Sobe Gazetesi 2024 - Kirmir Çayı ve çevresinin koruma statüsünü değiştiren bakanlığa bilirkişilerden ders
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Kirmir Çayı ve çevresinin koruma statüsünü değiştiren bakanlığa bilirkişilerden ders

Kirmir Çayı ve çevresinin koruma statüsünü değiştiren bakanlığa bilirkişilerden ders

Bilirkişiler: Kirmir Çayı ve çevresi kesin korunacak hassas alan ilan edilmeli

Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, sermaye ve rant politikaları nedeniyle BaÅŸkent’te giderek azalan doÄŸal arkeolojik yeÅŸil alanların korunması için mücadeleyi bırakmıyor.

Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, kesin korunacak hassas doÄŸal SÄ°T alanı niteliÄŸindeki Kirmir Çayı’nın statüsünün deÄŸiÅŸtirilerek, doÄŸal ve ekolojik yapısını bozulmasını yargıya taşımıştı.

Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, 1 No'lu CumhurbaÅŸkanlığı Kararnamesi’yle onaylanan Ankara Ä°li, Güdül Ä°lçesi, Kirmir Çayı Kenarı-Kirmir Çayı Kenarı MaÄŸaraları BaÄŸlantısı DoÄŸal Sit Alanı’nın “Nitelikli DoÄŸal Koruma Alanı” olarak deÄŸiÅŸtirilmesine iliÅŸkin Ankara Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle dava açmıştı.

Davada bilirkiÅŸi raporu yayınlandı. Bilim insanları Ankara 5. Ä°dare Mahkemesi’ne sundukları raporda, “Olası faaliyetlerin önlenmesinin ve alanın koruma statüsünü deÄŸiÅŸtiren kararın iptalinin yürürlükteki koruma mevzuatı ve kamu yararı açısından uygun olacağı ve sürdürülebilir çevre ilkesi ile daha uyumlu olacağı Kirmir Çayı Kenarı- Kirmir Çayı Kenarı MaÄŸaraları BaÄŸlantısı DoÄŸal Sit Alanı'nın korunabilmesi için alanın tamamına, Kesin Korunacak Hassas Alan, statüsünün getirilmesi, doÄŸal yaÅŸamın ve sit alanının birlikte ve bütüncül korunmasına imkan saÄŸlayacaktır” görüşünü sundu.

Kararı deÄŸerlendiren Mimarlar Odası  Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, “Bu karar, Kirmir Çayı kenarı ve vadisinin statüsünün deÄŸiÅŸtirilmesi alanın doÄŸal ve ekolojik yapısını bozacak, koruma alanını olumsuz etkileyecek, alanı yapılaÅŸma baskısı altına alacak, insan ve doÄŸa arasındaki dengeli iliÅŸkiyi bozacak nitelikte bir karardır. Kirmir Çayı Vadisi, Sakarya Havzası ve Ä°nözü Vadisi'nin birbirinden bağımsız olmadığını ve bir bütün olarak ele alınıp korunması gerektiÄŸini de defalarca dile getirdik. Aklın yolu bir, bilirkiÅŸiler de verdikleri raporda haklılığımızı gözler önüne serdi ve alanın korunmasının önemine iÅŸaret ederken, kararın iptal edilmesi gerektiÄŸini dile getirdi. Kirmir Çayı ve çevresi zarar görmeden acilen bu kararın yürütmesi durdurulmalı ve takiben karar iptal edilmelidir” dedi.

 

Ankara'ya çok yakın mesafede biyoçeşitlilik barındıran sulak bir alandır

Bilirkişi raporunda yer alan ifadelere de dikkat çeken Candan, şunları söyledi:

“BilirkiÅŸiler raporda, alanın mikrokilima ve biyoçeÅŸitlilik  özelliklerine  dikkat çekerek, bilime kulak tıkayanlara ders vermiÅŸtir.  Raporda yer alan, ‘Davaya bahse konu alan İç Anadolu gibi kurak ve yanı kurak bir bölgede çok önemli bir su toplama ve iletim havzası olarak öne çıkmaktadır. Mikroklima özelliÄŸi göstermektedir. Vadi içinde yer yer küçük alanlarda ve vadi çevresinde tarım uygulamaları vardır. Çevresinde ve vadi içinde arkeolojik özellikleri olan eski yerleÅŸim alanları söz konusudur. Kirmir Çayının menderes yaptığı YeÅŸilöz bölgesindeki vadi tabanında yapılan tarım uygulamaları çok önemlidir ve geliÅŸtirilmesi gerekir. Ankara'ya çok yakın bir mesafede ve farklı özellikleri olan ve biyoçeÅŸitlilik barındıran sulak bir alandır. Dolayısı ile davaya bahse konu alanın birçok açıdan özel özellikler göstermektedir.  Bir vadi ekosistemi morfolojisi ve diÄŸer bileÅŸenleri ile çok sayıda birbiri ile iliÅŸkili faktörlerle belirlenir. Bu tip ekosistemler ekolojik hassas bölge niteliÄŸi taşıdığından, vadi sistemini oluÅŸturan tüm ekosistemin bütüncül olarak ele alınması, koruma alanı sınırlarının ekosistem yaklaşımı ile belirlenerek bu sınırlar içerisinde kalan tüm alanın ‘Kesin Korunacak Hassas Alanlar’ statüsünde deÄŸerlendirilmesi gereklidir’ ifadeleri alanın biricikliÄŸini ortaya koymaktadır.

