GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Tarihi Saraçoğlu Mahallesi’nde katliam gibi ‘sözde restorasyon’

Tarihi Saraçoğlu Mahallesi’nde katliam gibi ‘sözde restorasyon’

Özgün değerlerinin korunmadığı, peyzaj bütünlüğünün parçalandığı, restorasyon bilimine aykırı şekilde inşai faaliyetlerin yapıldığı Saraçoğlu Mahallesi’nde, koruma amaçlı imar planı davası ve koruma kurul kararlarına açılan davalar devam ediyor. Çevresel etki değerlendirme (ÇED) gerekli değildir kararına açılan davada, Saraçoğlu Mahallesi’nde bilirkişi keşfi incelemesi yapıldı.

Davacı taraf olarak Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanı olan Saraçoğlu Mahallesi’nde yürütülen inşa faaliyetlerin, Saraçoğlu Mahallesi’ni katliam alanına dönüştürdüğünü bildirdi. Mahkeme tarafından yerinde yapılan keşfe Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen ve şube avukatı Gökçe Bolat katıldı.

 

“Saraçoğlu Mahallesinde gözlerimiz tahribatı, acımasızlığı kültür bilmezliği, katliamı gördü”

Keşif sırasında Emlak GYO yetkileri fotoğraflama yapılmasın diyerek, Saraçoğlu Mahallesi’ndeki yaşanan bu yok etme girişimini engellemeye çalıştı. Keşif sonrası açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan “Cumhuriyet’in ilk toplu konutları ve Kentsel SİT alanı olan her bir taşı, binası, toprağı, ağacı, bitkisi ve varlık değerleri bir bütün olarak koruma altında olan Saraçoğlu Mahallesi’nde gördüklerimiz içler acısı idi. Yaptıkları bu vicdansızlığın görünmemesi için sürekli fotoğraf çekimine müdahale etmek isteyen EMLAK GYO yetkililerinin tavrı ise ayıplarının kamuoyu tarafından bilinmemesi içindi. Saraçoğlu Mahallesi’nde gözlerimiz tahribatı, acımasızlığı kültür bilmezliği, katliamı gördü.”

 

“Saraçoğlu Mahallesi’ne ‘sözde restorasyon adı altında’ telafisi mümkün olmayan zararlar veriliyor. Arka Bahçelerdeki bitki varlığı ve ağaçlar yok edilmiş”

Candan şöyle devam etti:          

“Keşif sırasında her bir metrekareyi dolaşırken, bir zamanlar altında Saraçoğlu Mahallesi’nde oturanlarla buluştuğumuz, önünde fotoğraflar çektirdiğimiz, gölgesinden yararlandığımız, Hıdırellez’i kutladığımız, dilek fenerlerini uçurduğumuz alanlar tahrip edilmiş, ağaçlar kesilmiş, peyzaj bütünlüğü bozulmuş, yollar açılmış, merdivenler yıkılmış, pencereler büyütülerek kapı haline getirilmiş, ağaçların altını çimenler ve toprak değil, çakıl taşları kaplamıştı. Dip sokağa çıkan depresyon atma sokağı dediğimiz merdivenli alan tahrip edilmiş, ağaçlar kesilerek arka bahçede yollar açılmıştı. Bir kapının önüne saksı içinde palmiye ağacı koyulmuştu. Isı merkezinin olduğu alandaki kestirme yoldan geçerken, arka bahçelerdeki ağaçlardan bir ucunu göremediğimiz alanda, ağaçlar yoktu artık ve arka iç yolar açılmıştı. Çatılar sökülmüş, özgün malzemeler orta yerde, kırık dökük bir çoğunun da akıbeti bilinmiyordu. Ağaçların üzerinde numaralar vardı, en son 1674 sayısını görebildik. Neden numaralı diyen soranlara taşınacak ağaçlar denildiğini duyduk. Saraçoğlu Mahallesi’ne ‘sözde restorasyon adı altında’ telafisi mümkün olmayan zararlar veriliyor. Saraçoğlu Mahallesindeki sözde restorasyon işlemleri durdurulmalı, yerel yönetimler suskunluğunu bozmalı”

 

“Saraçoğlu Mahallesinde ÇED davasında sadece ÇED değil Sosyal Etki Değerlendirmesi ve Sağlık Etki değerlendirmesi de gereklidir.”

Saraçoğlu Mahallesinde hukuksal süreçler devam ederken , her bir işlem için ayrı ayrı davalar açılmışken Saraçoğlu  Mahallesi’ndeki projeye ilişkin ÇED gerekli değildir  kararının alınmasına ilişkin gerekçeler bir kez daha bilirkişilerin, tarafların ve mahkeme heyetinin önünde ifade edildi.

1. Proje Tanıtım  Dosyasında devam  eden  hukuki süreçlere değinilmemiştir. Proje tanıtım dosyası eksiktir

2.  Projenin etki alanı belirlenmemiştir. ÇED yönetmeliğine aykırıdır.  

3.  Proje tanıtım dosyasında proje alanında anıt ağaçların varlığından bahsedilmiş, ancak anıt ağaçların yerlerine ilişkin koordinat belirlemesi yapılmamış, anıt ağaçlarla ilgili alınacak önlemlere değinilmemiştir.

4.Yine yeni yapılanma projesi yapılacak alandaki (otel) bitki varlığından  ve bitki varlığının taşınmasından  söz edilmişse de bitki varlığının   hangi bitkilerden oluştuğu, endemik  olup  olmadığı, kısaca statülerinin ne olduğu tanımlanmamıştır. Bitki varlığının nereye taşınacağı ve alınacak önlemlere değinilmemiştir. 

