GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Bilirkişiler: Zekai Tahir Burak Kadın Hastanesi Ankara’nın simge yapılarındandır, tescil edilmelidir

Bilirkişiler: Zekai Tahir Burak  Kadın Hastanesi Ankara'nın simge yapılarındandır, tescil edilmelidir

Mimarlar Odası Ankara Şubesi,  Başkent'te kent merkezindeki şehir hastaneleri nedeniyle kapatılan, nitelikli sağlık hizmetinin verildiği, Cumhuriyet değeri ve kültür mirası hastane yapılarının korunması için mücadeleye devam ediyor.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bu kapsamda Ankara Kent merkezinde yer alan,  yıkım tehdidi altındaki hastane yapılarının korunması için Koruma Kurulu'na tescil başvurularında bulunmuştu.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bu çerçevede Cumhuriyet döneminin simgesel sağlık yapılarından olan yıkım tehdidi Zekai Tahir Burak Kadın ve Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin tescil edilmesi için de Koruma Kurulu'na başvuruda bulunmuş,  Koruma Kurulu hastanenin tescil edilmesine gerek olmadığı yönünde karar vermişti.

Yapının toplumsal hafızada yer edinmiş kimliği ile özgün mimari niteliklerinin korunması gereklidir

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Altındağ İlçesi, 2564 ada 1. Nolu parselde bulunan Zekai Tahir Burak  Kadın ve Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 2863 Sayı kanun uyarınca tescil edilmesine gerek olmadığına ilişkin verilen 21/02/2019 tarih ve 3755 sayılı  Ankara 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun iptali için Kültür Turizm Bakanlığı'na dava açmıştı. Davaya ilişkin bilirkişi raporu yayınlandı. Bilirkişiler, Ankara 8. İdare Mahkemesi'ne sundukları raporda, "Belge değeri, toplumsal bellek/kimlik değeri, anı değeri, işlevsel değer, ekonomik değer-süreklilik değeri ve mimari değer çerçevesinde değerlendirdiğimiz Zekai Tahir Burak Kadın ve Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Türkiye 20. Yüzyıl modern mimarlığının sağlık alanındaki üretiminin örneklerinden ve Başkent Ankara'nın bu alandaki simge yapılarındandır.  Yapının toplumsal hafızada yer edinmiş kimliği ile özgün mimari niteliklerinin korunması için 2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmesi gereklidir" yönünde görüş bildirdi.

Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, "Bilkent Şehir Hastanesi'nin yapılması üzerine kent merkezindeki tarihi hastane yapılarının kapatılmasıyla birlikte, kent merkezindeki kolay ulaşılabilir, Cumhuriyet ve kültür mirası hastane yapıları, işlevinin değişmesi ya da yıkım tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu hastane yapıları yıkılarak kent merkezindeki bu alanlar ranta peşkeş çekilmek istenmiştir.  Açtığımız dava sonucunda bilirkişiler de hastanenin simgesel değerini ortaya koyan bir yaklaşımla tescil edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir.  Kent kimliğinde önemli bir belleğe sahip olan özgün hastane yapılarının işlevini koruyarak gelecek kuşaklara aktarılması için mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

Restorasyon projesi ile özgün işlevi ve özellikleri bozulmadan güncel ihtiyaçlara uyum sağlayabilir

Candan, bilirkişi raporunda yer alan, "Hastane yapıları sağlık alanındaki güncel ihtiyaçlarına yanıt vermek durumundadır. Zekai Tahir Burak Kadın ve Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi yerleşkesinde de zaman içinde ortaya çıkan ihtiyaçlara yanıt vermek üzere yeni yapılar ve plansız bir şekilde depo vb ekler inşa edilmiştir. Öte yandan günümüzde gelişen betonarme uygulama ve koruma teknolojisinin sağladığı olanaklarla yapıların bakım ve onarımının yapılması ve özgün tasarımı bozmayacak  yeni birimlerin tasarlanmasıyla kullanım ve fiziksel durumun iyileştirilmesi mümkündür. Hastanenin koruma değerlerini göz önünde bulunduran bir restorasyon projesi ile özgün işlevi ve özellikleri bozulmadan güncel ihtiyaçlara uyum sağlayarak kullanımının sürmesi sağlanabilir" ifadelerine de dikkat çekti. 


Toplam Görüntülenme : 22347
Kategori Haberleri

Marmara Köşkü’nün yıkımına kimse kılıf bulmasın bu bir suçtur
Marmara Köşkünün yıkımı tartışmaları devam ediyor, Mimarlar Odası Ankara Şubesi yıkım ile ilgili kurum ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Yeniden yapılacak tartışmalarına ilişkin ise  mimarlar "hiçbir şey yıkımı meşrulaştırmaz bu bir suçtur" diye tepki gösterdi.
22 Mayıs 2016
“Azmetiricileri tanıyoruz, hesap verecekler”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekanlarından birisi olan Atatürk’ün tarihi Marmara Köşkü’nün yıkımına neden olanların peşini bırakmıyor. “Azmettiricileri biliyoruz, belleğimiz direnecek. Bu tarihsel mimari cinayete sebep olanlar hesap verecek” diyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yıkımda sorumluluğu olan kamu kurumları ve yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Yıkım sürecinde görev alanların, yıkım sürecindeki uzmanların ve Marmara Köşkünün yıkım sürecinin kayıtlarının ve malzemelerinin peşine düştü.
20 Mayıs 2016
HARAMİLERİN HALKIMIZA 19 MAYIS ARMAĞANI
Bu topraklarda tek bir metre yeşil alan, tek bir özgür nefes, tek bir onurlu insan, dillerindeki ve kültürlerindeki farklılığı bir zenginlik olarak görerek kardeşçe yaşayan halk topluluğu bırakmamak için yağmayı talanı ve yalanı sürdürüyorlar.
20 Mayıs 2016
Atatürk’ün Tarihi Marmara Köşkü yıkıldı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekânlarından, Atatürk’ün çiftlik evi olarak Ernest Egli tarafından tasarlanan Marmara Köşkü’nün yıkıldığını bildirerek, “Üzgünüz, öfkeliyiz. Bu öfke sadece bizim değil bütün toplumun olmalı. Değerlerimizi kaybetmeye başladıkça geleceğimizi kaybedeceğiz, çocuklarımızın geleceği tehdit altında” diyerek tepki gösterdi.
18 Mayıs 2016

<<< <
36 37 38 39 40 41 42 43 44 45
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!