TMMOB 3. KADIN KURULTAYI SONUÇ BÄ°LDÄ°RGESÄ° Mühendis, mimar ve ÅŸehir plancısı kadınların sorunlarını dile getirerek bunlara yönelik çözüm önerileri sunmayı amaçlayan ve TMMOB 42. Dönem OlaÄŸan Genel Kurulu‘nca yapılması karar altına alınan TMMOB 3. Kadın Kurultayı Ankara‘da 16-17 Kasım 2013 tarihinde Ä°MO Teoman Öztürk Toplantı Salonu‘nda gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Kurultaya mimar, mühendis, ÅŸehir plancıları olmak üzere toplam 276 kadın delege ile kadın örgütlerinden ve çeÅŸitli kurumlardan 32 konuk katılmıştır. Kurultayımızda; Tarihsel GeliÅŸim Sürecinde Kadın Hakları, Türkiye‘de Kadın Politikaları-Gericilik ve Piyasacılık Sarmalında Kadınlar, Kadına Yönelik Åžiddet, Nedenleri ve Sonuçları, TMMOB‘de Kadın Örgütlenmesi, Gezi Sürecinde Kadın konu baÅŸlıkları altında 5 oturum gerçekleÅŸtirilmiÅŸ, yerel çalıştaylarda kabul edilen önergeler deÄŸerlendirilmiÅŸtir. Bugün TMMOB‘nin 423.000‘i aÅŸan toplam üye sayısının % 20‘si kadınlardan oluÅŸmaktadır. 3. Kadın Kurultayımızda, GeniÅŸletilmiÅŸ Kadın Çalışma Grubunun oluÅŸturulması kararı ile iki yılda bir yapılan Kadın Kurultayına ek olarak Kadın Sempozyumu yapma kararı alınarak kadın örgütlülüğünü ileriye taşıma ve TMMOB‘de kadınların örgüt içindeki temsiliyetinin artırılması yolunda önemli adımlar atılmıştır. Ne yazık ki; iki yıl önce düzenlediÄŸimiz kurultaydan bu yana konuÅŸtuÄŸumuz konularda iyileÅŸme yerine daha da geriye gidilmiÅŸtir. Siyasi iktidar, kadını sadece aile içinde tanımlayarak, "emeÄŸin yeniden üretimi" alanını -tüm bakım hizmetleri de dahil- sosyal devleti tasfiye edip kadın üzerinden yapılandırarak, ucuz ve güvencesiz emek ordusunu kadın emeÄŸi üzerinden geniÅŸletmek adına kapitalizmin kadın ile ihtiyaca baÄŸlı olarak "ucuz emek - kutsanmış annelik" arasında kurduÄŸu ikiyüzlü söylemi düstur edinmiÅŸtir. Kadınlara kaç çocuk doÄŸurması gerektiÄŸi dahi dikte edilerek, sermayenin ucuz ve güvencesiz iÅŸgücü ihtiyacının gelecekte de karşılanması garanti altına alınmaya çalışılmaktadır. Yasal hiçbir düzenleme olmamasına raÄŸmen BaÅŸbakanın "Her kürtaj Uludere‘dir" sözüyle, istenmeyen gebelik tahliyesi fiilen imkânsız hale getirilmiÅŸtir. DoÄŸum kontrol araçlarına parasız eriÅŸim kısıtlanarak, kadın cinayetlerinin de artmasına neden olacak ÅŸekilde gebe kadınlar takibe alınıp, kürtaj hakkı gasp edilmiÅŸtir. HukuksuzluÄŸun "hukuk" haline getirildiÄŸi bu dönemde, açıkça "kadın erkek eÅŸit deÄŸildir" demekte sakınca görmeyen, hamile kadınların sokaÄŸa çıkmasını gayri ahlaki bulan siyasi iktidar, "kızlı erkekli aynı merdiveni kullanıyorlar, aynı evlerde kalıyorlar" gibi söylemleriyle toplumda kadın düşmanlığını körüklemekte ve özel yaÅŸamlara gerici müdahaleleri giderek artırmaktadır. Kadını birey olarak görmek istemeyen siyasi iktidar, "uzlaÅŸma süreci" aldatmacasıyla erkek egemen toplumumuzda gerçekte gerek aile gerekse toplumsal baskı ile "kadının boyun eÄŸme, zorla razı olma" sürecine dönüşeceÄŸi açık olan, Medeni Kanun‘un