Sobe Gazetesi 2024 - Ulus’taki yıkım, tarihi silmek için yapılıyor
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Ulus’taki yıkım, tarihi silmek için yapılıyor

Ulus'taki yıkım, tarihi silmek için yapılıyor

"Geri geri gitmez hayat"

Mimarlar Odası Ankara Åžubesi , "Ulus Meydanı 1920'lere dönecek baÅŸlıklı" habere iliÅŸkin açıklama yaptı. 

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, "Ulus'taki yıkım süreci ve 1920'lere döneceğiz yaklaşımı akıl dışıdır. Hiçbir dönem kendi bağlamından kopartılamaz, geri geri gitmez hayat" dedi.

Ulus çok katmanlılığı ile bir değerdir, tekleştirilemez

Candan sözlerine şöyle devam etti:

Ulus, ulus devletin kuruluş mekanıdır. Bu kuruluş tarihi kent merkezi ile birlikte, birbirinin hoşgörüsü ile şekillenmiş bir kültürler katmanı olarak bugünlere gelmiştir. Ulusta'ki yıkım süreci, kültürlerin tekleştirilmesi, Cumhuriyet'in kuruluş izlerinin silinerek, son dönemlerde değişik zamanlarda dillendirilen çakma hikayenin hayata geçirilmesinin adımlarıdır. Ulus için her ne planlıyorsanız planlayın hukukun karşısında adil olmadığınız, süren davalarımız, iptal edilen planlarımızla ortadadır. Birçok haberde Ulus'un 1920'lere döneceği mesajı ile, özünde Atatürk anıtı, zafer anıtı hedef alınmakta ve haberlerle yoklama yapılmaktadır. Hem anıt, hemde Cumhuriyet'in kuruluş izlerinin mekanları, çakma hikayelerle ortadan kaldırılamaz. Aklınızdan bu çakma hikayeyi çıkartın. Ulus çok katmanlılığı ile bir değerdir, tekleştirilemez"

Ulus'ta ki yıkım senaryolarının Cumhuriyetle mekansal hesaplaşmanın bir uzantısı olduğunu ifade eden Candan, "Asıl hedef laik, demokratik, çağdaş bilimsel yaşantımızdır" diye konuştu.

"Çakma hikayelere ihtiyacımız yok"

Candan şunları söyledi:

Ulus'taki yıkım senaryolarını bir bütünlük içerisinde ele aldığımızda karşımıza yaÅŸam alanlarımızın nasıl karanlık bir sürece doÄŸru gittiÄŸi görülecektir. Melih Gökçek'in muhafazakar mahalle projesi, çok kültürlülüğün simgesi ve dinler arası hoÅŸgörünün simgesi Hacıbayram Cami ve Augustus Tapınağı'nın dinsel hoÅŸgörü birlikteliÄŸinin giderek yok edilmesidir. Bizans duvarlarının bir gecede yıkılarak çakma duvarlar örülmesi yaÅŸamlarımızın adil olmayan baskıcı bir süreç ile karartılacağının, kültür çeÅŸitliliÄŸimizin ortadan kaldırılarak, tek kimlik noktasına gideceÄŸinin mekansal ipuçlarıdır. Türkiye Cumhuriyetinin güçlü hikâyesi devrimin baÅŸkenti olan Ankara'da yazılmıştır. Simgeler, fotoÄŸraflar, mekanlar, hep bu hikayemizi hatırlatan hafızamızı tazeleyen ve unutmamamızı, insan olmamızı, ulus olmamızı hatırlatan ÅŸeylerdir. Krippel'in Ä°stanbul, Ankara ve Samsun ÅŸehirleri için inÅŸa etmiÅŸ olduÄŸu anıt heykeller, on yıllar boyunca ve günümüze kadar kentlerin kimliÄŸine damgasını vurmuÅŸ ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal simgelerinin ayrılmaz bir parçası olmuÅŸtur. Hikayemizi hatırlatacak simgeler ve hafızamızı diri tutacak ÅŸeyler yoksa, hikayeniz biter. Bizim toplumsal hikayemiz Cumhuriyetle baÅŸladı, bu hikaye tebaadan yurttaÅŸlığa, iÅŸgal edilmiÅŸ bir ülkeden bağımsız bir ulusa geçiÅŸ hikayesidir. Ulus bunun kuruluÅŸ mekandır, geliÅŸme kaynağıdır. Bütün bunları yok sayarak tarihi kendilerine göre baÄŸlamından koparak ÅŸekillendirmek akıl dışıdır. Ulus'ta davalarımız devam ediyor. Koruma kurulu buna nasıl izin veriyor diye sormayacağız. Ä°ller Bankası'nın yıkım kararına izin veren koruma kurulu üyeleri suç iÅŸlemiÅŸtir. Bir katliama imza atmışlardır. Yargı önünde ve tarih önünde hesap verecekleri günler çok uzak deÄŸildir. Ulus çok kültürlülüğü ile Türkiye demektir. Ankara'nın nüfusunu 1920'lerin nüfusu olan 20 bine düşürmeyeceÄŸinize göre, mekanları da tekleÅŸtirip, içeriksizleÅŸtiremeyecekseniz."

