GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Mimarlar işgal altındaki Güvenpark için düğmeye bastı

Mimarlar işgal altındaki Güvenpark için düğmeye bastı

Güvenpark içler acısı halde

Mimarlar Odası Ankara Şubesi birinci derece doğal  SİT alanı olan Güvenpark’ın işgal altında olduğunu bildirerek, Güven Anıtı’nı ve parkın özgünlüğünü gölgeleyen ve dolmuş depolama alanlarının, Kızılay Kan Bankası otobüsünün, büfelerin, reklam panolarının, havuzun önüne konulan ‘Birlikte Paylaşalım’ yazısının, bankamatiklerin,  Büyükşehir Belediyesi’nin satış birimleri olan Belso’nun süt ve meyve suyu satış bankolarının, Gökçek’in ne idüğü belirsiz saksılarının, taksi durağı depolama alanlarının kaldırılması için düğmeye bastı.

Düzenlenen basın toplantısında konuşan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Saraçoğlu Mahallesi’nde yaşanan gelişmelerle birlikte kent merkezinin bütüncül bir parçası olan Güvenpark’ı masaya yatırmak istedik. Bugün Güvenpark işgal altındadır.  Birinci derece doğal SİT alanı olan Güvenpark, dolmuş depolama alanları, Kızılay Kan Bankası otobüsü, büfeler, reklam panoları, havuzun önüne konulan ‘Birlikte Paylaşalım’ yazısı, bankamatikler,  Büyükşehir Belediyesi’nin satış birimleri olan Belso’nun süt ve meyve suyu satış bankoları, Gökçek’in ne idüğü belirsiz saksıları ve taksi durağı depolama alanlarıyla işgal altındadır. Güven Anıtı ve park içler acısı bir durumdadır. Birinci derece doğal SİT alanı olan Güvenpark çıfıt çarşısı haline getirilmiştir” dedi.

Tuna bu karmaşadan hoşlanıyor mu?

Candan sözlerine şöyle devam etti:

“Tüm bunların ortadan kaldırılması için resmi yazıyla Büyükşehir Belediyesi’ne, Ankara Valliği’ne ve Koruma Kurulu’na başvuruyoruz.  Çünkü burası birinci derece doğal SİT alanı ve buranın gerçekten toplumla paylaşılması ve görülmesi gerekiyor. Dört bir yanını sarmalayan ve özgünlüğünü bozan her şey ortadan kaldırılmalı. Güvenpark’ın işgal edilmesine ilişkin hukuksal süreç başlatacağız.  Kent merkezinin nefes alması gerekiyor. İnsanların Güvenpark’ta huzur içinde oturması gerekiyorken, güven anıtını bile göremiyorsunuz.  Bu karmaşadan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna hoşlanıyor mu? Biz bilim insanları olarak hoşlanmıyoruz,  bu alandaki özgünlüğü bozan bankamatikler, büfeler, kan aracı, reklam panoları v.b kaldırılmalıdır.  ”

Hukuksal süreç başlatacağız

“Güven Anıtın önü  kapatılmış durumda. Fotoğraf çekerken anıtın özgünlüğünden çok yanındaki yöresindeki curcuna çıkıyor. Uzaktan anıtla bir fotoğrafınız dahi olamıyor. Gökçek’in koyduğu her şeyin kaldırılması gerekiyor.  Muhtemelen kamusal alandan bankamatikler yerleştirdikleri için kira alıyorlardır. Bu karmaşanın ortadan kaldırılması için Kent İzleme Merkezimiz düğmeye bastı” diyen Candan,  şunları kaydetti:

 “ Güvenpark tartışması da tekrar gündeme geldi ve geçtiğimiz yıl oy birliğiyle Güvenpark’ın altına otopark yapılmasına ilişkin belediye meclisi karar vermişti. Şimdi hem Saraçoğlu Mahallesinin hem de Güvenpark’ın altına yer altı otoparklarının yapılması kent merkezindeki birinci derece doğal  SİT ve kentsel sit olan alanların tamamen otomobillere kuşatılmasına ve kent merkezinin tıkanmasına neden olacaktır. Buna ilişkin uzmanlarımızla birlikte ön görüşmeler yaptık, hukuksal süreç başlatacağız. Güvenpark’ın ve Saraçoğlu Mahallesinin altına otopark yapılmasını şiddetle reddediyoruz. Kent merkezlerinde dolmuş ve taksi ve otobüs gibi depolama alanlarının olmasını doğru bulmuyoruz. Kent merkezi dışına çıkartılmalı, merkez yayalaştırılmalı. Güvenpark 1932 yılında Jansen Planı’nda kent merkezinde çok önemli bir yeşil alan ve park yapılması planlamasının ürünüdür.  Kızılay’dan TBMM’ye uzanan hükümet kartiyesinin başında yer alır.  Bugün Güvenpark’ın durumu içler acısıdır.  Güvenpark Dolmuş depolama alanları, Kızılay Kan Bankası otobüsü, büfeler, reklam panoları,  bankamatikler,  Büyükşehir Belediyesi’nin satış birimleri olan Belso’nun süt ve meyve suyu satış bankoları, Gökçek’in ne idüğü belirsiz saksıları, taksi durağı ve depolama alanları ile Güvenpark işgal altına ılınmış durumda. En son havuzun yanındaki reklam panolarıyla birlikte birinci derece doğal SİT alanı işgal altındadır.”