kadına saÄŸladığı genel koruma iÅŸlevini etkisiz hale getiren "gizlilik" içinde yürütülen "arabuluculuk" sürecini de yasallaÅŸtırmıştır. TMMOB, cemaat ve tarikat hegemonyasının giderek güçlendiÄŸi Türkiye‘de, topluma bir model olarak dayatılan, kadının kimliÄŸini yok eden, evine kapanmaya zorlayan, aile içine hapseden ve kadın bedenini namus kavramının odağına koyan anlayışı/ yaÅŸam biçimini reddetmektedir. Kadının sosyal statüsü, eÄŸitim ve istihdamı açısından ülkemiz ne yazık ki 3. Dünya ülkeleri arasında yer almaktadır. Ãœlkemizde kadınların eÄŸitim, istihdam ve sosyal yaÅŸama katılım oranları ve bu oranlarda son yıllarda görülen düşüş bunun en açık göstergesidir. 2012 TÜİK rakamlarına göre kadınların iÅŸ gücüne katılımı %30 civarlarındadır. Kadınların iÅŸ gücüne katılımı pek çok geliÅŸmiÅŸ ülkeye göre çok düşük olduÄŸu gibi eleman çıkarılması gerektiÄŸinde ilk gözden çıkarılan çalışanlar da kadınlar olmaktadır. Hükümetin hazırlamakta olduÄŸu Ulusal Ä°stihdam Stratejisi Taslağı, iÅŸverenlerin üzerindeki yükümlülükleri azaltarak ve iÅŸgücü piyasasını esnekleÅŸtirerek emeÄŸin kazanılmış haklarını kısıtlamaya yönelik, sınıfsal bir politik dönüşümün göstergesidir. Kadının "analık hali"ne iliÅŸkin koruyucu düzenlemeler, kadının çalışma özgürlüğünün kısıtlanmamasını, iÅŸgücü piyasasından dışlanmamasını, gebelik ve doÄŸum nedeniyle ayrıldığı çalışma hayatına yeniden ve hak kaybına uÄŸramaksızın koÅŸulsuz olarak dönmesini saÄŸlamalıdır. Oysaki kapalı kapılar arkasında "Nüfus ve Aile Politikaları Mevzuat Çalışmaları" adıyla hazırlanmakta olan kadın istihdamı paketinde sözü edilen düzenlemelerle; kadının çalışma hakkı, örgütlenme hakkı kısıtlanmakta; esnek, güvencesiz ve örgütsüz çalışma düzeni dizayn edilmekte; kadının evi iÅŸyeri, evin ve çocuÄŸun bakımı ise kadının iÅŸi haline getirilmek istenmektedir. Sözde iyileÅŸtirici yönde yapılmış gibi görünen bu düzenlemeler kadının iÅŸ yaÅŸamına katılmasına engel olan temel sorunları çözmekten uzaktır. TMMOB kadın emeÄŸine yönelik esnek ve güvencesiz çalışma biçimleri gibi eÅŸitsizliÄŸin önünü açmayı hedefleyen saldırılara karşı emek örgütleri ile birlikte mücadele eder, toplumsal muhalefeti güçlendirebilmek için üyelerini bu konuda bilgilendirerek eylem ve etkinlikler düzenler. TMMOB, kadını görmezden gelen, kadının kiÅŸiliÄŸini yok sayan, bakanlığın adından bile "kadın"ı çıkaran bu siyasi anlayışa karşı mücadele eder ve ülkemizdeki kadın örgütlerinin yürüttüğü aktif mücadeleyi destekler. Kadına dönük her türden ayrımcılık ve ÅŸiddet ortamını temellendiren nedenler savaÅŸ durumlarında güçlenir. Eril kavramlar olan militarizm, ırkçılık ve milliyetçiliÄŸin kendini var ettiÄŸi ekonomik ve siyasal temel, kadın düşmanlığını üretir ve besler. Kadınlar savaşın yarattığı yıkımlardan ve baskılardan daha fazla etkilenmektedirler. TMMOB, kadınların eÅŸitlik temelinde yaÅŸayabilecekleri bir ortamın saÄŸlanması için Kürt sorununun demokratik çözümü, anadilde eÄŸitim ve bölgede yıllarca