GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Cebeci Stadyumuna bir destekte, TMMOB, DİSK, KESK, TABİPLER ODASI ve ASMMO’DAN

Cebeci Stadyumuna bir destekte, TMMOB,  DİSK, KESK,  TABİPLER ODASI  ve ASMMO’DAN 

Millet bahçesi için yıkılmak istenen Cebeci  İnönü Stadyumunun korunmasına yönelik açıklamalar devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Mimarlar Odası Ankara Şubesi Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi harita Mühendisleri Odası Ankara Şubesi ile birlikte 46 örgütün imzalı bildirisinin ardından, DİSK İÇ ANADOLU BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ, KESK ANKARA ŞUBELER PLATFORMU, TMMOB ANKARA İL KOORDİNASYON KURULU,ANKARA TABİP ODASI, ANKARA SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI’da bir açıklama yaptı. Açıklamaya, DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, Ankara serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Ali Şahin, TMMOB Ankara İKK sekreteri Özgür Topçu, Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Uğurlu, Mimarlar Odası Ankara Şube başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube sekreteri Nihal Evirgen, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Ömer Dursunüstün, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası  temsilcisi Dilan Kırmızı  ve çok sayıda vatandaş destek verdi. 5 örgüt adına açıklamayı TMMOB Ankara İKK sekreteri Özgür Topçu Okudu: 

“Kentin Hafızası Yerinde Korunmalıdır: Cebeci İnönü Stadyumu Millet Bahçesi Olmasın

 

Cebeci İnönü Stadyumu, Cumhuriyetin ilk yıllarında, Cebeci semtinin açık alan ve spor alanı olarak kullanılan Hamit’in tarlasına; 1963 yılında Ankaralıların artan ihtiyacına cevap verebilmek için inşa edilmiştir. 1967’de açılan Stadyum yıkım kararı verilen tarihe kadar hem Cebeci’de yaşayanlara hem de tüm Ankara’ya hizmet vermiştir. 37 bin kişilik kapasitesiyle Stadyum, içinde Ankara’nın futbol kulüplerinin çalışmaları ve müsabakalarına, çeşitli spor branşlarının çalışmalarına; açık hava sinemasına, çevresinde kurulan panayırlara ev sahipliği yapmıştır. Yani İnönü Stadyumu, 50 yılı aşkın geçmişi ile Ankara’nın belleğine işlenmiştir. Bir hafıza mekanı olarak sadece sporcuların yetişmesine imkan sağlamakla kalmamış,  şehrin kültürel yaşamının da önemli bir parçası halini almıştır.

Bugün yıkıma konu edilen İnönü Stadyumu ve yanında bulunan hentbol salonunun zengin mekansal niteliğinin sürdürülmesini sağlamak yerine kentlerde rant yaratılması için bilinçli bir tercih olarak kullanılan; uzun süreli bakımsız bırakma, köhneleştirme ve kentlinin kullanımına izin vermeyerek unutturma politikalarına maruz bırakılmıştır. Nitekim, 2012 yılından itibaren önce AVM, lüks konut, otopark gibi tehditlerle karşı karşıya bırakılması, sonra yurt planı yapılması ve şimdi de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Millet Bahçesi” projesi ile anılması bu alandaki kamu varlıklarının talanına dair her türlü stratejinin uygulandığını göstermektedir. İktidarın, şehirlerin belleğini tutan, kültürel ve doğal varlıklarımıza yönelik bu girişimlerine Ankara halkı yabancı değildir. Bu projelerle  Cumhuriyetin ilerici yaşam alanlarının yok edilerek hafızalardan silinmesi, kamusal alanlardaki özgürlüğümüzün kısıtlanması, yeşil alan adı altında betonlaştırma ve dini ögelerle yaşamımızın her hücresinde hakimiyet kurulmak istenilmektedir. Kent merkezindeki tarihi 19 Mayıs Stadyumu’nun da yıkımı ile sonuçlanan ve hem bir yeşil alan hem de kültürel bir miras olarak büyük önem taşıyan, Atatürk Kültür Merkezi ve Ankara’nın en önemli doğal sit alanlarından İmrahor Vadisi de millet bahçesi yapılacağı gerekçesiyle büyük tahribata ve yıkıma uğramıştır. Neredeyse yapıldığı her kentin mevcut yeşil alanlarını, doğal ve kültürel varlıklarını, parklarını ve tarihi stadyumlarını “yeşil inşaatlara” dönüştüren millet bahçeleri kamusal yarar yerine rant odaklı projelerdir. 

