GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
“12 Eylül ile mekânsal hesaplaşma”

“12 Eylül ile mekânsal hesaplaşma”

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kent Düşleri Yarışmaları’nın 7.sinin konusunu siyasal belleğin önemli mekânı olarak gördüğü Mamak Askeri Cezaevi olarak açıkladı.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Mamak Askeri Cezaevi’nin kamusal alan olarak işlev kazanması için açmış olduğu yarışma duyuru tarihini 12 Eylül olarak seçti. 12 Eylül ‘de Utanç Müzesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısına Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı ali Hakkan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan, Ankara Şube Yönetim Kurulu üyeleri Ali Atakan ve Bülent Batuman katıldı.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan 12 Eylül tarihinin yarışmanın açıklanma tarihi olmasının anlamlı olduğunu ve 12 Eylül ile mekânsal hesaplaşmayı amaçladıklarını söyledi. Hükümete çağrı yapan Hakkan, “32 yıl önce bugün bu ülke tarihinin karanlık günleri başladı ve bugün bile izleri devam ediyor, 12 Eylül ile hesaplaşmak istiyorlarsa projeye destek olsunlar, Başbakan 12 Eylül ile hesaplaşmak için bir adım attı, biz bu samimiyeti görmek istiyoruz” dedi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Ankara’da işlevsel ekonomik ve siyasi değeri olan mekânların kente kazandırılması için “kent düşleri” adı altında mimari fikir yarışmaları düzenliyor.  Bugüne kadar açmış olduğu fikir proje yarışmaları arasında, mimarlık öğrencilerine yönelik olarak, Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi, Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü, Zonguldak Kömür Yıkama Tesisleri, Kızılay Meydanı, EGO Hangarları’nın yeniden değerlendirilmesi ve Mamak’ta Sosyal Konut Projeleri elde edilmesi amacıyla fikir projesi yarışmaları yer alıyor.


Mimarlar Odası Ankara Şubesi Sekreter üyesi Tezcan Karakuş Candan, Mamak Askeri Cezaevi'nin kamuoyuna açılmasının 12 Eylül ile hesaplaşmak açısından büyük önem taşıdığını belirterek,  şunları söyledi: “ Darbelerle hesaplaşmak kolay değildir, dünyanın her yerinde darbe yaşamış ülkeler hala hesaplaşmalarını sürdürüyorlar. Şili hala Pinochet darbesi ile hesaplaşıyor, ülkemizde 32 yıldır hesaplaşma sürecini tam anlamıyla başlatamadık. Mimarlar Odası olarak bu sürecin tanıklıklarının açığa çıkarılması adına mücadele ediyoruz, süreci yaşayanlar tanıktır ama bir de bu süreçte mekânlar önemli tanıklardır. 12 Eylül’de yaşananların mekansal hesaplaşma aracı olarak aslında Mamak Askeri Cezaevi’nin kamusal kullanıma açılmasını önemsedik. Bu konuda çalışmalarımızı yaptık. 12 Eylül tarihi itibari ile bu yarışmayı açıyoruz. Umarız Mamak Askeri Cezaevi hapsedildiği sınırlardan çıkarak kamuoyu ile buluşur. İki belediye bu konuda elini taşın altına koydu,  Mamak Belediyesi de Yenimahalle Belediyesi de ellerini taşın altına koydular, projeyi destekliyorlar. Umarız,  Siyasi belleğin önemli mekânlarından olan Mamak Askeri Cezaevi’nin 12 Eylül’de yaşanan acıların unutulmaması için önemli bir araç olur. Kamuya açılması bellek mekânı olması için Mimarlar Odası olarak biz de elimizi taşın altına koyuyoruz” şeklinde konuştu. 

Projeye 32 sivil toplum örgütünün destek verdiğini belirten Candan, “Ankara’nın  12 Eylül’deki işkence mekanları arasında bulunan bütün eza mekanlarını açığa çıkartmayı hedefliyoruz. Bunların haritasını çıkartmayı önemsiyoruz, çünkü gittiğimiz bir okul herhangi bir mekân orada yüzlerce insanın acı çektiği mekan olabilir, bunu bilmeyebiliriz. Birkaç tanesini saymak gerekirse, Altınpark Amerikan Golf Kulübü, Dal dediğimiz Et- Balık kurumu, Mamak Muhabere okulu, Bahçelievler Eski Öğretmen Okulu, Gölbaşı Amerikan Üssü ve tüm karakollar 12 Eylül’ün eza mekanları. Bu belleği gelecek kuşaklara aktarmaya ihtiyacımız var ki unutulmasın. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Mamak Askeri Cezaevi’ni tüm siyasal acıların açığa çıkartılmasının önemli bir aracı olarak görüyor” dedi.

Mamak Cezaevi’nin önünde olacağız.  

Candan, proje katılımcıları, mimarlar ve jüri üyeleri ile 3 Kasım’da Mamak Cezaevi önünde olacaklarını ve cezaevi’nin kapısının açılmasını istediklerini de sözlerine ekledi. Candan, yarışmanın ödül töreni tarihini ise 12 Mart olarak duyurdu. 

Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Batuman ise projeyi şu sözlerle özetledi: “ Bütün bu siyasal sürece mekân üzerinden dahil olmak bizim görevimizdir. Kent düşleri yarışma dizimizin ilki Ulucanlar Cezaeviydi. Ulucanlar Cezaevi’nin bir bellek mekanı olarak müzeleşmesi bizim başlattığımız ve duyarlı sivil toplum kuruluşlarının dahil olduğu bir süreçle müzeye dönüşmesi sağlandı. Türkiye tarihinde bir eza mekânının bellek mekânına dönüştürülmesi ve ilk olması önemliydi. Bugün Mamak Cezaevi’nde böyle bir adıma bizimde cesaret edebiliyor olmamız, bir sürü kurumun da ellerini taşın altına koyuyor olması yine Ulucanlar’ın yarattığı bir durum. Toplumun tüm duyarlı kesimlerinin ve kişilerin kendi hayatlarında acılara sebep olan 12 Eylül ile yüzleşmek ve hesaplaşmak arzularının toplumsallaşabilmesi ancak mekânsallaşabilmesi ile mümkündür.”

Sürecin toplumsallaşabilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Batuman,   “sadece bir mimari proje yarışması açmıyoruz. Toplumsal bir süreci tetiklemeye çalışıyoruz. Bu çerçevede yarışmanın altlığını oluşturacak paftaları, planları elde etme girişimlerimiz sonuçsuz kalınca, yine bir toplumsallaştırmayı denedik. Oldukça başarılı bir atölye çalışması gerçekleşti. Mamak Cezaevi’nde bulunmuş tanıkları davet ettik ve onlar aracılığıyla Mamak Cezaevi’nin planlarını, projelerini birlikte ürettik. Bu anlamda toplumsal bir sürecin mimarlık mesleği ile teması bu yarışmanın da tohumlarını attı. Başlangıç noktasını burada görüyorum ve umuyorum ki 12 Eylül’den 12 Mart’a giden süreçte çocuklarımızın yaşanan acıları, bilerek yeni nesiller olarak hayatlarına devam etmeleri ve bu ülkeyi daha aydınlık günlere taşıyabilmek için önemli bir süreç olacağına inanıyorum” dedi.   

Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu üyesi Ali Atakan da 12 Eylül ile mekânsal anlamda gerçek bir hesaplaşmanın Mamak Cezaevi’nin kapıları açıldığında gerçekleşebileceğini dile getirerek, “ Toplumun tüm kesimi 12 Eylül darbesinden etkilenmiştir, o günlerin iyi anlaşılıp bugünlere taşınması lazım” dedi.


Toplam Görüntülenme : 126722
Kategori Haberleri

Marmara Köşkü’nün yıkımına kimse kılıf bulmasın bu bir suçtur
Marmara Köşkünün yıkımı tartışmaları devam ediyor, Mimarlar Odası Ankara Şubesi yıkım ile ilgili kurum ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Yeniden yapılacak tartışmalarına ilişkin ise  mimarlar "hiçbir şey yıkımı meşrulaştırmaz bu bir suçtur" diye tepki gösterdi.
22 Mayıs 2016
“Azmetiricileri tanıyoruz, hesap verecekler”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekanlarından birisi olan Atatürk’ün tarihi Marmara Köşkü’nün yıkımına neden olanların peşini bırakmıyor. “Azmettiricileri biliyoruz, belleğimiz direnecek. Bu tarihsel mimari cinayete sebep olanlar hesap verecek” diyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yıkımda sorumluluğu olan kamu kurumları ve yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Yıkım sürecinde görev alanların, yıkım sürecindeki uzmanların ve Marmara Köşkünün yıkım sürecinin kayıtlarının ve malzemelerinin peşine düştü.
20 Mayıs 2016
HARAMİLERİN HALKIMIZA 19 MAYIS ARMAĞANI
Bu topraklarda tek bir metre yeşil alan, tek bir özgür nefes, tek bir onurlu insan, dillerindeki ve kültürlerindeki farklılığı bir zenginlik olarak görerek kardeşçe yaşayan halk topluluğu bırakmamak için yağmayı talanı ve yalanı sürdürüyorlar.
20 Mayıs 2016
Atatürk’ün Tarihi Marmara Köşkü yıkıldı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekânlarından, Atatürk’ün çiftlik evi olarak Ernest Egli tarafından tasarlanan Marmara Köşkü’nün yıkıldığını bildirerek, “Üzgünüz, öfkeliyiz. Bu öfke sadece bizim değil bütün toplumun olmalı. Değerlerimizi kaybetmeye başladıkça geleceğimizi kaybedeceğiz, çocuklarımızın geleceği tehdit altında” diyerek tepki gösterdi.
18 Mayıs 2016

<<< <
36 37 38 39 40 41 42 43 44 45
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!