GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
“Bu tarih ve kültür bilmezliktir”
“Bu tarih ve kültür bilmezliktir” Havagazı Fabrikası korunarak müzeye dönüştürülmeli Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi, bilirkişilerin asbest varlığını doğruladığı ve Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin telafisi güç ve imkansız zararlar yol açacağı gerekçesiyle yıkımını durdurduğu Havagazı Fabrikası’nın yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı. Daha önce de binanın korunarak müze olması öneresinde bulunan Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası bu duruma tepki gösterdi. Mimarlar Odası Ankara Şube Tezcan Karakuş Candan, yerleşke içindeki kültür mirası yapının korunmasının önemine dikkat çekerek, “Alanında 350 ton asbest varlığını ihale süreçlerinde öğrendiğimiz ve bunun bilirkişi raporlarıyla kanıtlandığı bir süreçte, Ankara Büyükşehir Belediyesi Ankaralılar’ın hayatını tehlikeye attı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek istifasının gündemde olduğu bu süreçte şimdi de tescilli kültür varlığı yok edilmek isteniyor. Havagazı Fabrikası sanayi arkeolojisi, tarihi kültür mirasıdır. Alanın tamamı tescilli kültür varlığıdır. Yarışma aşamasındayken yıkılması, gelecek kuşakların yaratıcılık hakkının engellenerek geleceksizleştirilmesi anlamına gelmektedir. Gelecek kuşakların yaratıcılık hakkının engellenmesine izin vermeyeceğiz. Kültür varlığının korunması ve halk sağlığının korunması açısından önem arz eden Havagazı Fabrikası’nın akıbeti ortak akılla şekillenmelidir. Dünyanın pek çok yerinde bu tür tarihi yapılar korunarak gelecek kuşaklara aktarılmalıdır. Yapı karantinaya alınarak asbestten arındırılmalı ve korunarak müze dönüştürülmeli ve gelecek kuşaklara aktarılmalıdır” diye konuştu. Ranta teslim etmeyeceğiz Candan, Havagazı Fabrikası için Kent Düşleri Proje Fikir Yarışması açtıkları anımsatarak, şunları söyledi: “Yarışma; yerleşkede bulunan elektrik santralinin yıkımı sürecinde Havagazı Fabrikası'nın 350 ton asbestli malzeme içermesini ve kültür varlığı değeri ile birlikte, kent sağlığı ve halk sağlığının bir bütün olarak ele alınmasının kentsel yaşamdaki birlikteliğinin önemini vurguluyor. Kültürel miras potansiyelinin yanında halk sağlığına etkisi ile gündeme gelen Havagazı Fabrikası yerleşkesinin korunarak yaşatılmasını amaçladık. Ancak böyle bir süreçte sanayi arkeolojisi olarak hukuk mücadelesi verdiğimiz tescilli kültür varlığı olan bazı yapılar hukuksuz bir şekilde yıkıldı. Yapıyı rant amaçlı şimdi tamamen yıkmak istiyorlar. Yürütmeyi durdurma kararının böyle bir süreçte kaldırılması da manidardır. Maltepe Havagazı yerleşkesini yüksek yoğunluklu yapılaşmaya ve ranta teslim etmeyeceğiz.” Candan, “Bu tarih ve kültür bilmezliktir. Havagazı Fabrikası, Santral İstanbul gibi korunarak müzeye dönüştürmeli” çağrısında bulundu. Hukuki mücadelemiz ve kamuoyunu bilgilendirmemiz devam edecek Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut da, kent sağlığı ve halk sağlığı konusunda mekanın sağlık potansiyellerinin de ele alınması ve farkındalığın oluşturulması açısından Havagazı Fabrikası Kent Düşleri Proje Yarışması’nın önemine dikkat çekti. Bulut, yarışmanın açıldığı bir süreçte yıkım yapılmasını eleştirerek şöyle konuştu: “Bu bölgede halen yönetmeliğe uygun sağlık önlemleri alınmamıştır. Gerek yıkımda çalışacak işçilerin gerekse çevrede yaşayan vatandaşların sağlığı açısından alınması gerekli önlemler vardır. Halen uyarıcı ve yönlendirici levhalar yerleştirmemiştir. Binanın ana iskelet yapısını branda giydirilmesi karantina için yeterli değildir. Çünkü binanın yıkımı sırasında dış duvar bütünlükleri yok olacağından asbestin dışarıya çıkması mümkün olacaktır. Yıkım alanında toz emici aspiratörleri, işçilerin koruyucu giysi ve maske önlemleri alınması, işe başlayan işçilerin önceden sağlık kontrollerinin yapılmasının yönetmelik uyarınca olduğunu hatırlatırız. Bu bölgede havada asılı asbest lif miktarının ölçülmesi ve raporlanması henüz yapılmamıştır. Ankara Valiliği ve İl Halk Sağlığı Müdürlüğü bu kontrolleri yapmakla yükümlüdür. Altı hafta kadar süreceği öngörülen yıkımın tüm sürecinde bu asbest lif ölçümlerinin yapılması gereklidir. Bu işlemin hem işçi sağlığı açısından yıkım alanında hem de çevrede yaşayan vatandaşlarımız için çevrede yapılması halk sağlığı açısından önemlidir. Bu alanda tıp ve mimarlık öğrencilerine açık bir proje yarışması düzenlemiştik. Bu alanın Başkent Ankara’ya layık ve insan sağlığına, hak sağlığına uygun bir düzenlenme içermesi olasıydı. Ancak görülmektedir ki emlak rantçılığı anlayışı ülkemize hakim hale gelmiştir. Bu da hekimler olarak insanlık adına bizleri üzmektedir. Bu bağlamda da hukuki mücadelemiz ve kamuoyu bilgilendirmemiz devam edecektir.” TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi
Toplam Görüntülenme : 57124 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|