Güvenpark ve Saraçoğlu bir bütün içinde ele alınmalı

Candan, “Birinci derece doğal sit alanını bu kadar işgal etmeye hakkınız yok.  Büyükşehir Belediyesi  ve Kültür Bakanlığı  bu işgalden sorumludur. Kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Dolmuş duraklarının ve Milli Müdafaa Caddesi’ndeki taksi depolama alanlarının kent merkezinden çıkarılması ve Güvenparkla ile Saraçoğlu Mahallesi’nin bir bütün olarak ele alınarak kente nefes katan bir alan olmasını istiyoruz. Bu Ankaralıların hakkıdır. Bu nedenle Saraçoğlu’nda verilmiş iki önemli karar bizim için önemli Güvenpark’ın altına otopark yapmayı kimse aklına bile  getirmesin. Bu bölgede yer altına otopark yapılması demek asırlık ağaçların zarar görmesi demektir. Yurt dışında trafik kent merkezinin  dışına çıkartılırken, bizimkiler ısrarla otoparkla kent merkezine trafiği getirmeye çalışıyorlar. Güvenpark , Saraçoğlu ile birlikte olmazsa olmazımızdır. İkisinin bir bütünlük içinde ele alması gerekiyor.  Saraçoğlu Mahallesi ile ilgili 16 Mart’ta askıdan inecek Koruma Amaçlı İmar Planı’na dava açıyoruz. Saraçoğlu Mahallasi’ndeki Koruma Amaçlı İmar Planı’nda yer alan ‘Tüm ada parsellerin altına otopark yapılabilir 10 bin metrekare inşaat alanı verilebilir’ maddelerine yönelik itiraz metni  hazırladık. Cuma günü saat 10.30'ta  herkesi Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nde itiraza davet ediyoruz.”

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi
















Toplam Görüntülenme : 54640
Kategori Haberleri

Marmara Köşkü’nün yıkımına kimse kılıf bulmasın bu bir suçtur
Marmara Köşkünün yıkımı tartışmaları devam ediyor, Mimarlar Odası Ankara Şubesi yıkım ile ilgili kurum ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Yeniden yapılacak tartışmalarına ilişkin ise  mimarlar "hiçbir şey yıkımı meşrulaştırmaz bu bir suçtur" diye tepki gösterdi.
22 Mayıs 2016
“Azmetiricileri tanıyoruz, hesap verecekler”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekanlarından birisi olan Atatürk’ün tarihi Marmara Köşkü’nün yıkımına neden olanların peşini bırakmıyor. “Azmettiricileri biliyoruz, belleğimiz direnecek. Bu tarihsel mimari cinayete sebep olanlar hesap verecek” diyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yıkımda sorumluluğu olan kamu kurumları ve yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Yıkım sürecinde görev alanların, yıkım sürecindeki uzmanların ve Marmara Köşkünün yıkım sürecinin kayıtlarının ve malzemelerinin peşine düştü.
20 Mayıs 2016
HARAMİLERİN HALKIMIZA 19 MAYIS ARMAĞANI
Bu topraklarda tek bir metre yeşil alan, tek bir özgür nefes, tek bir onurlu insan, dillerindeki ve kültürlerindeki farklılığı bir zenginlik olarak görerek kardeşçe yaşayan halk topluluğu bırakmamak için yağmayı talanı ve yalanı sürdürüyorlar.
20 Mayıs 2016
Atatürk’ün Tarihi Marmara Köşkü yıkıldı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekânlarından, Atatürk’ün çiftlik evi olarak Ernest Egli tarafından tasarlanan Marmara Köşkü’nün yıkıldığını bildirerek, “Üzgünüz, öfkeliyiz. Bu öfke sadece bizim değil bütün toplumun olmalı. Değerlerimizi kaybetmeye başladıkça geleceğimizi kaybedeceğiz, çocuklarımızın geleceği tehdit altında” diyerek tepki gösterdi.
18 Mayıs 2016

<<< <
36 37 38 39 40 41 42 43 44 45
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!