GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Kıdem tazminatı gitti gidiyor!

Kıdem tazminatı gitti gidiyor!

Kıdem tazminatı budamasına karşı Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şube açıklama yaptı. Açıklamada; İktidarın kıdemi, kıdem tazminatlarını gasp etmeye yetmez! İfadelerine yer verilirken; “mevcut uygulamada bir yıla 30 günlük kıdem hakkı elde eden ücretli çalışanlar, yeni sistemle 30 gün yerine 11 ila 22 gün kıdem tazminatı alabilecekler. Sistem eski yeni tüm emekçileri içine alacak. Kıdem Tazminatı Kazanılmış Haktır Gaspedilemez!” dendi.  EMO Ankara Şube’den yapılan açıklamayı yayınlıyoruz:

 


Bilindiği gibi kıdem tazminatı, ücretli çalışanların yıl itibariyle çalışmış olduğu iş yerinde yıpranması dolayısıyla oluşan tazminattır. Ücretli çalışanlar yıllarca emek harcayarak, işyerinde yıpranmakta, bu yıpranma sonucu da kıdem tazminatı almaya hak kazanmaktadır. Kıdem tazminatı, işten atılma ve emeklilik hallerinde verilmektedir. Türkiye’deki çalışma hayatını düzenleyen yasalara göre ücretli çalışanlara bir yıllık çalışma karşılığında bir aylık kazancı tutarında kıdem tazminatı ödenmektedir.

AKP iktidarı tarafından gündeme getirilen “Bireysel Fonlu Kıdem Tazminatı Sistemi”ne geçilmesi durumunda ücretli çalışanların kıdem tazminatını alabilmesi için en az 15 yıl sigortalı çalışması zorunlu olacağı iddia edilmekte, Sosyal güvencesiz, düşük ücretle çalıştırılan, özelleştirmelerle işten atılan, açlığa mahkûm etme politikalarıyla işsizlik batağına atılan ücretli çalışanlar için 15 yıl sigortalı çalışmak büyük bir hayal olmaktan öteye geçmemektedir.

Mevcut uygulamada bir yıla 30 günlük kıdem hakkı elde eden ücretli çalışanlar, yeni sistemle 30 gün yerine 11 ila 22 gün kıdem tazminatı alabileceklerdir. Ücretli çalışanların kıdem tazminatı üçte bir ila üçte iki oranında budanacak ve yeni sistem eski yeni tüm emekçileri fonun içine alacak.

Kamuoyuna yansıyan haliyle, yeni sistemde özel bireysel emeklilik şirketleri kullanılacak, işverenin yükümlülüğündeki prim tutarları için kamu garantisi olmayacak; işten kendi isteğiyle ayrılan ya da işveren tarafından işten atılan ücretli çalışanların ilk kıdem tazminatı alabilmesi için 15 yıl sigortalılık ve 3 bin 600 gün (10 yıl) çalışmış olma şartı aranacak. Üstelik bu şartları tutan ücretli çalışanlar hak ettikleri kıdem tazminatının tamamını değil, sadece yarısını alabilecekler. 15 yıl sigortası olmayan ya da 3 bin 600 günlük çalışma sürecini dolduramayan ücretli çalışanlar kıdem tazminatının yarısını da alamayacaklar. İlk kıdem tazminatı tutarını alıp daha sonra yeniden kalan kıdemini almak isteyen ücretli çalışanlarda ise bin 800 gün (5 yıl) çalışmış olma şartı aranacak, bu şartlara uyan ücretli çalışanlar da yine hesapta adlarına tahakkuk eden kıdem tutarının yine yarısını alabilecekler.

Ücretli çalışan üyelerimiz büyük hak kayıpları yaşayacak

Sendikasız, sosyal güvenceden yoksun yaşamaya mahkûm edilen üyelerimiz kıdem tazminatı uygulamasında yapılan değişikliklerle büyük hak kayıpları yaşayacaklar.

İşverenin ödemediği ya da eksik ödediği primlerin tahsil edilmesi konusunda devlet değil bizzat ücretli çalışanın kendisi mücadele verecek.

İşverenin ödediği prim miktarı düşerken, ücretli çalışan son aldığı ücret üzerinden değil fona yatırılan prim miktarının yıllık ortalaması üzerinden tazminat alacak, işten çıkartılma kolaylaştığı için sendikalaşma büyük darbe yiyecek. Esnek ve güvencesiz çalışmaya karşı direnç azalırken, tazminatın caydırıcı özelliği kaybolacak.

