GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Mimarlardan Gül’e mektup var
Mimarlardan Gül’e mektup var Mimarlar , Saraçoğlu Mahallesi’nde sürecin başlamasına ön ayak olan Gül’ü Saraçoğlu mahallesi ‘nin kente kazandırılması için tekrar göreve çağırdı. Mimarlar, Saraçoğlu Mahallesi’nin katılımcı bir modeller kentte değer bulması için Cumhurbaşkanı ile görüşmüştü. yapılan görüşmenin ardından cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ankara Ticaret Odası ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin ortak çalışmalar yürütmesine ön ayak olmuştu. Mimarlar Odası Ankara Şubesi yöneticileri Saraçoğlu için atılan adımların devam etmesi gerektiğini söyledi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, Saraçoğlu’ndaki sürecin durma noktasına geldiğini belirterek: “ Saraçoğlu mahallesinde süreç tıkanmış durumda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ankara Ticaret Odası ile yaptığımız toplantıları özetleyen yazı mızı Cumhurbaşkanı Gül’e yazdık. Çünkü Saraçoğlu’nda referans Abdullah Gül’dü. Talebimiz Saraçoğlu’ndaki sürecin yeniden başlatılması yönünde. Cumhurbaşkanı’nın da sorumluluğu var, duyarlı davranacağına inanıyoruz. Cumhurbaşkanı’ndan gereğini yapmasını bekliyoruz. Oradaki insanlar, mağduriyeti devam ediyor. Ciddi yakıt paraları ödemek durumunda kalıyorlar, herhangi bir hizmet alamıyorlar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşmeler başlamalı. ” Şeklinde konuştu. “Devlet işlerinde devamlılık esastır” Mimarlar Odası Ankara Şube Genel Sekreteri Tezcan Karakuş Candan devlette devamlılığın esas olduğunu söyleyerek, “ Süreçle ilgili farklı duyumlar alıyoruz, eczanenin bulunduğu binanın yıkılacağına dair, Saraçoğlu’na dair hassasiyetlerimiz var. Devlette devamlılık esastır. Sürecin devamlılığının sağlanması gerekiyor. 17 Aralık sürecinden sonra bürokraside yaşanan depremin farkındayız, ama bu görüşmelerin sekteye uğratılmasını gerektirmiyor. Devamlılığı sağlayacak girişimler yapılmalı.” Dedi. Hakkan Batıkent- Sincan metrosu açılışına Ulaştırma Bakanı’nın davetiye gönderdiğini söyleyerek, “ Davetiyelerini aldık ama programımız nedeniyle katılamayacağız. Metro uzun soluklu bir süreç. Gelişmiş dünya kentlerinde yüzyılı aşkın süredir metronun örnekleri var. Vedat Dolakay döneminde protokoller yapılıyor, hamle yapılamıyor. Ali Dinçer döneminde planlanmaya başlıyor. Uzun bir aradan sonra Mehmet Altınsoy döneminde metro çalışmaları tekrar başlıyor, 92 yılında Murat Karayalçın döneminde artık raylı ulaşım sistemlerinin planları hazırlanıyor. Dikimevi’nden Aşti’ye kadar giden bir hat başlayarak , 1996’da açılıyor. Melih gökçek’in görev alma süreci 1994 tam yirmi yıl geçmiş. Milli Eğitim Bakanlığı’nın önündeki gibi metro için açılan çukurlar kentin çeşitli yerlerinde hayalet gibi yıllarca duruyor. Bugün ise Billboardlarda “Biz başlattık, Ulaştırma Bakanımız devraldı, Başbakan açıyor” ilanları var. Bu ilanları nasıl verir anlamış değiliz. İnsanın yüzü kızarır. Yirmi yıl boyunca metroyu yapamadı , ancak sahipleniyor. Ulaştırma Bakanı’na teşekkür ederiz, yapılması gerekeni yaptı.” ifadelerini kullandı. “Kızılay’da yoğunluk artabilir” Candan ise metro açılış davetiyesinde yazılı olan “Hayaldi Gerçek oldu” sloganına değinerek, “ Batıkent – Sincan 15 km lik metro hattı bir hayal olamaz. Ankara için, kent merkezlerinin meydanlaştırılması, her yerde metro ağının 30 hatlı olması, demir ağlar ile kent altının örülmesi, çocuklarımızın bisiklet yolları ile ulaşım sağlayabilmesi bir hayaldir. Hayal başka bir şey. Hayallerimiz gerçek değil. Sincan – Batıkent metro hattında, umarız teknik test sürüşlerini de yapmışlardır, bir sıkıntı çıkmamasını diliyoruz. 15 km metro hattı yine de önemlidir, ama tek hattın var, plansız bir kentte her zaman sorun çıkar. Tüm Sincan’ı – Batıkent’e , Batıkent’i de Kızılay’a taşıyacaksın. Kızılay’da yoğunluk artabilir, Batıkent Kızılay aksına Sincan eklenince sıkıntı çıkabilir. Sistem kaldırır mı şüpheliyiz. 30 metro hattın yok ki tek hattın var, metro seferlerinde aksama yaşanabilir. Bu plansızlıkla, taşıma analizleri yaptıklarını hiç zannetmiyorum. “ ifadelerini kullandı. Hakkan, yapılan basın toplantısında Sivas’ta iki yıldır devam eden revizyon imar planına açılan davayı Ankara Şubesi’nin lehine planın yürütmesinin durdurulduğunu söyledi: “Kent davarlımız devam ediyor, Ankara Şubesi’ne 16 il bağlı ,diğer illerde de davalarımız kent mücadelemiz sürüyor. Sivas’ta bir revizyon imar planı vardı, altyapı eksiklikleri tamamlanmadan, şehircilik ilkelerine uyulmadan yapılmış bir plandı. İki yıldır dava süreci devam ederken, alt ölçekli planlarla yine de Sivas’ta alt ölçekte uygunsuz uygulamalarını devam ediyor. Bizler, Ankara Şube olarak kent mücadelesi’ni Anadolu illerinde de sürdürüyoruz.” Şeklinde konuştu. “Ağaç dikmek suçsa biz de diktik” Candan, “Sivas halkına hayırlı olsun, AOÇ ile ilgili davamızda, yürütmeyi durdurmayı bekliyoruz. Umarız AOÇ davamızda aynı sonucu alırız.” Dedi. Candan, ODTÜ yolu davasına ilişkin, “ODTÜ yolunda çocukları ağaç dikmekle suçluyorlar. Ağaç dikmek suçsa biz de diktik. Davalık süreçler devam ederken plansız bir şekilde hukuksuzca kesilen ağaçların yerine ağaç dikmek suçsa biz de diktik. “ şeklinde konuştu. Sağlık Bakanlığı’nın Ankara Tabip Odası yönetiminin gezi sürecinde revir açılması nedeniyle görevden alınması sürecine ilişkin ise Candan: “ Sokakta düşen insana, yaralanan insana yardım etmeyi görev olarak görürüz, bunu için Sağlık Bakanlığı’ndan izin alınmaz. Mimarlar Odası da yaralananlara kapılarını açmıştır. TTB’nin görevden alınmasının istenmesi sağlıklı bir yaklaşım değil. Sokak’ta düşene yardım etmek insanlık görevidir. Mimarlar Odası’nın logosu megarondur. Megaron, barınmayı temsil eder, Mimarlar Odası’nın kapısı barınacak herkese açıktır. Barınağımız herkesin barınağıdır. Tabip Odası Yönetim Kurulu’na yapılan bu suçlamaları kınıyoruz. “ dedi. Toplam Görüntülenme : 74075 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|