GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Mimarlar, doğal ve kültürel varlıklarımızın talanına karşı tüm Türkiye’de mücadeleye devam ediyor

Mimarlar, doğal ve kültürel varlıklarımızın talanına karşı tüm Türkiye’de mücadeleye devam ediyor

Yargı, Bartın Güzelcehisar lav sütunlarının korunması için devrede

Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin, doğal varlıklara telafisi mümkün olmayan ekolojik hasar verecek olan, Bartın Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahili Turizm ve Rekreasyon Amaçlı Peyzaj Uygulama Projesi ihalesinin iptali için açmış olduğu davada, sevindirici bir gelişme yaşandı. 

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 6. Dava Dairesi, iptal davasında açılan davanın reddine karar veren Zonguldak İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu. Mahkeme red kararının kaldırılmasına ve dava hakkında yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verdi.

Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Ankara Bölge 6.İdari Dairesinin bozma kararı kamu yararı ve doğal ve kültürel varlıklarımızın korunması adına önemli bir aşamadır. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, ülkemizin doğal, kültürel ve tarihi tüm varlık değerlerinin geleceğe taşınması konusundaki kararlılığımızdan vazgeçmiyoruz ve yargının kamu varlıklarımızın yanında duran tavrı umutlarımızı büyütüyor” dedi.

Peyzaj değişimini hızlandıracak ve ekosisteme telafi mümkün olmayan zararlar verecek

Candan, “Türkiye’nin 112. tabiat anıtı olarak ilan edilmiş olan ve 80 milyon yıl önce volkanlardan akan lavların soğuyup kristalleşmesiyle kaya haline dönüşen bazalt sütunları çevresi için hazırlanan peyzaj projesi yanlış uygulamalar içermektedir. Bu kapsamda Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kent İzleme Merkezi üyeleri Bartın Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahilinin Turizm ve Rekreasyon Amaçlı Peyzaj Uygulama Projesine ilişkin yerinde inceleme yapmıştır. Kıyı-deniz-kumul ve jeolojik formasyonların birleştiği bir doğa harikası olarak ülke topraklarının en önemli varlıkları olan lav sütunlarının rekreasyona açılması, peyzaj değişimini hızlandıracak ve ekosisteme vereceği zararların telafisi olmayacaktır” diye konuştu.

Koruma mevzuatına aykırı uygulamalar yapılmaktadır

Candan, sözlerine şöyle devam etti:

“Dava konusu uygulama, Koruma Amaçlı İmar Planı kesinleşmeden uygulama projesi adı altında birinci derece doğal SİT alanında kayaları delerek, ekolojik dengeyi bozmaktadır ve koruma mevzuatına aykırıdır. Bartın İl Kültür Turizm Müdürlüğü 2016 yılında bölgenin daha koruma amaçlı planı bulunmadan Güzelcehisar sahili için yaptığı projeyi Bartın Karadeniz Kalkınma Ajansı’na vermiştir. Hem İl Kültür Müdürlüğü, hem Bartın Valiliği  ‘Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahili'nin Turizm ve Rekreasyon Amaçlı Peyzaj Uygulama Projesi’ adı altında yeryüzü harikası olan bazalt sütunlarında geriye dönüşü olmayan zararlara neden olacak bu projeyi uygulamaya başlamıştır.  Güzelcehisar Lav Sütunları büyük tehdit altındadır. Demir borularla 6 metreye kadar yükselen yürüyüş platformu, seyir terası adı altında kayalar delik deşik edilerek bağlantılar yapılmış, deniz üzerinde ahşap köprü, festival alanı, yürüyüş yolları ile birinci derece doğal SİT alanında yapımı uygun olamayan bir projede ısrar edilmiştir. Yeryüzünde sayılı örneklerinden biridir, tüm bu yapılanlar gereken önemin verilmediğini göstermektedir.  Bu projenin deniz-kıyı-sahil jeolojik formasyonun yarattığı coğrafik bütünlüğü ve silüeti bozduğu tartışmasızdır.”

Planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı bu sürecin kamu yararı ile bağdaşmadığı tartışmasızdır

Candan, Güzelcehisar Köyü Hisar Mahallesi Sahil Kesimi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nın 28.05.2017 tarihinde onaylandığına dikkat çekerken, Ankara 2 nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahili'nin Turizm ve Rekreasyon Amaçlı Peyzaj Uygulama Projesini değerlendirmek için, koruma amaçlı imar planının kesinleşmesini beklemesi gerektiğini söyledi. 

Candan, “kesinleşmesi şartı” ile proje onaylamasının koruma mevzuatı mantığı ile bağdaşmadığını da vurguladı.

Candan, sözlerine şöyle devam etti:

“Öncelikle ortada bir koruma amaçlı plan olması gereklidir.  Hatta tabiat anıtı yönetim planı bu koruma amaçlı planın altlığı olmalıdır, sonra uygulama projesi koruma planı ve yönetim planına uygun olarak hazırlanmalıdır. Oysa ki dava konusu uygulama projesi işi ihalesinden ve uygulamasından çok sonra yönetim planı yapılması işi, ihaleye konu edilmiştir. Planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı bu sürecin kamu yararı ile bağdaşmadığı tartışmasızdır.”


Toplam Görüntülenme : 44059
Kategori Haberleri

Mimarlar Danıştay binasını yıkımdan kurtardı
Danıştay eski binasının korunması için açılan tescil davasında yıkımına mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
29 Şubat 2016
Mimarlar: Hükümet, Devlet Mahallesinde Suç İşliyor
Cumhuriyetin ilk toplu konut alanı olan ve kültür varlığı olarak tescillenen Saraçoğlu Mahallesi'ndeki bakımsızlık mimarları kızdırdı.
29 Şubat 2016
Ulus’ta “Acele” tartışması
Ulus’ta Acele Kamulaştırma Kararı, Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve  Melih Gökçek’i bir kez daha karşı karşıya getirdi.
25 Şubat 2016
Kumrular İkamet Sitesi yıkıldı, bilirkişi “korunmalı” dedi
Mimarların kültür varlığı olarak   tescil edilmesi için  koruma kuruluna başvurduğu,koruma kurulunun tescil önerisini reddetmesi ile yargıya taşınan  Kumrular İkamet Sitesi  tescil davasında Bilirkişilerin hazırladığı raporda   Kumrular İkamet Sitesi “tescil edilerek korunmalı” ifadeleri yer aldı.
23 Şubat 2016

<<< <
102 103 104 105 106 107 108 109 110 111
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!