Sobe Gazetesi 2024 - Başbakan’ın Burnunu Görüyoruz!..
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Başbakan’ın Burnunu Görüyoruz!..

BAÅžBAKAN’ın  BURNUNU GÖRÃœYORUZ !..

Gazeteciler, her türlü baskı ve yasaklamalar ve tutuklamalara raÄŸmen mesleklerini icra etmeye devam ediyor. Bugün hükümetin, anladığı özgürlüğün, demokrasilerde olması gereken basın ve ifade özgürlüğünden çok uzakta olduÄŸu aÅŸikârdır. AKP’nin  “ileri demokrasi” aldatmacasını tutuklu gazetecilerin sayısı bile ele vermeye kâfidir.  An itibariyle 70 gazeteci cezaevlerinde tutuklu bulunuyor, bu durumun kamu vicdanını derinden yaraladığını düşünüyor, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Bugün ülkemizde tutuklu gazeteciler varsa bu, gazetecilerin basın özgürlüğü tarafında olan, esir alınmak istenen iradesidir. Bugün ülkemizde tutuklu gazeteciler varsa, bu AKP diktatörlüğünün emaresidir.

AKP kendi iktidarının aleyhinde yazılar yazan gazeteyi fiÅŸliyor, gazetecilere davalar açıyor, BaÅŸbakan emri ile toplantılarına almıyor, akreditesini iptal etmeye kadar iÅŸi götürebiliyor. Bunları yaparak sadece basın emekçilerine karşı deÄŸil tüm halka karşı suç iÅŸliyor, halkın haber alma özgürlüğünü yok sayıyor. Biz biliyoruz ki AKP’nin düşünce özgürlüğünden anladığı, kendi düşüncesinin özgürlüğüdür, kendisinden olmayan her düşünceyi susturma ya da her sesi zayıflatma yoluna gitmektedir. BaÅŸbakanın her siyasi çatışmada, her toplumsal muhalefette, AKP’nin her çıkmazında dönüp medyayı azarlaması, gazetecileri paylaması sansürün ve gazeteciler üzerindeki baskıların en bariz göstergesidir. BaÅŸbakan, ifadelerini hakaret boyutuna taşımış, hatta günü gelmiÅŸ kendi ifadesiyle gazetecilere “hadlerini de bildir”miÅŸtir.  Bazı gazeteler susmayı, görmemezlikten gelmeyi ya da daha ileri giderek AKP borozancılığını tercih etse de biliyoruz ki basın özgürlüğünden yana tavır alan, tarafsız ve dürüst çok sayıda gazeteci ve basın emekçisi var.  

Bilinir ki burnunu beÄŸenmeyen II. Abdülhamit padiÅŸahlığı zamanında burnundan ötürü “burun “ kelimesini dahi matbuatlarda yasaklamıştır. Bu yasak tarihte sadece burnunu daha fazla görünür kılmış, Abdülhamit’in sansürlerini, yasaklarını ve burnunu kendisinin önüne geçirmiÅŸtir. II. Abdülhamit’in sansürünü esas alan bir anlayış AKP ile hortlayarak çalışan gazetecilerin önünde; gazete patronları-çıkar çevreleri ve iktidar iliÅŸkisiyle iç içe üstü örtük bir sansür olarak durmaktadır. Bu sansür gazete patronlarının mali sıkıştırmalarla yüz yüze kalmalarıyla da örneklenebilir.  Her özgürlüğe, her demokratik hak arayışına, kadın rahminden, doÄŸacak bebeklere kadar zorlayıcılıkla müdahale eden AKP hükümetinin “burnunun ucunu” gerçekleri yazan gazetecilerle birlikte görmekteyiz.

Bizler BaÅŸbakan’ın “burnu”nu görüyoruz! burnunun ucunu göremeyen AKP hükümetidir. PadiÅŸahlar gelip geçicidir, daimi olanlardan biri ise gazetecilik mesleÄŸi ve onurudur. Bugün birçok meslekte olduÄŸu gibi, gazeteciler bir diktatörlüğün karşısında ellerinde sadece kalemleriyle durmaktadır.

Gazetecinin olaylara, olgulara, belgeye ve bilgiye dayalı haber toplaması, araştırmalar yapması ve bunu kamuoyuna taşıması engellenmemeli, basın ve ifade özgürlüğü güvence altına alınmalıdır. Basın özgürlüğü temel haklardandır, basın özgürlüğünün tehdit altında olması, tüm eşitlik, adalet hukuk sistemlerini tepetaklak edebileceği gibi başta insan hakları olmak üzere en temel hakları da tehdit eder.

Unutmamalıyız, özgür basın özgür toplum demektir. Bu sebeplerdi ki; gazetecilerin baskılara raÄŸmen sürdürdükleri onurlu mücadelelerinin yanındayız. Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını, gazetecilerin çalışma saatlerinin ve çalışma koÅŸullarının, ekonomik ve sosyal haklarının insani ÅŸartlarda düzenlenmesini istiyor, mesleÄŸine, meslek onuruna, insanlık onuruna sahip çıkan, kalemiyle özgürlükten ve hakikatten yana duran, tüm gazetecilerin çalışan gazeteciler gününü kutluyoruz.   

 

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi 42. Dönem Yönetim Kurulu


Toplam Görüntülenme : 75461
Kategori Haberleri

Mimarlar, Danıştay’ın Ayasofya gerekçesini emsal göstererek AOÇ’nin aslına rücu davasını açtı
Mimarlar:  Bu dava Cumhuriyet davasıdır, davaya müdahil olun
15 Ekim 2020
Mimarlar, Adnan Kahveci Parkı için mücadeleyi sürdürüyor
DoÄŸal ve yeÅŸil alanlarımızın talanına karşı mücadele eden Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, Yenimahalle’deki Adnan Kahveci Parkı’nın betonlaÅŸtırılmaması için hukuksal süreç baÅŸlattı.
03 Eylül 2020
Yargı, Ulus Tarihi Kent Merkezi’nin kimliksizleştirilmesine izin vermedi
Yargı, Ulus Tarihi kent Merkezi Koruma Amaçlı Ä°mar Planı  iptalini temyize taşıyarak iptal kararının bozulmasını isteyen Gökçek dönemi BüyükÅŸehir Belediyesi’ne, iptal kararının bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığını belirterek, iptal kararının onanması kararını verdi.
28 Temmuz 2020
Mimarlar, Atatürk Orman Çiftliği alanlarının en geniş sınırlarının, Atatürk’ün şartlı bağışı ve vasiyetine uygun hale getirilmesi için bakanlığa başvurdu
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Danıştay'ın Ayasofya gerekçesini emsal göstererek Atatürk Orman Çiftliği için aslına rücu sürecini başlattı.
27 Temmuz 2020

<<< <
7 8 9 10 11 12 13 14 15 16
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!