GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Mimarlar Gökçek’e ve hükümete “dur” dedi

Mimarlar Gökçek’e ve hükümete “dur” dedi

Mimarlar Odası Ankara Şubesi yaptığı basın toplantısıyla Taksim’de başlayan dalga dalga yayılan protesto olaylarını değerlendirirken hükümet yetkililerini ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nı da durmaya davet etti.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi bugün yaptığı basın toplantısında Gezi Park’ında başlayan süreci değerlendirdi. Toplantıya Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan ve Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan katıldı.

 

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Hakkan Gezi Park’ı ile AOÇ’de yapılan Başbakanlık Binası’nı hatırlattı. “İki ağaç için ne kıyamet koptu dedikleri ortamda, hala AOÇ’de ağaç kesilerek yapılan Başbakanlık Binası’nın yükselmesini anlaşılmaz buluyorum. Devam eden bir hukuki süreç var ama bina bitmek üzere. Böyle bir durumda Başbakan nasıl oturacak o binada merak ediyorum? Melih Gökçek ise İstanbul yolu aksında yaptığı planlamalarda tüm ağaçları kesmiş durumda. İtalya’dan getirdiği ağaçlarla da küçük bir fidanlık yapmış ama o ağaçların ömrü yeter mi bilinmez. Binlerce de ağaç kesildi. Biraz bu toplumun sesini dinlemeleri gerekiyor. Akıllarını başlarına almalılar, Aklı selim olmaya ve kendilerini de durmaya davet ediyoruz. ” şeklinde konuştu.       

Hakkan biz de kuğuludaydık diyerek direnişçilere destek verdi: “ Kuğulu Park’ta 24 saat oturabilirsiniz, buna engel bir durum yok. Yok oturmayın, kalkmayın, yatmayın, Kuğulu’daki insanlara yapılanlar, parklara kimseyi sokmamaları insan haklarına aykırı. Bu süreçte, bizleri dayanışma ruhundan, yardımlaşma ruhundan ne kadar uzaklaştırmış olduklarını gördük. İnsanların birbirlerini nasıl koruduklarını nasıl birbirlerine yardım ettiklerini gördük. Güvenpark’ta bir çok eylemlilik yapıldı ve bunların hepsi insan hakkıdır. ”

“AOÇ arazisi 14 Hydeprak 10 Centralpark  büyüklüğünde”

Tezcan Karakuş Candan: “ Gezi’de başlayarak tüm ülkeye yalan eylemlerin iktisadi temelinin olmadığı söyleniyor. Yıllardır bizler kent mücadelesi içerisindeyiz bunun bir iktisadi temeli olduğunu söyleyebiliriz.  AKP hükümeti sermaye birikimini kent toprakları ve kamusal alanlardan üzerinden şekillendiriyor. Hükümet kenti doğayı ve tarihi bir rant alanı olarak bir meta olarak görüyor olması iktisadi temelinin varlığını da gösterir. AKP hükümeti, Orman arazilerini, meraları, parklarımızı, evlerimizi yaşam alanlarımızı rant olarak görüyor. Çıkardığı Afet Yasası’nın arkasında iktisadi derinlik var. Eylemlerin geldiği nokta ise kent yaşamı üzerinden bir tepkiye dönüşüyor. Bugün gezi parkı eylemlerinde ortaya çıkan bütün talepler kentli hakları deklarasyonundaki maddeleri  dikey olarak kesiyor. Bu süreç “kent politik hareket” nüvelerini taşıyor.  Taksim’de Gezi Parkı ile başlayan  mücadele kent mücadelesinde ve bu mücadelenin farkındalığında önemli bir sıçrama yarattı. AOÇ topraklarının talanına karşı yürüttüğümüz mücadelede yeni bir evre başlattı. AOÇ şu anki tüm tahsislerle verilen yerleri ve toprak bütünlüğü ile eğer satışlarını da bir kenara bırakırsak, 14 Hyde park, 10 Central Park  92 Gezi park ediyor. AOÇ arazisini yürüyerek dolaşamayacağınız kadar büyük bir arazi. Kentin akciğeri ve bu akciğerden sürekli parçalar kopartılmaya başlandığında kent nefes alamaz duruma gelecek.” dedi.

 

Candan, AKP hükümetinde AOÇ ‘nin insanların iyice yaşamlarından çıkartıldığını piknik alanlarının kapatıldığını, uzaklaştırıldığını  ve böylece talan açılacak bir zemin yaratıldığını ifade etti.  Canda çocukluğunda  okulla birlikte AOÇ’ye gittiğinden  bahsederek, “ AOÇ’ye pikniğe gittiğimizde uçsuz  bucaksız bir araziyle karşılaşırdık. Şimdi Tigem’e sıkışmış durumda. Bizden uzaklaşan bir noktaya geldi AOÇ kapısından bile girmek zor. Herkesin iştahını kabartan bu araziyi parça parça kesip satmaya çalışıyorlar. Sayıştay raporu AOÇ ‘nin  amacı dışında kullanılan  devredilmiş arazilerinin tekrar geri iade edilmesini öneriyor. Bunun üzerinden devredilmiş Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin izlerini de sürmeye başladık” dedi.

