : 62797
Kategori Haberleri

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!