GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Kent Merkezindeki Okullar Ranta Kurban Gidiyor



Kent merkezinde bir yerdeyseniz, okulun zili çaldığında, çocuk sesleriyle şenlenir ortalık. Hayatın aktığı, geleceğin seslerinin yankılandığı an, o andır. Okul formalarıyla, koşan zıplayan bağıran, kahkaha atarak seslerini kentin kasvetli ağır, gürültülü seslerine meydan okurcasına çıkaran, bizi geçmişe ve geleceğe götüren çocuklar bizim çocuklarımız, bizim çocukluğumuzdur.

Şimdi hükümet kent merkezindeki çocuk seslerine kıymak için okulları satmaya hazırlanıyor… Yalnız ilköğretim okullarının değil, lise ve hatta üniversitelerin arazileri bile gözlerini parlatıyor. Yasalar çıkartılıyor, yönetmelikler hazırlanıyor, mülkiyet devirleri gerçekleştiriliyor. Kim bilir belki de, akşamın bir saatinde, köhne bir odada, “yetkili” kişilerin masasında, rant ortamlarında, rant toplantılarında “hangi okulu, hangi okul arazisini kime satsak, ne kadar gelir getirir,  hangi firmalara versek bu alanları da, iş merkezi yapsalar, onlara da kent dışında arazi göstersek orada okul kampusları yapsalar” dediklerini duyar gibi oluyoruz. Pardon yani, nasıl bir açlıktır bu,  anlamak mümkün değil…

Kültürel miras, tarihi yapılar, doğanın talanı, HES’ler… derken şimdi okullarımıza dayandılar… Yarın belki de parklarımızı satacaklar, kiralayacaklar, kapımızın önüne her çıktığımızda para sayacağız, belki de aç kurtlar sofrasına yem olurken kentsel mekânlarımız…

Kent merkezinin yaşamasında okulların yeri oldukça önemli. Kent büyüdükçe, kent merkezinde kalan okulların arazileri birer birer değerlendi, kenti salt bir rant alanı olarak görenlerin gözlerinde… “Öyleyse, bu değerli arazileri satalım, kiralayalım” diyen, gözlerini para hırsı bürümüş birileri harekete geçiyor. Kitabına uydurmaya hazırlanıyor, masa başı pazarlıklarını başlatıyor, kararını veriyor: “tez kent merkezindeki okullar satıla!”  Nasıl bir vicdansızlıktır bu. Hangi okullara gittiler bunlar, kimden öğrendiler, hangi kitapta yazıyor, çocukların seslerini, yapılarını kent merkezinden uzaklaştırarak, kent merkezini bir ticaret ve hırs alanına dönüştürmek?

Bir sabah uyandığımızda, yıllar önce okumayı söktüğünüz, ilk heyecanlarınızı yaşadığınız, anılarınızı paylaştığınız, ya da  en değerli varlığımız olan çocuklarımızın heyecanla gittiği okullarımızın  satıldığını duymak istemiyorsak, pek çoğu birer kültürel miras olan lise ve üniversite yapılarımızın yıkıldığını ve onların kente soluk veren geniş bahçelerinin kazıldığını görmek istemiyorsak: Yani Ankara’da Mimar Kemal İlköğretim Okulu, Namık Kemal İlköğretim Okulu, Mimar Kemal Lisesi, Kız Lisesi, Atatürk Lisesi ve diğerlerinin yerinde iş merkezlerinin, rezidansların, otellerin yükselmesini istemiyorsak,  kent merkezlerine doğru, çocuklarımızla, gençlerimizle, öğretmenlerimizle ayağa kalkma  zamanıdır. Okullarımızı satmaya niyetlenenler bilsinler ki, sattıkları şey aynı zamanda, bir kentin kimliği,  geçmişi ve geleceğidir… Yok öyle yağma, okullarımıza ve kentlerimizin ruhuna sahip çıkıyoruz… Sattırmıyoruz.

Ocak ayında dağıtılacak karnelerde Hükümete ve Milli Eğitim Bakanlığına kocaman bir sıfır…


Toplam Görüntülenme : 110060
Kategori Haberleri

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!