GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Mimarlara Cezaevi kapıları kapalı
Mimarlara Cezaevi kapıları kapalı Mimarlar Odası Ankara Şubesi Mamak Askeri Cezaevi önüne giderek tespit gezisi yapmak istedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi 12 Eylül de başlatmış olduğu Mamak Askeri Cezaevi Fikir proje yarışması kapsamında proje katılımcıları mimar ve mimarlık öğrencileri ile birlikte Mamak Askeri Cezaevi önündeydi. İstanbul, İzmir, Eskişehir ve çevre illerden gelen Mimarlık öğrencileri ile birlikte Mamak Cezaevi önüne giden mimarlara Cezaevi’nin kapıları açılmadı. Mimarlar, mimarlık öğrencileri ve Oda yönetiminin bulunduğu iki otobüste Askeri Cezaevi’nin karşısında durduruldu. Cezaevi önüne gitmelerini polis engelledi. Cezaevi yetkilileri ile görüşen Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan ve Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan cezaevi kapılarının tespit gezisi için açılmasını ve araziyi görmek istedi. Mimarlara Cezaevi’ne giriş izni çıkmadı. Ankara Şube başkanı Ali Hakkan izin verilmemesine üzgün olduklarını belirterek “ bizim isteğimiz cezaevini mimarlar, tanıklar ve öğrencilerle birlikte gezebilmekti. Mamak cezaevi proje fikir yarışması kapsamında yetkililer buna izin verebilirlerdi. Bizlere mevzuat gereği izin verilemeyeceğini söylüyorlar başka bir gerekçe sunmuyorlar. Ama bugün değilse de yarın bu cezaevi’nin kapıları açılacaktır” dedi. “Hesaplaşmada Sahici olmadıklarını gördük” Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan ise “ 12 Eylüle hesaplaşmanın bir aracı olan Mamak Cezaevi yarışması ile mekansal bir hesaplaşmayı başlattık. Yarışmaya katılanlarla birlikte bugün Mamak Cezaevini gezmek istedik. 12 Eylüle sahici hesaplaşmak isteyenler, Cezaevi’nin kapılarını açarlardı.Bugün cezaevinin kapıları fikir üretmek isteyenlere kapatıldı. 12 Eylülle hesaplaşmak isteyen hükümetin, gerçke yüzü ortaya çıktı sahici olmadıklarını bir kez daha gördük dedi. Mimarlar Odası’nın Mamak Proje Fikir yarışmasına destek vermeyenler, cezaevinin kapılarını açmayanlar tarihi bir fırsatı kaçırmışlar, hesaplaşmada sahte olduklarını kanıtlamışlardır, tüm karşı koyuşlara rağmen bu kapılar elbet bir gün açılacak ve Mamak Cezaevi tarihsel ve siyasal bellek mekanı olarak kentteki yerini alacak” Dedi. “Mamak Cezaevi’ne Zirveden Bakış” Mamak Askeri Cezaevi’nin kapısından geri çevrilen mimarlar, tanıklar ve öğrencilerle birlikte oda yönetimi Hüseyin Gazi dağının yolunu tuttu. Mamak Askeri Cezaevi yerleşkesinin Hüseyin Gazi Dağının zirvesinden görülüyor olması sebebi ile Hüseyin Gazi Dağı tercih edildi. Hüseyin Gazi’de çevre gezisi yaparak uzaktan da olsa Mamak Askeri Cezaevi’ni görme imkânı buldular. Kapıları açılmayan Cezaevi’ne kuşbakışı bakan mimarlar yine Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı yarışma projesi ile ayakkabıcılar çarşısı olmaktan kurtarılarak, müzeye dönüştürülen ve kamuya açılan Ulucanlar Cezaevi’ni gezmek üzere yola çıktı. Hakkan, burada yaptığı açıklamada, "Öğrenciler, Mamak Askeri Cezaevi’ni göremedi, Ulucanlar'ı görmek istediler, Ulucanlar Cezaevi’nde bulunmuş olan dönemin tanıklarıyla Ulucanları geziyoruz, öğrencilerin, geçmişteki yaşanmışlıklara, mekânlar üzerinden sahip çıkmak isteğine destek olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Mamak Askeri Cezaevi'ni göremeseler de, eza mekânlarında hücre hücredir." dedi. Tanıklarla