Bilirkişiler: Statü değişikliği yapılaşma baskısına neden olur, su kaynakları kirlenir, yaban hayatı zarar görür ve habitat parçalanır

Candan, raporda statü değişikliğinin alanda yaratacağı yapılaşma baskısına da değinildiğini belirtti.

Candan, şunları kaydetti:

“Raporda, ‘Alanın güncel andropojenik etkilerden uzak tutulması için her türlü motorlu araç giriÅŸ- çıkışına kapalı olması ve sadece acil durumlarda ve koÅŸullarda itfaiye, ambulans ve güvenlik araçlarına serbest olması gerekir. Avrupa ve batı ülkelerinde bu tür jeolojik, morfolojik, hidrolojik, hidrojeolojik, arkeolojik alanlara hatta doÄŸal ve yapay göl-baraj alanlarına giriÅŸ yapmak için en azından bir km gerisinde araç park alanlarında, taşıtlar bırakılarak, insanlar sırt çantalarını alarak söz konusu alana yaya olarak giriÅŸ yaparlar ve tüm alan boyunca andropojenik etkileri bırakmaksızın ziyaretlerini yaparak dönerler, Güdül gibi bir ilçeye birkaç yüz metre mesafe yakınlığındaki koruma alanını kollamanın ve korumanın baÅŸka etkili bir yolu olamaz, aksi takdirde önlemler gevÅŸetilirse tüm vadi Çay civarında yapılaÅŸma tehlikesi ciddi biçimde ortaya çıkabilir ve bu durum antropojenik etkiyi maksimum duruma getirir ve söz konusu alan yıllar içinde tüm deÄŸerleri ile birlikte yok olma ve tüm önem ve özelliÄŸini yitirme hususları nedeniyle, statü deÄŸiÅŸimi ile gerçekleÅŸecek arazi kullanımı ve arazi örtüsü deÄŸiÅŸimi  faaliyetleri su kaynaklarını kirletecek ve bunun olumsuz etkileri gözlenecektir. Arazi bozunumu kaynaklı yaban hayatın deÄŸiÅŸtirilmesi, yakın çevredeki mevcut baskıların halihazırda tehdit edici unsurlardır. Bu unsurlara ilave unsurların bölgede oluÅŸmasının istenmeyen bir tablodur. Ä°ki doÄŸal sit alanının baÄŸlantı bölgesindeki olası çevresel baskılardan etkilenme potansiyeli ve habitat bölünmesine neden olacaktır’ denilerek, statü deÄŸiÅŸikliÄŸinin Kirmir Çayı ve çevresinin katledilmesi anlamına geldiÄŸi gözler önüne serilmiÅŸtir”


Toplam Görüntülenme : 15597
Kategori Haberleri

AOÇ arazilerinin talanına izin vermeyeceğiz
Mimarlar Odası Ankara Åžubesi Resmi Gazete’de 3 Mart 2017 tarihinde yayınlanan Atatürk Orman ÇiftliÄŸi’nde 25 dönüm boÅŸ alanın otopark olarak kiralanması için ihale ilanı verilmesine karşı harekete geçti. AOÇ arazilerinin talanına izin vermeyeceklerini belirten Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, “Amaçları AOÇ’yi yok etmek. Kaçak Saray ve Ankapark dahil bütün AOÇ arazileri iade edilmeli” dedi.
10 Mart 2017
Bina acilen karantinaya alınmalı, korunarak müze olmalı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası asbestli Havagazı Fabrikası yıkımı ve sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin basın toplantısı yaptı. Meslek odaları mahkeme kararıyla yıkımın durdurulmasını büyük bir adım olduğunu belirtirken, asbest tehlikesinin tamamen bertaraf edilmesi için yapının acilen karantinaya alınması gerektiğini söyledi.
06 Mart 2017
Asbestli yapıyı yıkan Gökçek’e suç duyurusu
Ankara’da ciddi halk saÄŸlığı sorunu oluÅŸturan asbestli Havagazı Fabrikası’nın yıkım iÅŸleminin durdurulması için yürütmeyi durdurma kararı alan Mimarlar Odası Ankara Åžubesi ve Ankara Tabip Odası,  350 ton asbest bulunan Havagazı Fabrikası’nı hiçbir koruyucu önlem almadan yıkan Ankara BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Melih Gökçek hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun çevrenin kasten kirletilmesi (181. Madde) ve görevi kötüye kullanmaktan Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
03 Mart 2017
Ölçümlerde asbest türünün en tehlikesi tespit edildi
Ankara’daki Havagazı Fabrikası alanında yaptırılan asbest yüzey ölçümlerini kamuoyuna açıklayan Mimarlar Odası Ankara Åžubesi ve Kimya Mühendisleri Odası, yüzde 15 ila yüzde 40 arasında asbest türünün en tehlikesi olan amphibole tespit edildiÄŸini bildirerek, Ankara BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı görevden alınmasını istedi.
01 Mart 2017

<<< <
74 75 76 77 78 79 80 81 82 83
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!