GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Yargı hukuku arkadan dolanmak isteyenlere ders verdi
Yargı hukuku arkadan dolanmak isteyenlere ders verdi Yargı, yol çökmelerini yaÅŸandığı Büyükesat Vadisi plan deÄŸiÅŸiklikleri iptal kararını istinafa taşıyan BüyükÅŸehir’in baÅŸvurusunu da reddetti Mimarlar Odası Ankara Åžubesi’nin Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm Proje Alanı’na iliÅŸkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı deÄŸiÅŸikliÄŸine açtığı davada, Ankara 17. Ä°dare Mahkemesi, söz konusu plan deÄŸiÅŸikliklerini iptal etmiÅŸti. Yargı karşı tarafın istinaf baÅŸvurusunu da reddederek, yol çökmelerin yaÅŸandığı vadi tabanındaki yapılaÅŸmaya bir kez daha dur dedi. Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, Büyükesat Mahallesi 29285 ada 5 parsel sayılı taşınmaza iliÅŸkin 30.12.2015 tarih ve 92 sayılı yapı ruhsatı ile bu ruhsatın dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı deÄŸiÅŸiklilerinin iptali istemiyle; Ä°dare Mahkemesi’nce Ankara BüyükÅŸehir Belediye Meclisi’nin 16.06.2010 tarihli 1844 sayılı kararıyla onaylanan Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm Proje Alanı’na iliÅŸkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı deÄŸiÅŸikliÄŸine dava açmıştı. Yargı sürecinin ardından, Ankara Bölge Ä°dare Mahkemesi 5. Ä°dari Dava Dairesi, söz konusu imar planı deÄŸiÅŸikliklerine dair dava konusu iÅŸlemi iptal eden Ankara 17. Ä°dare Mahkemesi’nce verilen 13/03/2018 günlü E: 2018/642, K:2018/499 sayılı kararın hukuka uygun olduÄŸunu belirterek, Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi’nin istinaf baÅŸvurusunu reddetti. ‘Vadideki yapılaÅŸma durdurulmaz ve ruhsatlar iptal edilmezse Büyükesat Vadisi mezarlık olabilir’ Kararı deÄŸerlendiren Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, “Büyükesat Vadisi Ankara'nın hafriyatları ile dolduruldu. Bilime aykırı bir ÅŸekilde bu dolgu alanlarına, benzinlik, yol ve 30 katlı yapılar yaptılar. BüyükÅŸehir Belediyesi uyarılarımızı dikkate almadı. ‘Vadideki yapılaÅŸma durdurulmaz ve ruhsatlar iptal edilmezse Büyükesat Vadisi mezarlık olabilir’ uyarısında bulunarak konuyu yargıya taşıdık. Sonrasında yol çökmeleri yaÅŸandı, evlerin temellerinde kaymalar yaÅŸandı, binalar boÅŸaltıldı. Yargı süreci sonucunda söz konusu plan deÄŸiÅŸiklikleri iptal edildi. Ancak rantta ısrar edenler istinaf baÅŸvurusunda bulundular. Ankara Bölge Ä°dare Mahkemesi 5. Ä°dari Dava Dairesi gerekçesinde adeta ders vererek, karşı tarafın istinaf baÅŸvurusunu da reddetti.” Candan, kararda yer alan ‘BüyükÅŸehir Belediye Meclisi’nin 16.06.2010 tarihli, 1844 sayılı kararı ile onaylanan önceki planın iptaline iliÅŸkin yargı kararında, alan kullanımının ÅŸirket tercih ve keyfiyete bırakıldığı, dolayısıyla parçacıl bir yaklaşımla kamu yararından ziyade bireysel tercihlerin öne alındığı, mevzuata aykırı olarak bilimsel bir gerekçeye dayanmadığı ve kamu yaranını zorunlu kılmadığı gerekçesine yer verilmiÅŸtir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduÄŸu, hukuk devletinde Anayasa’nın 138. Maddesi ve 2577 sayılı yasanın 28. Maddesi hükümleri gereÄŸince idarenin yargı kararlarının gereklerini/gerekçelerini gecikmeksizin yerine getirmeye mecbur olduÄŸu, yargı kararlarının gerekçeleriyle birlikte okunması ve anlaşılması gerektiÄŸi, yargı kararlarının uygulanması görüntüsü altında yargı kararlarını geçersiz kılmaya dönük iÅŸlemlerin idari yargı mercilerinde iptal edileceÄŸi gibi ilgililerin ceza hukuku bakımından sorumluluklarının da doÄŸabileceÄŸi tartışmasızdır. Bu durumda, BüyükÅŸehir Belediye Meclisi’nin 16.10.2010 tarihli 1844 kararı ile onaylanan önceki planın iptaline iliÅŸkin yargı kararında belirtilen ve yukarıda izah edilen hukuka aykırılıkların giderilmediÄŸi anlaşıldığından dava konusu imar planlarında