Ulus'un çok katmanlılığını açığa çıkartmak en önemli gelecek projesidir

Candan, "Ulus'un altında da üstünde de bir tarih yatmaktadır. Roma Yolu'nun nasıl içler acısı bir durumda olduğuna herkes şahit iken, Ulus'un gerçek potansiyeli aynı zamanda dünyanın potansiyeli iken, bütün bunları idrak edemeyen yöneticilerin , Ulus'tan elini çekmesi gerekiyor. Zira potansiyelleri ve bilim dışı yaklaşımları bunu algılamaya zor yeter. Bir şey yapmak istiyorlarsa, ilk yapacakları şey istifa olmalı. Çünkü Ulus'a gerekli olan proje çok katmanlılığını, çok kültürlülüğünü ortaya çıkartmaktır. Gerisi lafı güzah."


Toplam Görüntülenme : 59134
Kategori Haberleri

Atatürk Orman Çiftliği 92 yaşında
Atatürk Orman Çiftliği'nin 92 kuruluş yıl dönümünü mücadele kararlığıyla karşılayan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Atatürk Orman Çiftliği'nin bağrındaki iki hançer çekip çıkartılıncaya ve AOÇ özgürleşene kadar mücadeleye devam edeceği mesajını verdi
05 Mayıs 2017
Çevre düzeni planı diye, çevrelerini koruma planı mı yapıldı?
Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi, BaÅŸkent’in geleceÄŸini planlayan 1/100 bin ölçekli Ankara Çevre Düzeni Planı’na (2038) iliÅŸkin, plan açıklama raporlarına eriÅŸimi engellenmeye devam ediyor.  Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi, kendisi tarafından 16 Åžubat 2017 tarihinde askıya çıkarılan, Çevre Düzeni Planı’nın raporlarını vermiyor, dijital olarak yayınlamıyor.
16 Mart 2017
Gökçek’i istifaya davet ettiler
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, Ankara Tabip Odası ve CHP Ankara Milletvekili Murat Emir,  350 ton asbestli malzeme olan Havagazı Fabrikası tartışmasına raporların asbestin varlığını kanıtlayarak son noktayı koyduÄŸunu belirtti. Meslek odaları ve Emir, yetkilileri göreve Ankara BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Melih Gökçek’i de istifaya davet etti.
08 Mart 2017
MTA raporu da asbesti doğruladı
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi ve Ankara Tabip Odası, bilimin ışığında kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyor. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün Raporu’nun da, Havagazı Fabrikası ve çevresindeki asbestin varlığını ve çevreye yayıldığını kanıtladığını bildiren meslek odaları, yetkilileri göreve davet etti.
07 Mart 2017

<<< <
24 25 26 27 28 29 30 31 32 33
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!