5.Özellikle yeni yapılanma projesi uygulamasında çıkacak hafriyatın geçici depolama alanı ve taşınırken alınması gereken önlemlere yer verilmemiştir.

6.Projenin trafiğe etkisi ise bilimsel olarak incelenmemiştir. Sadece karayolu üzerinden  bir   değerlendirme  yapılmış  ancak  projenin  getireceği  yoğun  etkisi tamlanmamıştır.  Karayolunun alana uzaklığı,   proje   alanında şehir  içi yol olduğu  tespit edilmemiştir.

7.Başkent Ankara'nın  merkezinde  yapılacak yapıma ilişkin inşai müdahalelere ilişkin hangi önlemlerin alınması gerektiği açıklanmamıştır.

8.Proje  ile  yogun  kullanım planlanırken  otopark  ihtiyacının  Belediyeden  tahsis edilerek karşılanacağının  ifade edilmesi gerçekçi değildir.

9.Restorasyon tadilat projelerinin onaylandığı ifade edilmişse de, anılan projelerin hepsi  660 sayılı ilke kararına aykırıdır. Projeler röleve, restitüsyon, restorasyon projesi  hazırlama esaslarına  aykırı    olarak  hazırlanmıştır.

10. Proje alanı  bütüncül olarak ele alınması gerekmektedir. Bakanlıklar Güvenpark ve TBMM’ye kadar uzana hükümet kartiyesi ile birlikte UNESCO dünya miras listesine girme potansiyeli taşıyan alana parçacıl müdahale edilmiştir. Kamusal özelliğini yitirerek ticarileşen bu alanla  Başkent UNESCO Dünya Miras listesine girme potansiyelini kaybetmektedir

11.Projenin çevresel etki değerlendirmesi açısından, iklimlendirmeye etkisine değinilmemiştir. Pandemi süreci de göstermiştir ki projelerin yaratacağı sosyal etki değerlendirmesinin ve sağlık etki değerlendirmesinin de yapılması gerekmektedir.

12.Saraçoğlu Mahallesi’nin  proje  müellifi  Paul  Bonatz'dır, Fikir ve  Sanat Eserleri Kanunu uyarınca  değişiklik yapılması için mirasçılarının muvaffakati alınması gerekirken,  alınmadan   proje   alanında   müdahale  başlamıştır. Mirasçı  Brigitte  Dübbers tarafından Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi nezdinde müdahalenin meni davası açılacaktır.

13.Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bizzat "Saraçoğlu'nu   Koruma,  Yenileme ve Yaşatma Projesi"  adı altında  davaya  konu  ÇED Gerekli  Değildir  kararınına  konu  projeyi tanıtmakta ve projeye ilişkin tüm işlemleri Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile birlikte yürütmektedir. ÇED sürecinde ise Bakanlık kendi projesini ÇED mevzuatına göre denetleme  işlevi de  üstlenmiş olmaktadır. Bu itibarla  bu sürecin objektif  ve tarafsız yürütülemeyeceği de tabidir. Raporu  hazırlayan  kuruluşa  bakıldığında  ise  Kocaeli'de kurulmuş ve faaliyet gösteren Müşavirlik firması olduğu görülmektedir. Başkentin kalbindeki bu alana ilişkin Ankara'nın  dışından bir firma üzerinden proje tanıtım dosyası hazırlatılması da tereddüt uyandırmaktadır. Eksik incelemeler ve yetersiz değerlendirmeler ile "etki alanı" tamamı dahi yapılmamış olan proje tanıtım dosyası kapsamında verilmiş olan ÇED gerekli değildir karan açıkça ÇED Yönetmeliğine ve hukuka aykırıdır.












Toplam Görüntülenme : 31783
Kategori Haberleri

Ankapark’taki oyuncaklara binerken bin kez düşünün
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, haftalık basın toplantısında AOÇ Kanunu’na, Atatürk’ün şartlı bağışına ve hukuka aykırı olarak inşa edilen Ankapark’ın 20 Mart’ta açılmasını, AOÇ ve Atatürk'ün vasiyeti ve şartlı bağışını ihlal davasını değerlendirdi.
18 Mart 2019
Yargı, “Ankapark’ta ticari sır olmaz bilgi vereceksiniz” dedi
Ankara 14 İdare Mahkemesi,  Ankapark projesinin işletme modelinin raporlama işinin hangi yöntemle yapıldığı ve protokolü sorgulama başvurusunun ticari sır niteliğinde olmadığını ve talebin reddedilmesinin hukuka uygun olmadığını belirterek, dava konusu işlemi iptal etti.
11 Mart 2019
Yargı, ODTÜ’de yapılacak KYK yurtları için “Ticari sır değil bütün belgeleri vereceksiniz“ dedi
Mimarlar Odası Ankara Şubesi ODTÜ’de yapılacak KYK yurtları ve ODTÜ'deki gelişmelerle ilgili sürecin peşini bırakmıyor.  Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin ODTÜ’nün 40 dönüm arazisinin KYK yurtları yapılması için 49 yıllığına Gençlik ve Spor Bakanlığı’na verilmesine karşı açtığı davalar ve yargı süreçleri devam ederken, yargıdan bilgileri saklayan Gençlik ve Spor Bakanlığı’na ders niteliğinde karar çıktı.
06 Mart 2019
Milli mücadelenin simgesi Çoban Mektebi çürüyor
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, daha önce gündeme getirdiği, Keçiören’de Milli Mücadele yıllarında Atatürk’ün de kaldığı tescilli tarihi simge yapılardan olan, yangın çıkan ve atıl bir durumda çürümeye bırakılan Çoban Mektebi için bir kez daha yetkilileri göreve davet etti.
04 Mart 2019

<<< <
41 42 43 44 45 46 47 48 49 50
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!