hukuka uyarlık görülmediÄŸi gibi anılan planlara dayanarak verilen yapı ruhsatı da dayanaktan yoksun kaldığı dikkate alındığında hukuka uyarlık bulunmamaktadır” ifadelerine dikkat çekti. Yargı bilimden ve doÄŸadan yana tavrını bir kez daha ortaya koydu “Yargı hukuku arkadan dolanmak isteyenlere ders verdi” diyen Candan, ayrıca mahkemenin gerekçesinde, “Dava dosyası ile Danıştay 6. Dairesi’nin 27/11/2017 gün ve E:2013/284, K: 2017/9981 sayılı kararının birlikte incelenmesinden; dava konusu yapı ruhsatının dayanağının Ankara BüyükÅŸehir Belediye Meclisi’nin 13.05. 2011 tarihli, 1409 sayılı kararı ile onaylanan Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm ve GeliÅŸim Proje Alanına iliÅŸkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı deÄŸiÅŸiklikleri olduÄŸu, planlama sürecinde anılan planlar öncesinde, Ankara BüyükÅŸehir Meclisi’nin 16.06.2010 tarihli, 1844 sayılı kararı ile onaylanan “Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm ve GeliÅŸim Proje Alanı’na iliÅŸkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı deÄŸiÅŸikliÄŸine karşı açılan davada, Ankara 2. Ä°dare Mahkemesi’nin 17.05.2012 tarihli, E: 2010/2696 K: 2012/726 sayılı kararı ile onanmış ve 27/11/2017 tarih E: 2017/1747 K: 2017/9980 sayılı kararı ile de karar düzeltme istemi reddedilerek anılan idari mahkemesi kararı kesinleÅŸmiÅŸtir. KesinleÅŸen idare mahkemesi kararında konut-ticaret ÅŸeklindeki karma kullanıma dönüşümün ve yapılaÅŸma tür ve koÅŸularının, deÄŸiÅŸikliÄŸe konu tüm parsellerin makili olmayan ÅŸirketin tercihine göre belirlendiÄŸi, dolayısıyla parçacıl bir yaklaşımla, kamu yararından ziyade bireysel tercihleri gözettiÄŸi, ilgili mevzuat hükümlerine aykırı anlamlı bir gerekçeye dayanmadığı, yapılmasında kamu yararlı bir zorunluluk bulunmadığı, üst ölçekli 2023 BaÅŸkent Nazım Ä°mar Planının Özel Proje Bölgesi, Özel Proje Alanı, Kentsel Dönüşüm Öngörülen Alan ve Vadiler/Vadi Tabanlarına iliÅŸkin genel hükümlerine aykırı olarak özellikle yağış sularını toplayarak alandan uzaklaÅŸtıracak doÄŸal su akarı-yatağı ve hava /rüzgar koridoru olarak korunması açık-yeÅŸil alan olarak tutularak devamlılığının saÄŸlanması ve yapılaÅŸmaya konu edilmemesi gereken vadi tabanının, bu kez daha da büyük kesiminin konut ticaret tanımlı alan içine alınarak yapılaÅŸmaya konu edildiÄŸi, dolayısıyla önemli doÄŸal ve topoÄŸrafik eÅŸiklerinde devamlılığı olan vadi tabanının dikkate alınmayarak yok edildiÄŸi, imar mevzuatına, ÅŸehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, üst ölçekli plana, bölge ihtiyaçlarına uygun olmadığı gerekçelerine yer verilmiÅŸtir. Dava konusu imar planlarını onaylandığı tarihte yürürlükte bulunan Plan Yapımına dair esasları Hakkında Yönetmelik ile bu yönetmeliÄŸi ilga eden Mekansal Planlar Yapım YönetmeliÄŸinde sosyal donatı alanları ile teknik altyapı alanları belirlenmiÅŸ olup, uyuÅŸmazlıkta salt park ve kreÅŸ+sosyal tesis alanı belirlenmesinin bu yönetmeliklerde aranan koÅŸulların yerine getirildiÄŸi anlamına gelmeyeceÄŸi, alanda diÄŸer sosyal ve teknik donatı alanlarının yeterli olduÄŸu belirtilmiÅŸ ise de artan park ve kreÅŸ+sosyal tesis alanlarından kesinti yapılarak saÄŸlandığı bu haliyle sosyal teknik donatı alanlarında belirli artırma ve eksiltmelerle yargı kararının iÅŸlevsiz hale getirilmeye çalışıldığı gözlenmektedir. Bununla birlikte idare mahkemesince iptaline karar verilen ve Danıştay 6. Dairesince onanıp kesinleÅŸen kararda eleÅŸtiri konusu yapılan tercihli alan kullanımının alanda yüzde 80’i aÅŸmamak kaydıyla konut yapılabileceÄŸine yönelik plan notu ile idarenin önceki kararında ısrar ettiÄŸi anlaşılmaktadır” ifadelerine yer vererek bilimden ve doÄŸadan yana tavrını bir kez daha ortaya koyduÄŸunu söyledi. Toplam Görüntülenme : 53667 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|