Maltepe Havagazı Fabrikası’nda önce halkın sağlığı ile oynadılar şimdi gençlerin düşlerini yıktılar…

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 350 ton asbest bulunan ve Ankara’nın sağlığı tehlikeye atılarak Melih Gökçek döneminde hiçbir önlem almadan yıkımına başlanan endüstri mirası olarak tescillenen Maltepe Havagazı Yerleşkesi’ndeki elektrik santralinin yıkımına tepki gösterdi. 

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, kamuoyunun gündemine asbest tartışmaları ile gündeme gelen Cumhuriyetin ilk sanayi arkeolojisi olan Maltepe Havagazı Fabrikası yerleşkesi için Kent Düşleri Proje fikir yarışması da açtıklarını hatırlatarak, “Önce Ankaralının sağlığıyla oynadılar, şimdi de gençlerin düşlerini yıktılar” dedi.

Havagazı Fabrikası yerleşkesinde kent düşleri kurmaya devam edeceğiz

Candan, sözlerine şöyle devam etti:

“1928 yılında Alman mimar Werner Issel tarafından tasarlanan inşasında Alman İngiliz ve Türk işçilerin çalıştığı bir kültürel mirasın son tanıkları da yıkıldı. Kültür bilmez yöneticilerle Ankara’nın nasıl eksildiğine şimdide Elektrik Santralinin yıkımıyla devam edildi. Ankara Tabip Odası ile birlikte Maltepe Havagazı Fabrikası yerleşkesi için düzenlediğimiz kent düşleri yarışması devam ederken gerçekleşen bu yıkım 2863 sayılı koruma mevzuatına ve bilirkişi raporlarına aykırıdır. Kent düşleri yarışmasına hazırlanan mimarlık öğrencilerinin yaratıcılık hakkının gasp edildiği ve düşlerinin engellenmeye yönelik bir çaba olduğu aşikar. Belediye başkanlarının değişmesi ile ideolojik hesaplaşmanın değişmeyeceğinin ilk tanığı Havagazı Fabrikası yerleşkesindeki elektrik santrali oldu. Akıl, bilim kültür tutulması yaşayan yöneticilerle bu kentin geçek potansiyelinin açığa çıkartılamayacağı bir kez daha ortaya çıktı” dedi

Yarışmayı önemsiyoruz

Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut da “Kent sağlığı ve halk sağlığı konusunda mekânın sağlık potansiyellerinin de ele alınması ve farkındalığın oluşturulması açısından da yarışmayı önemsiyoruz. Yıkılması değil, asbestten arındırılarak gençlerin düşlerine hizmet etmesi önemliydi” dedi.

Bulut, şunları kaydetti:

“Binanın yıkım sürecine ilişkin Mimarlar Odası ile birlikte açtığımız davada, bilirkişi raporu bizim lehimize gelmişti. Bilirkişiler yıkılması sürecinde, mutlaka meslek odalarının da gözetiminde kurulacak bir komisyon önermişti. Meslek Odalarına hiçbir şekilde yıkımı ile ilgili ve alınan önlemler konusunda herhangi bir bilgi verilmedi. Yıkım sürecine ilişkin alınan örneklemeler, analizlerin ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması  gerekmektedir. Yıkım sürecinde toplumun bilgilendirilmediği açıktır.  Mimarlar Odası ile birlikte açtığımız Kent Düşleri yarışması devam edecek. Yarışmayla yaratılacak düşünce zenginliğinden yola çıkarak hem yapının tarihi eser potansiyeli ve korunarak kente kazandırılması için kamuoyu oluşturmak, hem de halk sağlığı açısından yapıda kullanılan asbest malzemesinin bilince çıkartılarak, halkın farkındalığını arttırmayı önemsiyoruz.  Bu süreçte endüstri mirasının yıkılmasını doğru bulmuyoruz.”