GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Yargı Beşevler’de yıkılan Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nin yerine dini tesis yapılmasına ilişkin plan değişikliğinin yürütmesini durdurdu
Yargı Beşevler’de yıkılan Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nin yerine dini tesis yapılmasına ilişkin plan değişikliğinin yürütmesini durdurdu Yargı: ''Beşevler'de camiye değil, eğitim alanına ihtiyaç var'' dedi Beşevler’de eğitim tesisleri alanını, dini tesis alanına çeviren birinci plan değişikliğini iptal eden yargı, aynı alana ilişkin aynı içerikli, ikinci kez yapılan plan değişikliğinin de yürütmesini durdurdu. Ankara 18. İdare Mahkemesi, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı davada, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 15/03/2019 tarihli ve 360 sayılı Yenimahalle ilçesi 7286 ada 7 parselde 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verdi. Mahkeme gerekçesinde dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirtti. “Beşevler’de Anıtkabir sınırına 300 metre uzaklıkta, üniversite ve eğim alanlarının kalbine cami yapılıyor. Konservatuar alanı boşaltıp, İlahiyat Fakültesi ile birleştirilerek külliye aksı oluşturulmaya çalışılıyor” Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Mekan üzerinden politikayı okumak mümkün. Beşevler’de yapılmak istenen cami bütünün bir parçası, tam Beşevler Meydanı'na planlanan bu cami için, turizm meslek lisesi, teknik olmayan raporlarla yıkıldı. Bu alanın hemen arkasında konservatuar binaları var. Hacettepe konservatuar binası boşaltıldı, yıkımına başlandı. İlahiyat Fakültesi ve cami yapılması durumunda, Gazi Üniversitesi müzik bölümünün binalarının da boşaltılacağını söyleyebiliriz. Bu cami Cumhuriyet’in bilim aksı olan ve üniversiteler ve eğitim yerleşkesi olan Beşevler bölgesinin eğitim karakterinin mekansal olarak değiştirilmesinin ilk adımıdır. Bu simgesel alanda camiye ihtiyaç yoktu. Bir dini aks yaratılmak istendiğini mekan söylüyor. Ayrıca Anıtkabir sınırlarına 300 metre uzaklıkta olan bu külliye yerleşkesinin, gelecek açısından önemli mesajlar verdiği ve ideolojik olduğu çok aşikardır. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak yargıya taşıdık, yargı yürütmeyi durdurma kararı verdi. 'Camiye değil, eğitim alanına ihtiyaç var' diyerek, bölgenin eğitim yerleşkesi olduğuna dikkat çekti” dedi. “Beşevler, ideolojik olan bu imar planı değişikliğiyle neoliberal siyasal İslamcı bir anlayışın kente müdahalesinin önemli örneklerinden biridir. Beşevler bölgesine müdahalenin her aşaması yakın takibimizdedir.” Candan, şöyle devam etti: “Önce Beşevler’de eğitim alanı dini tesis yapılması için alan Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edildi. Ardından, imar planı değişikliğine ilişkin davalarımız devam ederken, teknik olmayan raporlarla, ‘Depreme dayanıklı değil’ denilerek 1961’de yapılan Beşevler’deki Ankara Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi yıkıldı. Beşevler MEB Kampüsü’nde sondajlarla yık yap süreçleri, yapılaşmalar başladı. Üniversite yerleşkesini ve aksını bozmaya yönelik bütün bu adımları bütüncül olarak ele alıyor ve takip ediyoruz. Sonra Hacette Konservatuarı boşaltıldı ve binaların yıkımı başladı. İlahiyat Fakültesi ve dini tesis arasında kalan Gazi Üniversitesi Müzik Bölümü binaları ise tehdit altında. Bu, bilimle ve rejimle hesaplaşmanın mekansal izlerinin nasıl değiştirilmeye çalıştığının önemli örneklerinden biridir. Liseyi yıkıp yerine dini tesis yapma yaklaşımını ve benzer bir mekansal düzenlemeyi, İller Bankası’nın tarihi binasının bir gecede yıkılarak Gençlik Parkı’nın karşısına yapılan devasa cami örneğinde de deneyimledik. Bilim kültür aksı yok edilerek dini aksın etkin olacağı bir anlayış mekansal olarak inşa edilmeye çalışılıyor. Bu rejimle hesaplaşmanın yapılı çevrelerden başlamasının mekana yansımasıdır. Anıtkabir sınırına 300 metre uzakta olan bu yapılaşma aynı zamanda, Anıtkabir’i yavaş yavaş mekansal kuşatmanın da adımlarıdır. Beşevler ideolojik olan bu imar planı değişikliğiyle neoliberal siyasal İslamcı bir anlayışın kente müdahalesinin önemli örneklerinden biridir. Beşevler bölgesine müdahalenin her aşaması yakın takibimizdedir. Bizim davamıza o bölgede oturan yurttaşlar da müdahil olmuştur. Yargı telafisi mümkün olmayan zararlar verileceğinden dini tesis yapılması için değiştirilen imar planının yürütmesini durdurmuştur. Bu karar, bütünlüklü kentleşme politikaları açısından ve Başkent’in dokusunun korunması açısından sevindiricidir.” Plan değişikliğinin bu haliyle eğitim tesisleri yönünden sosyal donatı dengesi bozulur Candan, mahkemenin gerekçesinde yer alan ‘Dava konusu nazım ve uygulama imar planı değişikliklerinin mevzuatta öngörülen analiz ve araştırmalar yapılmadan ve her ne kadar alanın tahsis amacının değiştirilmesine ilişkin ilgili kurumların uygun görüsü alınmış olsa da, söz konusu görüşler haricinde, planın değişiklik gerekçesinin açıklayan nesnel, teknik ve bilimsel veriler ortaya konulmadan hazırlanması, dava konusu alanda eğitim tesisleri alanının dini tesisleri alanına dönüştürülmesi ile Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 26. Maddesi gereği alanda eşdeğer bir eğitim tesisleri alanı ayrılması gerekirken, davalı idarenin bu yönde bir tasarrufta bulunmaması ve bu haliyle dava konusu alanda eğitim tesisleri yönünden sosyal donatı dengesinin bozulması, dava konusu parselin bulunduğu kesimde yer alan mevcut/planlı ve inşaat halindeki ibadet yerleri ve bunların hizmet etki alanları göz önüne alınarak dava konusu taşınmazda bir cami alanı düzenlenmesine ihtiyaç bulunmaması, dolayısıyla dava konusu düzenlemenin geçerli ve tutarlı bir teknik gerekçeye dayanmaması, bu yönüyle plan değişikliğini gerektiren zorunlu bir durumun olmadığı sonucuna varılmıştır’’ ifadelerine dikkat çekerek, ‘’Yargı camiye değil eğitim alanına ihtiyaç olduğunu ortaya koymuştur’’ dedi. Toplam Görüntülenme : 45650 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|