Ücretli çalışanlar tazminatın tamamını ancak emekliliklerinde alabilecekler; iktidar tarafından emeklilik yaşı uzatıldığından mezarda emeklilikten sonra mezarda kıdem tazminatı söz konusu olacak.

Geçmişte uygulanan “Konut Edindirme Fonu”, “Tasarruf Teşvik Fonu” uygulamalarında kesinti ve ödeme kayıtlarının dahi bulunamadığı, milyonlarca çalışanın büyük hak kayıpları yaşadığı anımsandığında benzer şekilde “Bireysel Fonlu Kıdem Tazminatı” sisteminin de bir süre uygulandıktan sonra yürürlükten kaldırılmayacağı, ücretli çalışanların hak kayıpları yaşamayacağının garantisi bulunmamakta.


Kıdem Tazminatı Kazanılmış Haktır Gaspedilemez!

Göstermelik toplantılar, kamuoyuna yeteri kadar aktarılmayan düzenleme hakkında kamuoyuna yansıyan bilgiler yetersizken; iktidar yanlısı sendikalar gelişmelere duyarsız davranıp, iktidarla perde arkasında pazarlıklar yaparak emekçi düşmanı tavırlarına devam etmekteler.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in dün yapılan toplantıdan sonra kamuoyuna sergilediği pembe tablo emekçileri rahatlatmaktan uzaktır.
Yukarıda saydığımız olası değişikliklerin o toplantılara katılan taraflardan birilerinin talepleri olduğu kesin. Sayın Bakan “Hiçbir işçi kardeşimiz, bir paniğe endişeye gerek yok. Şu kalkıyor, bu iniyor gibi değerlendirmeler yanlış. Yapılacak olan şey tıkanan noktayı açmaktır.”  diye açıklama yapmakta. Önümüzdeki günlerde söylenilen tıkanıklığı açmak için hangi tarafın taleplerinin dikkate alınacağını merak ediyoruz.

Bizim tarafımız belli,

Ücretli çalışanların ödenmemiş ücreti bir nevi iş güvencesi olan kıdem tazminatı uygulamasının AKP iktidarı tarafından “Bireysel Fonlu Kıdem Tazminatı Sistemi” adı altında bir kalemde yok edilmek istenmesi kabul edilemez bir uygulamadır.


KIDEM TAZMİNATI KAZANILMIŞ HAKTIR GASPEDİLEMEZ!



TMMOB
EMO ANKARA ŞUBESİ
21.DÖNEM YÖNETİM KURULU 


Toplam Görüntülenme : 79000
Kategori Haberleri

Marmara Köşkü’nün yıkımına kimse kılıf bulmasın bu bir suçtur
Marmara Köşkünün yıkımı tartışmaları devam ediyor, Mimarlar Odası Ankara Şubesi yıkım ile ilgili kurum ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Yeniden yapılacak tartışmalarına ilişkin ise  mimarlar "hiçbir şey yıkımı meşrulaştırmaz bu bir suçtur" diye tepki gösterdi.
22 Mayıs 2016
“Azmetiricileri tanıyoruz, hesap verecekler”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekanlarından birisi olan Atatürk’ün tarihi Marmara Köşkü’nün yıkımına neden olanların peşini bırakmıyor. “Azmettiricileri biliyoruz, belleğimiz direnecek. Bu tarihsel mimari cinayete sebep olanlar hesap verecek” diyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yıkımda sorumluluğu olan kamu kurumları ve yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Yıkım sürecinde görev alanların, yıkım sürecindeki uzmanların ve Marmara Köşkünün yıkım sürecinin kayıtlarının ve malzemelerinin peşine düştü.
20 Mayıs 2016
HARAMİLERİN HALKIMIZA 19 MAYIS ARMAĞANI
Bu topraklarda tek bir metre yeşil alan, tek bir özgür nefes, tek bir onurlu insan, dillerindeki ve kültürlerindeki farklılığı bir zenginlik olarak görerek kardeşçe yaşayan halk topluluğu bırakmamak için yağmayı talanı ve yalanı sürdürüyorlar.
20 Mayıs 2016
Atatürk’ün Tarihi Marmara Köşkü yıkıldı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekânlarından, Atatürk’ün çiftlik evi olarak Ernest Egli tarafından tasarlanan Marmara Köşkü’nün yıkıldığını bildirerek, “Üzgünüz, öfkeliyiz. Bu öfke sadece bizim değil bütün toplumun olmalı. Değerlerimizi kaybetmeye başladıkça geleceğimizi kaybedeceğiz, çocuklarımızın geleceği tehdit altında” diyerek tepki gösterdi.
18 Mayıs 2016

<<< <
36 37 38 39 40 41 42 43 44 45
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!