devam eden savaÅŸ ortamının barışa dönüşmesi için hareket eden demokratik kitle örgütleri, kurum, kuruluÅŸ ve diÄŸer emek ve meslek örgütleriyle birlikte mücadele eder. EmeÄŸin, hakların korunması, yaÅŸam standartlarının geniÅŸletilmesi ve insanca bir yaÅŸam, tüm emekçilerin ortak talebidir. Kapitalizmin cinsiyet ayrımını derinleÅŸtirerek sömürdüğü emekçilerin bu saldırıya ortaklaÅŸa yanıt vermeleri kaçınılmazdır. Kadınların, örgütlü emek muhalefetinin asli unsuru olarak, TMMOB örgütlülüğü içerisinden baÅŸlamak üzere toplumsal muhalefetin tüm katmanlarında temsil ve teÅŸvik edilmesi son derece önemlidir. Kadın mücadelesi, güçlü toplumsal ve sınıfsal temellere dayanmalı ve "toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸi" bakış açısını yansıtmalıdır. "Özgür, çaÄŸdaÅŸ, demokratik, sosyal, eÅŸitlikçi ve barış içinde" bir Türkiye için, seçim sistemi "temsilde adalet" ilkesi çerçevesinde düzenlenmeli, Seçim Yasası deÄŸiÅŸtirilmeli, seçimlere katılan partilerin aldıkları oy oranında temsili saÄŸlamalı, baraj uygulaması kaldırılmalı, %50 kadın kotası uygulanmalıdır. TMMOB ve baÄŸlı Odaları; toplumdan soyutlanmış seçkin mühendis ve mimarların örgütü deÄŸildir. TMMOB ve Odalarının, toplumun içinde yer alan, onun bir parçası olarak toplumla etkileÅŸim içinde bulunan, kamu yararı temelindeki mücadelesi nedeniyle 30 yıldır uygulanmamış, 12 Eylül darbecilerinin kararnamelerini uygulamaya sokarak TMMOB‘yi bakanlıkların vesayeti altına almak isteyen hukuk dışı AKP uygulamalarına karşı, halktan ve eÅŸitlikten yana duruÅŸundan ödün vermeyen TMMOB‘nin kadın üyeleri olarak, gericiliÄŸe ve faÅŸizme karşı her türlü mücadeleye devam edeceÄŸimizi bir kez daha söylüyoruz. Meslek Odaları, meslek ortamının ve demokrasinin olmazsa olmaz güvenceleridir. Onlara sahip çıkmak, yaÅŸamımıza ve geleceÄŸimize sahip çıkmak demektir... TMMOB 3. Kadın Kurultayı delegeleri olarak bizler diyoruz ki: Son yıllarda kadın haklarına yönelik yürütülen sistematik saldırılara karşı mücadelemiz, kadının var olma mücadelesidir. Erkek egemen, salt sermayenin çıkarlarına hizmet eden cinsiyet ayrımcılığı çözülmeden özgür ve eÅŸit bir toplumun yaratılması mümkün deÄŸildir. GericiliÄŸin kadın özgürlüğüne bir tehdit olduÄŸu bilinciyle, kadını ret ve inkâr eden, kadını eÅŸit ve özgür bir insan olarak görmeyen her türlü ideolojiye karşıyız. TMMOB kadın ve erkeÄŸin eÅŸit bir ÅŸekilde, yan yana yaÅŸamın her alanını paylaÅŸması ve omuz omuza mücadele etmesi gerektiÄŸini savunmaya devam edecektir. Biz kadınlar, kendi bedenleri üzerinden devam eden tüm dayatmacı ve baskıcı politikalara karşı toplumun tüm kesimleri ile birlikte sesimizi yükseltiyor ve diyoruz ki; "EmeÄŸimizden, kimliÄŸimizden, bedenimizden elini çek!!" Kürtaj haktır karar kadınlarındır! Söyleyecek sözümüz, deÄŸiÅŸtirecek gücümüz var! YaÅŸasın TMMOB, yaÅŸasın örgütlü mücadelemiz! Kadınlar örgütlü, TMMOB daha güçlü! Kadınlar Örgütlenmeye, Mücadeleye..... TMMOB 3. KADIN KURULTAYI DELEGELERÄ°” |