Mamak Askeri Cezaevi Mimarlar ve mimarlık öğrencileri Ulucanlar gezisini tanıklardan dinleyerek tamamladı. Farklı illerden gelen öğrenciler arasında Ulucanlar Cezaevi’ni ilk kez görenler de vardı. Ulucanlar Cezaevi gezisinin tamamlanmasının ardından Mimarlar Odası’na gelen öğrenciler, Mamak Askeri Cezaevi zihinsel harita atölyesi çalışmasına katıldı. Yapılan atölye çalışmasında tanıkları dinleyen öğrenciler tanıklara gezmelerine izin verilmeyen Mamak Cezaevi’nin mekânlarına dair sorular yöneltti. Gezi ve atölye çalışmasına katılan tanıklar arasında; Fevziye Altıntaş, Kanber Ateş, Mustafa Kantaş, Sema Tanal, Özgür Ovacık, Ela Dinçel, Hüseyin yer aldı. Cezaevi’nde yaşanmışlıklarını ve 12 Eylül dönemini anlatan tanıklardan Özgür Ovacık işkenceden mekanları göremez olduklarını belirterek, “ Mamak Cezaevi’nde 24 saatimiz farklı işkencelerle geçiyordu. Bir gün bir arkadaşıma bir şey anlatırken havalandırmada sağdaki voleybol direkleri tarifini verdiğimde ‘voleybol direği mi var?’ cevabını aldım. Voleybol direğini göremeyecek kadar, mekanlara dikkat edemeyecek kadar bizi işkenceye maruz bırakıyorlardı.” Dedi. Ovacık bir diğer anısını ise şöyle anlattı: “ Kadınlar koğuşuna gülüşmeler geliyor diye pencereden kurşun dahi sıkmış olan, Mamak Cezaevi’nin işkenceci albayı Raci Tetik’in söylediği bir sözü asla unutmam, ‘Bana kalsa Mamak Cezaevi’ni tek kişilik cezaevi haline getiririm”. Kast ettiği; kendisine yetki verseler, cezaevine yeni glen olduğu zaman bir önceki eskiden kalanı öldürmekti. Mamak Cezaevi’nde 9 yıl kaldım. Bir inanca bağlı olduğumuz için, dayanışma içinde bugünlere geldik” dedi. Dönemin tanıklarından Fevziye Altıntaş görüş zamanlarında ailelerinin önünde dayak atıldığından bahsederek “Anne ve babaların önünde çocuklarının dövülmesi çok başka bir şey. Çünkü bir şey yapmak , engel olmak istiyorlar, olamıyorlar. Bu ailelere de işkence yapmanın başka bir yöntemiydi. Bu nedenle ailelerimize çoğu zaman görüşlere gelmemelerini de üzülerek söylerdik.” İfadeleriyle yaşadıklarını anlattı. “Darbe sürecindeki İşkence yöntemleri dünyanın her yerinde aynı” Mamak Cezaevi zihinsel harita atölyesinin çalışmaları sonunda söz alan, Tezcan Karakuş Candan ise Cezaevleri ve işkence mekânlarına dair şunları söyledi: “ İşkence yapılan mekanlar ve işkence sistematiği, özellikle darbe yapılan ülkelerde aynı. Şili’de de aynı Türkiye’de de. İnsanın bir mahremi vardır, kendine özel bir şeyleri vardır. Tanıkların bahsettiği gibi cezaevine girenlerin ilk olarak her tarafı parmaklıklı kafeslere konmaları ve sağdan sodan her taraftan görünür kılınmaları iktidarın, “ burada size ait bir şey yok” demesinin bir başka yolu bu size ait bir şey yok yani sizin bir özeliniz yok demek. Sağınıza da dönseniz, solunuza da dönseniz herkesin ortasındasınız. Kaşınızı da kaşısanız görürüz, bizim kontrolümüzdesiniz demenin mekansal yansımasıdır. İnsandan kendine ait olanı almak için, kendisine ait bir benlik bırakmamak için yapılan, tasarlanan mekanlardır. İşkencecilerde, bu açığa çıkmıştır, CIA tarafından panama okullarında eğitim almışlardır. Onun için darbe dönemlerindeki işkence yöntemleri aynıdır, çünkü işkence yapanlar Panama’dan sınıf arkadaşlarıdır” yorumunu yaptı. Mamak Cezaevi Fikir proje yarışmasına başvurular devam ediyor, ödüller 12 martta sahiplerini bulacak.. Toplam Görüntülenme : 94734 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|