“Normalleşmeyi keşfediyoruz, normalleşiyoruz”

Gözaltı süreçlerine dair taleplerin yerine getirilmesi gerektiğini söyleyen Candan: hükümet yanlısı basınla, eylemlerin altından marjinal gruplar çıktı yalanıyla, kendisini sol olarak tanımlan gruplara cadı avı gerçekleştiriliyor. Bu  eylemler değişik renklerden oluşan bir mozaiktir. Bu mozaikteki her renk  doğaldır. Her rengin bir özelliği var hiçbir renk marjinal olamaz. Siyahta marjinal değil beyaz da ,kırmızıda, marjinal değil.Bunu görmeyen gözler hissetmeyen yürekler marjinaldir.  Gözaltıların serbest bırakılması, tutuklamalardan vazgeçilmesi, baskıların durdurulması için, biz zaten duruyoruz, durmaya da devam edeceğiz. Hükümeti’de  bi durup anlamaya davet ediyoruz.  Normal olan bir olayı anormal duruma çeken hükümetti. Bizi evlerimize hapseden, sokağa çıkamayan hale getiren, saat:11.00’de otobüslerin bittiği ölü bir kenti yaşamaya mahkum eden, yediğimize içtiğimize nasıl doğum yapacağımıza kaç çocuk yapacağımıza karışan hükümetti. Anormal olan bu,  bugün normal olanı yeniden hissettik bir kez daha keşfettik. O nedenle gölge etmesinler biz normalleşiriz. Bunların hepsinin kentteki demokrasi ve  özgürlükler mücadelesi ile bağı var ” Şeklinde konuştu.

Melih Gökçek’in AOÇ projelerinden olan tema park projesini eleştiren Candan, “Tema park projesinin adı “Ankara kingdom of the wild” projenin adı yani “vahşetin krallığı” adlı bir proje hazırlattı. Yurtdışında bir dolu örneği var tema parkların ama AOÇ’ye bunu uygun görüyor. Vahşetin Krallığı ‘nı kuracağı bir tema parkı Cumhuriyetin değeri olan AOÇ’ye yapmayı uygun bulmuş. AOÇ için böyle bir şey yapmak tam bir vahşet Başbakanlık binası için ve Tema Park için hukuki süreç devam ediyor. AOÇ kaynaklı arazinin ABD Büyükelçiliği konsolosluğu binası için satılmasına karşı çıkarak siyah çelenk bıraktık ama anlamadılar anlamaları için, yarın sarı çelenk bırakacağız. Böylelikle “Anladınız siz onu” diyeceğiz. Umarız anlarlar.” İfadelerini kullandı.  

Candan, Sarı Çelenk eyleminden sonra ABD Büyükelçiliği ile görüşme talebinde bulunacaklarını kaydetti.


Toplam Görüntülenme : 42934
Kategori Haberleri

Mimarlardan Anayasa değişikliğine karşı yara bantlı açıklama
Anayasa değişikliğinin Türkiye’nin varlık ve yokluk meselesi olduğunu belirten Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “ Bu Anayasa değil, rejim değişikliğidir.  Cumhuriyet kalbinden yara aldı. Türkiye Cumhuriyetinin ve hepimizin geleceğinin tartışıldığı bu anayasa değişikliği acilen geri çekilmeli. Siyasi parti ayrımı yapmaksızın geleceğine sahip çıkmak isteyen Türkiye halkları ve milletvekilleri hayır cephesinde buluşmalı” çağrısında bulundu
11 Ocak 2017
Başkanlığa Hayır diyenlere sert müdahale
Başkanlık sistemini öngören ve TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanan Anayasaya değişikliğine karşı tepkiler çığ gibi büyüyor.  Meclis Dikmen kapısında “Başkanlığa Hayır” bildirisi okumak isteyen demokratik kitle örgütlerine polis biber gazlı ve tazyikli su ile sert müdahalede bulundu.
09 Ocak 2017
Deniz Kimyon Yalnız Değildir
Hukuksuz KHK’larla akademiye darbe üstüne darbe vuruluyor. 6 Ocak’ta gece yarısı yayınlanan son KHK ile aralarında  TMMOB Şehir Plancısı Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Kimyon’un da bulunduğu 631 akademisyen ihraç edildi. 
09 Ocak 2017
12 Eylül’de bile böyle zulüm görmedim
Son KHK ile Başkent Dayanışması Bileşenlerinden Türkiye Sakatlar Derneği Ankara Şube Başkanı engelli Mithat Tokur da görevinden ihraç edildi. Tokur, “36 yıllık meslek hayatımda kınama cezası almamış bir kamu emekçisi olarak hukuksuz bir şekilde görevime son verildi. Hayatım mücadele ve direnişle geçti. 12 Eylül’de bile böyle zulüm görmedim” diyerek tepki gösterdi
09 Ocak 2017

<<< <
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!