Yapılmak istenilen bu projenin iptaline dair başlatılan hukuki süreç devam ederken, yangından mal kaçırırcasına hukuksuzca sürdürülen söküm ve yıkım çalışmaları bir an önce durdurulmalıdır. Millet bahçesi projesi, yarım asırlık kent belleğini, şehrin en önemli kültür ve spor alanlarından birini, yokluğu telafi edilemeyecek şekilde ortadan kaldıracaktır.  Başkentin en büyük stadyumunun yıkılması halinde kent hafızasından bir parçanın yok edilmesinin yanı sıra halk sağlığını tehdit edecek koşullar da oluşacaktır. 1963 yılında yapılmış bir stadyumun asbest içerdiği ortadayken, kentin merkezinde böylesi büyük bir yapının yıkımı kanser ve diğer solunum yolu rahatsızlıkları başta olmak üzere çok sayıda riski yeniden doğuracaktır. 

İnşası bahse konu olan millet bahçesi ise ortasındaki cami, ticari birimleri ya da millet kıraathanesi ile hiçbir şekilde kent hafızasındaki yeri dolduramayacak, sporcuların yetişmesine olanak veren bir tesis ve Stadyum işlevini görmeyecektir. Tarihsel kimliğinin ve kamusal niteliğinin korunması esas alınarak yapılacak planlama ve koruma çalışmalarıyla geliştirilerek Cebeci İnönü Stadyumu kamucu bir yaklaşımla tekrar halkın kullanımına açılmalıdır. 

Bizler, rant için değil halk için; planlı, şehrin ihtiyaçlarını, kültürünü ve tarihini benimseyen politikalar üreten bir anlayış ve sağlıklı bir toplum için, Cebeci İnönü Stadyumu’nun yıkımının karşısında olduğumuzu bildiriyor ve tüm kamuoyunu kent merkezinde kalan tek spor alanına sahip çıkmak için dayanışmaya davet ediyoruz.”


Toplam Görüntülenme : 26191
Kategori Haberleri

“Cumhurbaşkanlığı açıklaması mesnetsiz, belgeleri kalem kalem açıklasınlar”
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve beraberindeki heyete Kaçak Saray’da verilen iftar yemeğinin maliyeti konusunda, Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin açıklamalarına karşılık Cumhurbaşkanlığı’ndan açıklama yapıldı. 
24 Haziran 2015
Kaçak Saray için tahsis değişikliğini Mimarlar Odası Ankara Şubesi yargıya taşıyor
"AOÇ arazilerinin Atatürk'ün  vasiyeti  ve şartlı bağışı ihlal edilerek, parsel parsel yapılan tüm tahsislerine dava açmayı bir borç biliyoruz"
22 Haziran 2015
“AOÇ’nin 1 metrekaresini bile veremezsin”
Büyükşehir Belediyesi AOÇ’den 8 dönümlük araziyi daha Kaçak Saray’a vermek istedi. Mimarlar konuyu yargıya taşıdı.
16 Haziran 2015
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı’na hapis cezası
Mimarlar Odası Ankara Şubesinin 2013 yılında yayın deposu baskınında çıkardığı kitapları tutuklanan, dağıtımı yasaklanan yayınlar için 2012-2014 yılları arasında Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanlığı görevini üstlenen Ali Hakkan’a hapis cezası verildi. Mimarlar kararı siyasi bir karar olarak değerlendirdi.
10 Haziran 2015

<<< <
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!